Playstation VR2 inceleme: Playstation VR2 daha ilk kullanmaya başladığınız andan itibaren bir önceki versiyonu ile arasında büyük bir fark olduğunu hissettiriyor. 4K çözünürlük, HDR'a sahip OLED ekran ve sahip olduğu teknolojiler ile gerçekten de güzel bir cihaz. Bu cihazı bir aydır yoğun bir şekilde kullanıyorum. Şimdi gelin hem cihazın özelliklerine hem de kullanım detaylarına yakından bakalım.
Playstation VR sanal gerçeklik gözlüğü başarılı bir cihaz olmasına karşın en büyük handikapı kurulumunda yatıyordu. Kabloları tak, aradaki aparatı ayarla, kamerasını düzgün bir şekilde kur... Yani cihazı sabit bir şekilde yerleştirme şansınız yoksa kurup toplaması gerçekten de yorucu bir hale geliyordu. Bu nedenle ilk etapta büyük hevesle birçok oyunu bu cihazda deneyim etsem de sonrasında yeni bir oyun geldiğinde kutusundan çıkarıp açmaya üşendim diyebilirim.
Sony de bu durumun farkına varmış olacak ki Playstation VR2'de tak çalıştır mantığında bir işleyişe imza atmış. Zaten teknoloji olarak ilkine göre çok daha üstün bir cihaz ama benim en sevdiğim yönü kesinlikle bu pratik yapısı oldu diyebilirim. Bi oyun oynamak istediğimde cihazı USB C girişi ile konsola takmam ve kontrolcüleri ayarlamam yeterli oluyor. Bu kadar, kurması ve kullanması oldukça basit.
Playstation VR2 birçok açıdan farklı olsa da aslında tasarım olarak selefinin izinden giden bir cihaz. Arka tarafındaki düğme ile kafa bandını ayarlıyor, sıkıştırıyorsunuz. Yine ön tarafta gözlük yerleşimi için bir ayar tuşuna yer verilmiş. Bu sefer içerideki lensleri de gözümüze göre ayarlayabileceğimiz bir ayar bulunuyor. Tam netliği yakalamak için bu ayarı yapmak şart.
Kutu içeriğinden bir kulaklık da çıkıyor ve bu kulaklığı gözlük üzerine sabitleyebiliyorsunuz. Tabi Pulse 3D ya da uyumlu farklı bir kulaklığınız varsa PS VR2 kullanırken o kulaklığı da takabilirsiniz.
İlk versiyondaki kamera derdinden kurtulmak için Sony bu sefer cihaz üzerine yerleştirdiği ve Lidar sensörüne sahip olan kameralar ile bu problemi çözmüş. Ön tarafta dört adet kamera yer alıyor ve cihazı kurduğunuzda bu sensörler sayesinde oyun alanınızı ayarlıyorsunuz. Oyun alanını ayarlamak gerçekten çok basit, zaten yönergeleri çok sade bir şekilde koymuşlar ve takip ederek tüm adımları doğru bir şekilde uygulamak mümkün. Ayakta oynamak daha keyifli ama oturarak oynamak isteyenler için bu seçeneğe de kurulumda yer verilmiş.
Ben cihazı hem salonda hem de çalışma odamda sık sık kullandım. Salonum daha geniş olduğu için burada ayakta kullansam da çalışma odasında genelde oturarak oynadım diyebilirim. Yani çok dar bir alana da sahip olsanız ayaktaki deneyim kadar olmasa da gayet keyifli bir oynanış sunuyor diyebilirim.
Cihazın en sevdiğim yönlerinden birisi de alt kısımdaki kamera tuşu. Normalde kurulum yaparken zaten gözlüğü taksanız bile öndeki kameralar sayesinde yerleşim alanınızı görüyorsunuz. Oyun oynarken de oyun alanından çıktığınızda bu kameralar otomatik olarak devreye giriyor. Bu tuşa bastığınızda da oyundan kamera geçişini elle yapabiliyorsunuz.
Playstation VR2'nin Oled ekranda 110 derecelik görüş açısı ve lens başına 2000 x 2040'lık çözünürlük bulunuyor. Görüntüler oyuna göre değişse de çok net ve detaylı. Horizon gibi oyunlarda ya da VR sürümü çıkan Gran Turismo gibi büyük bütçeli oyunlarda tüm detaylara hakim olmak mümkün. 120 Hz'e kadar yenileme hızı sunulan bu gözlükte doğal olarak oldukça akıcı bir oynanış deneyimi elde ediyorsunuz.
Cihazda ayrıca kızılötesi göz takibi de bulunuyor. Kurulumda açacağınız bu ayar sayesinde menü seçimlerini gözünüzle yapabildiğiniz gibi oyunlarda da çok daha net bir görsellik sunuluyor. Çünkü cihaz kızılötesi senseörlerini de kullanan foveated isimli bir teknoloji kullanılmış.
