1/9

Playstation 4 bizlere neler getirdi, neler getirecek?

Sarp Kürkçü 26.02.2013 - 13:39
İşte 9 sayfalık detaylı bir inceleme
New York saatine göre 18.00’da başlayan, ama bizim için 23 Şubat gece 01:00’i gören o ünlü Playstation etkinliğinin üstünden birkaç gün geçti. Özellikle ana akım oyun ve oyuncuların yegane ekipmanı olan konsolların tanıtımları her zaman ilgi çekicidir aslında. Çünkü tekil olarak yayınlanan videoların, oynanış demolarının yanında başından sonuna, bundan sonraki birkaç senelik oyun macerasının yönünü de tayin eder.

Bir firma ne tür konulara yatırım yapar? Ne tür oyunları kendi bünyesinde destekler? Ne tür yapımcılarla anlaşır? Ne tür kontrol ve arayüz sistemleri kullanır? Ama belki de en önemlisi, oyun ve oyuncu, konsolun radarında nerededir?

Playstation 4 bizlere neler getirdi, neler getirecek?
İşte bu tür sorulara cevap vermesi umudu ile, bu sektöre ilgisi çocukluğundan beri değişmemiş olan her büyük adam gibi ben de saat 12:30’da çoktan TV karşısında yerimi almış, Playstation Blog üzerinden takibime başlamıştım.

Tam da etkinliğin başladığı anda, görüntülerden sonra, belki de ben önemli gördüğüm sorunun cevabını bana fısıldadı bu etkinlik. “Hayal gücü, gerçekliğe karşı olan savaştaki tek silahtır” ile başlayan bu video, gelecek nesil konsollarda Sony’nin Playstation üzerinden oyuncuyu nasıl konumlandırdığını anlatıyordu bir anlamda.

Eğer takip ediyorsanız, yaklaşık son üç E3 sunumunda özellikle Microsoft, X-Box ile salonu ele geçirmeye yönelmiş, bunu da oyunlarla değil de daha çok Hulu, Netflix, Amazon gibi öde-izle sistemlerini kendi bünyesine katarak sağlamaya çalışmıştı. Kinect ile oyun oynamıyor, filmi durdurup başlatıyordunuz. “Dashboard” oyunlarınızı değil, kaç film aldığınızı gösteren bir araca dönüşüyordu. Gün geçtikçe de bu sunumlarda birinci parti oyunların yerini adım adım üçüncü parti firmalar, ardından da Fox Sport gibi kanallar almaya başlamıştı.

Bu yüzdendir belki, Sony sunumuna bu şekilde başlayıp, Playstation 1‘den itibaren var olan karakterlerini ve reklamlarını sunumun içine dahil edince, benim içimde bir mutluluk oldu.

“Playstation, gerçekliğe karşı kazanmak istiyor”du, ve bunu da sunumunun başında açıkça söylemişti. Üstelik, uzun süredir sesi duyulmayan oyun serilerinden, karakterlerinden de kopmadan yapmıştı bunu. Devamını görmediğimiz Heavenly Sword, ya da üçüncüsünü merakla beklediğimiz inFamous gibi serileri gördük tekrar ve tekrar.

Sonrasında Andrew House, gördüğümüz görüntüleri ve anahtar kavramları bize adım adım anlatmaya başladı.

Bu noktaya kadar, bir konsept olarak bakıldığında, Sony konuya doğru bir açıdan bakıyor gibiydi. Çünkü sadece salonlarımızda oyun oynamayı düşünmüyor, yanımıza aldığımız Playstation Vita’yı, tabletimizi ya da telefonumuzu alıp dışarıya çıkmamızı ve “aynı dünyada kalmamızı” kafamıza sokuyordu. Fikir güzel değil mi? Bence çok başarılı. Ama görebildiklerimiz? Bu konuya sonra geleceğim.

Teknik Detaylar
Andrew House’un ardından, sahneyi Mark Cerny aldı, ki kendisi PS4 mühendislik ekibinin başındaki kişiydi. Mark Cerny, geçmişi çok eskiye dayanan bir video oyunu yazılım ve donanım mühendisi aslında. Birçok oyunda ve sistemde parmağı bulunan bu kişinin, ekibi yürütüyor olması güzel bir şey.

Playstation 4 bizlere neler getirdi, neler getirecek?