Hiç abartmıyorum, şimdiye kadar yazdığım yazıların hepsini bir kenara atıyorum. Bu oyunun ön incelemesi, yazdığım yazılar arasında en çok zorlandığım yazı olarak tarihe geçecektir. Playboy: The Mansion, için nasıl bir başlangıç yapabilirim ki? Playboy’un ne olduğunu mu anlatsam? Hiç gerek yok, çünkü bilmeyen, duymayan yok. Şu ilk paragrafı rahat rahat geçip, oyun hakkında verilen bilgilere geçmek istiyorum, ama biliyorum; başlangıçta olduğu gibi, yazıyı yazarken de şekilden şekile gireceğim. Umarım RTÜK, bu siteyi ziyaret etmez.
İşte en sonunda bunu da yaptılar, Playboy’un oyunu. Playboy: The Mansion, bir simulasyon oyunu olarak karşımıza çıkacak ve Playboy’un mimarı Hugh Hefner’i kontrol edeceğiz. Amacımız, Playboy partileri düzenleyip, bir yandan da Playboy dergimize de içerik üretmek. Olay aslında bizim racona baştan ters, insanın koca bir köşkü olsa, içinde böyle şeyler mi yaptırır? (Şey... Yaptırabilir de!) Bunları yapabilmek için, çeşitli meslekler ile ilgilenen ünlüleri, köşkümüzde hoşça (!) vakit geçirmeleri için çağırmalı, onları en iyi şekilde ağırlamalı ve sonra da resimlerini çekerek ya da röportaj yaparak dergimize ürün haline getirmeliyiz.
Karakter ve çevre animasyonlarının tamamen 3D olacağı oyunun genel olarak 2 modu olacak. Campaign modunda, 12 senaryo boyunca başarılı olmaya çalışacağız. Oyunun, asıl bomba kısmı Empire modu olacak. Burada sınır yok, amaç bir numaralı Playboy köşkünü kurup, partiler düzenlemek, böylece dergimiz için içerik üretip, daha büyük partilere imza atabilmek. Partileri düzenleyebilmek için, ilk olarak ünlüleri köşkümüze davet etmemiz gerekiyor. Bize yardımcı olmak üzere; fotoğrafçılarımız, röportajcılarımız ve bunny’lerimiz bulunuyor. Bunny’lerimizi devreye sokarak, ünlüleri köşkümüze çağırabilir, içeride onları memnun ettikten sonra, olumlu düşüncelerden oluşan röportajlarını yapabilir, hatta buna ek olarak resimlerini de çekebiliriz.
Davetlilerimiz davranış biçimi olarak birbirlerinden farklılık gösterecekler. Buna göre seçici davranmamız gerekecek, ya da çağırdığımız zaman onların istediği tüm isteklerini sağlamamız gerekecek. Köşkümüz içerisinde de, ünlü ziyaretçilerin ihtiyaç duyabileceği tüm özellikleri sağlamak gerekiyor. Örnek vermek gerekirse, su ihtiyaçlarını karşılamak isteyebilirler (e doğaldır yani o kadar spordan sonra), ayrıca eğlenmeleri için de elimizden gelenleri yapmamız gerekecek (daha doğrusu biz değil de modellerimiz yapacak) Ünlülerin uygunsuz faaliyetlerinin resimlerini çekerek, dergimiz için iyi malzemeler oluşturabilmek mümkün olacak.
Ayın modelini sunacağımız zamanlarda, modelin resimlerini çekmek üzere, kameramız 1. şahıs görünümüne geçecek. Karşımızda çok seksi bir bayanı, poz veriyor bir biçimde göreceğiz. Bunun yanında, hangi şekilde poz vermesini, kendi isteğimize göre ayarlayabileceğiz. Ayrıca, resim mekanı olarak da köşkün istediğimiz kısmını kullanabileceğiz, zaten köşkün her tarafından ateşli bir atmosfer hakim.
Oyundaki üryanlık kısmına gelince, (kesin birileri yazıya bu kısımdan giriş yapacaklardır, yine de kimsenin günahını almayayım) seks unsurları tabiiki olacak (kendimden utanıyorum). Köşkün her tarafı, faaliyete elverişli olduğuna göre, demek ki geceleri malum web sitelerini gezmemize gerek kalmayacak (ne diyorum ben?!). Yukarıda bahsettiğimiz üzere, modellerin fotoğrafını çekerken, üstlerini çıkartmalarını dahi isteyebileceğiz Yine de, aşırıya kaçmamak için yapımcılar biraz daha özen göstereceklerini belirtiyorlar, fakat Playboy’un tüm havasının yansıtılacağını da belirtiyorlar.
Playboy: The Mansion, geldiği zaman oyun dünyasına (ve şu anda bahsetmek istemediğim başka bir dünyaya) bomba gibi düşecek. İnsanlar, oyundaki genel amacı yerine getirmek yerine, büyük ihtimalle oyun içi olaylarla ilgilenecekler (bana bakmayın). Playboy: The Mansion, 2004 yılının Kasım ayında, PC, PS2 ve Xbox için hazır olacak. O zamana kadar iyice edep yüklemesi yapmamız gerekecek.