Özel İnceleme
Hayatın her alanında olduğu gibi oyun dünyasında da pek çok önemli tür zamanla unutulmaya yüz tutuyor. Gün geçtikçe daha fazla aksiyona, daha fazla grafiksel detaya ve daha fazla görkemli sahnelere eğilen oyun yapımcıları, emektar oyuncuların unutamadığı bazı tatları da, ister istemez göz ardı etmek durumunda kalıyorlar. Yaşını başını almış eski nesil oyuncuların, "Şimdiki oyuncular bilmez ama zamanında bir Baldur's Gate vardı, hey gidi hey!" dediklerine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Icewind Dale'den dem vuranlarla, Planescape: Torment'ı anlata anlata bitiremeyenlerle illaki aynı ortamda bulunmuşsunudur. Bahsini ettiğimiz o eski neslin içinde bir ukde olarak kalan, klasikleşmiş masaüstü FRP oyunlarının süksesi artık mumla aranır oldu. Kısmen Dragon Age ile o eski tadı yakalamaya çalışan gedikli FPR oyuncularının, serinin sonraki oyunlarında üç boyutlu yapıya geçilmesi ile birlikte dudaklarının büküldüğünü biliyoruz. İşte tam da böylesine umutsuz bir dönemde, o eski oyuncuların gölünü alacak projeler yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Geçtiğimiz sene Divinity: Orginal Sin ile ilk kıvılcımı çakan klasik FRP türünün, Pillars of Eternity ile gerçek bir gövde gösterisi yapmasının verdiği mutluluğu anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Ustalara saygı kuşağı
Pillars of Eternity, fantastik türdeki oyunların en büyük ustaları tarafından yoğrulmuş, nadir bulunan cevherler kadar değerli olan bir yapım. Şimdilerde ismi bilinmemesine rağmen oyun dünyasının en saygın yapımcı firmalarından biri olan Black Isle Studios'un eski çalışanlarının emekleri ile ortaya çıkmış bir eser.
Fallout 1-2, Icewind Dale 1-2, Planescape: Torment ve Baldur's Gate gibi büyük efsanelerin altında imzası bulunan eski Black Isle Studios çalışanlarının, Obsidian Entertainment çatısı altında bir araya geldikten sonra Kickstarter'da başlayan küçük ölçekli bir projeydi Pillars of Eternity. Projenin başında, tamamen eski tip oyun kültürü üzerine kurulmasından dolayı desteğin de çok yüksek olmamasından endişe duyulduğu bir girişimdi. Sonradan görüldü ki, diyaloga dayalı, klasikleşmiş FRP türünün müdavimler hiç az değilmiş. 75.000'in üzerinde destek oyu almayı başaran Pillars of Eternity projesi, hummalı bir çalışmanın ardından oyun dünyasına merhaba dedi.
Bilmeyenleri baştan uyarmam gerekiyor. Pillar of Eternity, tabiri caizse yeni nesil oyuncuların bodoslama dalmadan evvel bir adım geride durması ve incelemelerini okuyup, iyice emin olduktan sonra oynamaya başlaması gereken bir yapım. Her ne kadar türü farklı olsa da geçtiğimiz ay piyasaya sürülen Grim Fandango'ya hayretler içinde bakıp, "Böyle bir oyun nasıl olur da 90 puan ortalamasına ulaşır?" diye hayıflanan yeni nesil oyuncuların, Pillars of Etenity'nin uçsuz bucaksız evrenine girince de benzer bir yorum yapması son derece muhtemel. Bu nedenle klasik FRP sistemini özümsemeden oyuna dair fikir yürütmek doğru olmayacaktır. Hatta aksiyondan hoşlananların hiç bulaşmaması gereken bir oyun olduğu bile söylenebilir.
Öte yandan, eğer bu yazının başlığını okuduğuz anda maziyi anımsayıp içiniz kıpır kıpır olduysa; zamanında sıkı bir Baldur's Gate eğitimi almış, Planescape: Torment ile bitirme tezini vermiş, Icewind Dale ile de doktorasını tamamlamış biriyseniz; bir an bile tereddüt etmeden, kendinizi bu eşsiz maceranın kollarına bırakmanız farz olacaktır.