Bu teknoloji sayesinde cihaz tam olarak baktığınız yeri algılıyor ve size daha net görseller sunuyor. Bir nevi gerçek hayattaki gibi odak noktanızı ölçüyor da diyebiliriz. Odaklandığınız alan çok daha net bir görselliğe kavuşuyor. Bir nevi Meta Quest pro'da bulunan göz takibine benzer bir sisteme yer verilmiş. O cihazın 1.500 dolar civarında olduğunu hesaba katarsak PS VR2'nin sahip olduğu teknolojilerin önemini daha net anlayabiliriz.
560 gram ağırlığa sahip olan Playstation VR2, ilk sürümden daha hafif bir yapıda. Tabi gelişen teknoloji ve daha iyi malzemeler ile daha ergonomik bir kullanım sağlanmış. Uzun süre kullansanız bile baş ağrısı yapmıyor. Ayrıca gözlük kısmında da titreşim bulunuyor ve karşılaştığınız sahneye göre daha gerçekçi bir deneyim almanız sağlanıyor. Mesela Horizon'da kafanızın üzerinden devasa bir robot geçtiğinde o titreşimi net bir şekilde hissediyorsunuz. Biraz Razer'ın Hypersense teknolojisini andırıyor fakat tamamen oyuna odaklı tasarlandığı için çok daha başarılı bir deneyim elde ediyorsunuz.
Oyunlarda klasik şekilde düz ya da sıçrayarak ilerleme yapıyorsunuz. Ben şimdiye kadar birçok sanal gerçeklik gözlüğü kullandım. Şimdiye kadar Motion Sickness problemini hiç yaşamadım. Hatta Resident Evil 7'yi PS VR üzerinden bitirmişliğim bile oldu. PS VR2'de de test ettiğim birçok oyunda böyle bir problem olmadı ama Horizon'da zaman zaman bunu hissettim. Çünkü Horizon'da tırmanma dinamikleri oldukça önemli ve bunu çok sık yapıyorsunuz. İşleyiş süper olsa da ilk defa bu oyunda çok nadir de olsa Motion Sickness yaşadım diyebilirim. Ki daha önce Crytek'in Climb tarzı oyunlarını da oynamış ama böyle bir problem yaşamamıştım.
Biraz da kontrolcülerden bahsedelim. Sony bildiğiniz gibi Dualsense ile devrimsel bir kontrolcüye imza atmış ve hemen hemen tüm oyuncuların büyük beğenisini toplamıştı. Firma benzer bir sisteme PS VR2'nin Sense adını verdiği kontrolcülerinde de imza atmış.
Bu kontrolcülerde de Dokunsal geri bildirim ve Uyarlanabilir tetikler yer alıyor. Yani bulunduğunuz duruma göre titreşimlerle karşılaşıyorsunuz ve kullandığınız eşyalara, silahlara göre tetiklerde bir basınç oluyor.
Tıpkı Dualsense'te olduğu gibi bir yay gerip ok atacağınız zaman o gerginliği avuçlarınızın içerisinde hissediyorsunuz. Bu konuda kontrolcüler muazam işliyor diyebilirim. tabi bu kadar teknoloji olunca dört beş saatlik bir kullanım sunduğunu da hatırlatmam gerek.
Diğer taraftan ben kontrolcüleri hem tasarım hem de ergonomik anlamda oldukça beğendim. İlk versiyonda bildiğiniz gibi Move kontrolcülerini kullanıyorduk. Move aslında çok iyi işliyordu ama sonuçta o cihaz için özel olarak üretilmiş kontrolcüler değildi. Bu sefer tamamen VR2 odaklı kontrolcüler ile karşılaşıyoruz ve tasarımından ergonomisine, teknolojisinden sahip olduğu özelliklere kadar tamamen bunun için tasarlandıklarını hissediyorsunuz.
Sonuç olarak Playstation VR2 pahalı bir cihaz, fiyatını göz önüne aldığımızda tabi ki ucuz olduğunu söylemek zor. Fakat diğer yandan OLED ekranı, yüksek çözünürlüğü, Sense ve Foveated gibi teknolojileri hesaba kattığımızda gerçekten de piyasadaki birçok sanal gerçekli gözlüğüne göre daha avantajlı bir yapıda olduğunu da belirtmemiz gerek.
Buradaki en büyük ince çizgi ise oyun sayısı. Çıkış dönemi için çok yetersiz. Diğer taraftan PS VR oyunlarını da desteklemiyor olması bu kütüphaneyi çok fazla kısıtlamış. Sony'nin acil bir şekilde oyun sayısını hem 1.parti hem de 3.parti firmalarla arttırması gerekiyor.