1/3

Platoon

Ulaş Çöğendezoğlu 3.06.2010 - 12:31
Filmini seyrettikten sonra aklımda kalan yegane soru, “Değer miydi?”.
Platformlar PC, PC
Platoon
  • Yapımcı - Yayıncı Digital Reality - Monte Cristo Games
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Strateji
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 90
Artılar -
Eksiler -

1986 yazında sinemaya girmişti Platoon. Ben ilk gösterimini hatırlayamıyorum tam olarak ama ailemle gittiğimizi biliyorum. Hatta bir yerden sonra, annemin beni dışarı çıkardığını da hatırlıyorum. Gerçekleri mi görmemi istemedi, çok mu sahteydi yapılmış olan, bilemiyorum. Ama aklımda kalan yegane soru, “Değer miydi?”.

Yapımız gereği, tarihsel inceleme ya da gerçekler adı altında araştırma yapacak değiliz tabi ki ama kişisel bilgilerimden ufak bir giriş hazırlamanın, bu oyunu oynamak isteyenlerin konuya ısınması için daha faydalı olacağını düşündüm.

1950’li yıllarda, Amerikan hükümeti Vietnam’a asker yığmaya başlamıştı. Ortalama 25 30 yıl süren bu asker yollama sırasında, milyonlarca asker kullanıldı, yüz binlerce Vietnamlı öldürüldü. Bu yığmaların tabanında yatan sebep, Güney Vietnam’da özgürlük adına eylem yapan Vietcong grubunun durdurulması ve Fransız hükümetinin yardım isteği olarak gösteriliyordu. Yıllar süren isim savaşları, çatışmalar, toprak değiştirmeler ve Nixon, Kennedy, Westmoreland, Ho Chi Minh isimlerinin tekrarı sonucunda bilanço korkunçtu. Savaş için ilerlemiş bir teknoloji, ölümler, yıkılmış aileler ve savaşın yarattığı ruhsal çöküntüden kurtulamayan insanlar. Hatta Vietnam olayı, “Vietnam Sendromu” adında bir ruhsal hastalığa bile sebep oldu.

Ve oyunumuza dönelim şimdi de ve bakalım isminin adabı bir oyun mudur diye?

Kim ne derse desin, ilk defa gerçek bir strateji oyunu oynadım diyebilirim. Bir kere strateji oyunlarının mantığında, karakterlerin sizin emirlerinize göre hareket etmesi yatar. Yani bana kalırsa, yakınında bir düşman gören askerin hemen ateş açması saçmalıktır. Eğer sen zaten kendini koruyabileceksen, benim oyundaki fonksiyonum nedir? Platoon oynarken, bütün adamlarınızı yönetirsiniz. Ama yönetmenin dışında, yönetmelisiniz de. Hemen kelime oyununu açıklayayım. 

Bütün askerler, gerçek anlamda sizin yönetiminizde. Kimi yavaş koşar, kimi çok seri hareket eder, kimi ormana giremez vesaire. Her adamın yaşamı tek halde sizin yönetiminizde. Eğer bir adama “Git ve X noktasında bekle, B yönünden asker gelirse ateş et.” demezseniz o asker sadece vurulmak için ortalıkta dikilir. Yani yapmanız gereken aynı Vietnam’a gidenlere uygulananlar gibi kesin(!) emirler vermek. Ve buraya geldikten sonra da ikinci “yönetmek” fiili devreye giriyor.

Askerlere emir vermek ilk yönetimi bitirmiyor, tam tersine ikinci bir emir sıralamasına ön ayak oluyor. Stratejinin devamı adım atmayı öğrettikten sonra yürütmektir. İlk emirlerinizi belirledikten sonra, sürekli takip halinde olup adamlarınızın bulundukları konuma uygun emir verip vermediğinizi kontrol etmelisiniz. Örneğin bir askeri bir yeri koruması için yolladınız. Ama yolladığınız bölgenin her tarafı tepelik ise adamınız sadece vurulmak için dikiliyor olacaktır. Hemen konumunu düzenleyip tekrar düzenlenmiş emirlerinizi vermeniz gerekiyor.