Sanki seni yıllardır tanıyormuş gibiyim
Damdan düşer gibi başlayan, "Ben kimim? Neredeyim? Neler oluyor?" gibi soruların cevabını vermeyi hiç düşünmeden, paldır küldür oyun evreninin içine fırlatan, sanki yıllardır oynuyormuşsunuz da, kaldığınız yerden devam ediyormuşsunuz hissi oluşturan bir yapım Pillars of Eternity. Eğer eski oyunculardansanız kendinizi çok tanıdık mekanlarda ve tanıdık oyun yapısı ile karşı karşıya bulacaksınız. Bugüne kadar hep Baldur's Gate 3 yakıştırması yapılan Pillars of Eternity, ilk başka gerçekten de öyle bir izlenim bıraksa da, aslında yapımcıların üç efsane oyundan da esintiler içeriyor. Fare imlecinin tasarımından, izometrik harita yapısının ayrıntılarına kadar buram buram Baldur's Gate kokan, grup yapısı ve savaş formasyonu ile Icewind Dale'i anımsatan, hikaye anlatımı ve detaylı diyalog içeriği ile de Planescape: Torment'tan esintiler sunan bir oyun olduğunu söylemek gerek.
Her 'Rol Yapma Oyunu'nda olduğu gibi Pillars of Eternity'de de kendimize bir karakter oluşturarak yola koyuluyoruz. "Yola koyuluyoruz" dedim ama bu o kadar da çabuk olmuyor. Çünkü benzer oyunlardan çok daha detaylı bir karakter oluşturma sahnesi ile karşılıyor bizi. Yeni nesil oyuncular belki karakterin dış görünüşünü yeterince değiştiremediğimizi düşünüp burun kıvırabilir ama yapıcıların asıl odaklandığı konu o olmamış zaten. Yapımcılar için karakterin görünüşünden ziyade, oyun dinamiklerini doğrudan etkileyen öğeler çok daha önemli. Üstelik bunlar o kadar detaylı yapılmış ki, benim gibi yıllarca benzer oyunları denemiş birinin bile oturup saatlerce yazı okumasına neden oldu diyebilirim.
You must gather your party before venturing forth*
*İlerlemeden evvel grubunuzu bir araya toplamalısınız...Hayatın her alanında olduğu gibi oyun dünyasında da pek çok önemli tür zamanla unutulmaya yüz tutuyor. Gün geçtikçe daha fazla aksiyona, daha fazla grafiksel detaya ve daha fazla görkemli sahnelere eğilen oyun yapımcıları, emektar oyuncuların unutamadığı bazı tatları da, ister istemez göz ardı etmek durumunda kalıyorlar. Yaşını başını almış eski nesil oyuncuların, "Şimdiki oyuncular bilmez ama zamanında bir Baldur's Gate vardı, hey gidi hey!" dediklerine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Icewind Dale'den dem vuranlarla, Planescape: Torment'ı anlata anlata bitiremeyenlerle illaki aynı ortamda bulunmuşsunudur. Bahsini ettiğimiz o eski neslin içinde bir ukde olarak kalan, klasikleşmiş masaüstü FRP oyunlarının süksesi artık mumla aranır oldu. Kısmen Dragon Age ile o eski tadı yakalamaya çalışan gedikli FPR oyuncularının, serinin sonraki oyunlarında üç boyutlu yapıya geçilmesi ile birlikte dudaklarının büküldüğünü biliyoruz. İşte tam da böylesine umutsuz bir dönemde, o eski oyuncuların gölünü alacak projeler yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Geçtiğimiz sene Divinity: Orginal Sin ile ilk kıvılcımı çakan klasik FRP türünün, Pillars of Eternity ile gerçek bir gövde gösterisi yapmasının verdiği mutluluğu anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Ustalara saygı kuşağı
Pillars of Eternity, fantastik türdeki oyunların en büyük ustaları tarafından yoğrulmuş, nadir bulunan cevherler kadar değerli olan bir yapım. Şimdilerde ismi bilinmemesine rağmen oyun dünyasının en saygın yapımcı firmalarından biri olan Black Isle Studios'un eski çalışanlarının emekleri ile ortaya çıkmış bir eser.
Fallout 1-2, Icewind Dale 1-2, Planescape: Torment ve Baldur's Gate gibi büyük efsanelerin altında imzası bulunan eski Black Isle Studios çalışanlarının, Obsidian Entertainment çatısı altında bir araya geldikten sonra Kickstarter'da başlayan küçük ölçekli bir projeydi Pillars of Eternity. Projenin başında, tamamen eski tip oyun kültürü üzerine kurulmasından dolayı desteğin de çok yüksek olmamasından endişe duyulduğu bir girişimdi. Sonradan görüldü ki, diyaloga dayalı, klasikleşmiş FRP türünün müdavimler hiç az değilmiş. 75.000'in üzerinde destek oyu almayı başaran Pillars of Eternity projesi, hummalı bir çalışmanın ardından oyun dünyasına merhaba dedi.
Bilmeyenleri baştan uyarmam gerekiyor. Pillar of Eternity, tabiri caizse yeni nesil oyuncuların bodoslama dalmadan evvel bir adım geride durması ve incelemelerini okuyup, iyice emin olduktan sonra oynamaya başlaması gereken bir yapım. Her ne kadar türü farklı olsa da geçtiğimiz ay piyasaya sürülen Grim Fandango'ya hayretler içinde bakıp, "Böyle bir oyun nasıl olur da 90 puan ortalamasına ulaşır?" diye hayıflanan yeni nesil oyuncuların, Pillars of Etenity'nin uçsuz bucaksız evrenine girince de benzer bir yorum yapması son derece muhtemel. Bu nedenle klasik FRP sistemini özümsemeden oyuna dair fikir yürütmek doğru olmayacaktır. Hatta aksiyondan hoşlananların hiç bulaşmaması gereken bir oyun olduğu bile söylenebilir.
Öte yandan, eğer bu yazının başlığını okuduğuz anda maziyi anımsayıp içiniz kıpır kıpır olduysa; zamanında sıkı bir Baldur's Gate eğitimi almış, Planescape: Torment ile bitirme tezini vermiş, Icewind Dale ile de doktorasını tamamlamış biriyseniz; bir an bile tereddüt etmeden, kendinizi bu eşsiz maceranın kollarına bırakmanız farz olacaktır.
Sanki seni yıllardır tanıyormuş gibiyim
Damdan düşer gibi başlayan, "Ben kimim? Neredeyim? Neler oluyor?" gibi soruların cevabını vermeyi hiç düşünmeden, paldır küldür oyun evreninin içine fırlatan, sanki yıllardır oynuyormuşsunuz da, kaldığınız yerden devam ediyormuşsunuz hissi oluşturan bir yapım Pillars of Eternity. Eğer eski oyunculardansanız kendinizi çok tanıdık mekanlarda ve tanıdık oyun yapısı ile karşı karşıya bulacaksınız. Bugüne kadar hep Baldur's Gate 3 yakıştırması yapılan Pillars of Eternity, ilk başka gerçekten de öyle bir izlenim bıraksa da, aslında yapımcıların üç efsane oyundan da esintiler içeriyor. Fare imlecinin tasarımından, izometrik harita yapısının ayrıntılarına kadar buram buram Baldur's Gate kokan, grup yapısı ve savaş formasyonu ile Icewind Dale'i anımsatan, hikaye anlatımı ve detaylı diyalog içeriği ile de Planescape: Torment'tan esintiler sunan bir oyun olduğunu söylemek gerek.
Karakter oluşturma ekranı o kadar detaylı ki, saatlerinizi bu ekrana geçirmeniz son derece doğal.
Oyun zaten yeni nesil oyuncular için yapılmamış. Görsel tarzı da eski oyunculara hitap edilsin diye öyle yapılmış. Yani verdiğiniz tüm eksiler saçma tamam 100 verin demiyorum ama verdiğiniz eksiler mantıklı olmalı.