1/2

Painkiller

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
Cehennem zebanilerinin kökünü kurutmaya gidiyoruz…
Platformlar PC
Painkiller
  • Yapımcı - Yayıncı People Can Fly - DreamCatcher Games
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Aksiyon
  • Sistem Gereksinimleri
Merlin Puanı 88
Artılar Havok fizik motoru hakkını veriyor. Mükemmel bir atmosfer sunan grafik, ses, müzik üçlüsü
Eksiler Yüksek sistem ihtiyacı. Kendini tekrarlayan düşmanlar

Cennetle cehennem arasında bir yerlerde kapana kısılmış, son derece karizmatik bir adam. Amacı dört büyük generalin emrindeki, sayısı binleri bulan zebanileri öldürmek ve bu lanet yerden bir an evvel kurtulmak. Tüyler ürperten bir atmosfer, sonu bir türlü gelmeyen hareket ve heyecan. FPS çılgınlığında yeni bir soluk; Painkiller.

Yaklaşık 3 sene evvel Serious Sam isimli bir oyun çıkmış, ne bir senaryo, ne kafa karıştıran bulmacalar; sadece karşınıza çıkanı vurmanızı gerektiren bir oyundu. Hiç kafa yormadan, vakit geçirmek için oynamak isteyenler epey fazla olacaklar ki, oyun beklenildiğinden çok ilgi gördü. Sonrasında serinin devamı yapıldığı gibi, konsol versiyonları bile çıktı. Şimdi ise, bu tarz FPS oyunlarına bir yenisi daha eklendi, üstelik bu sefer iş bayağı sıkı tutulmuş gibi gözüküyor.

Cehennem zebanilerinin korkulu rüyası: Daniel Garner

Karakterimizin adı: Daniel Garner. Kendisi son derece karizmatik bir yapıya sahip. İlk demoda gördüğümüz üzere yağmurlu bir akşamda, aşırı sürat yapıp, emniyet kemeri takmayıp, kız arkadaşımıza sulanıp, önümüze de bakmayınca kaçınılmaz olarak hatırı sayılır bir kaza yapıyoruz. Ardından kendimizi korku filmlerini aratmayacak atmosferde, bir katedralin içinde buluyoruz. Bizden daha karizmatik olduğunu fark edip, daha sonraları içten içe kin besleyeceğimiz bir zat-ı muhteremden, tüm zebanileri öldürme görevi alıyoruz. Bu sırada yapacak daha iyi bir iş bulamadığımızdan olsa gerek; “No problemos” modunda karşımıza geleni öldürmeye başlamadan evvel, parmaklarımızı çıtırdatıyoruz.

Evet, konu kısaca böyle. Ama ne oyunu oynarken ne de oyunu bitirirken, konuyu değil oyun esnasında yaşayacağınız anları hatırlayacaksınız. Daha evvelde bahsettiğim gibi Painkiller su katılmamış “karşına çıkanı öldür” oyunu. Ne senaryo, ne bulmaca, ne de tam çözüm bekleyin. Oyun tamamı yeni bir arenaya gir, karşına çıkan herkesi öldür, kapı açılsın, yeni arenaya gir, şeklinde tekrarlanarak gidiyor. Peki bu oyunu kötü mü yapıyor ? Kocaman bir, “Hayır !”, çünkü oyunun atmosferi ve oynanışı insanı öyle bir sarıyor ki, ne senaryo eksikliğini ne de bulmaca ihtiyacı duyuyorsunuz. Kontroller inanılmaz basit. Kafa karıştıracak hiçbir detay yok. Tıpkı online FPS oyunlarındaki deathmatch modu gibi, sürekli hareket halinde ve isabetli atışlar yapar durumda olmanın dışında hiçbir şey gerekmiyor.

Havok motorunun gücü adına ! Güç bende artık….!

Oyunda grafikler ve fizik motoru kesinlikle ilk dikkat çeken kısım. Grafikler çok güzel.Gerek düşmanlar, gerekse yapılar oldukça detaylı. Karakter animasyonları da iyi düzeyde. Devasa bosslar çok detaylı hazırlanmış. Aslında çok fazla düşmanla karşılaştığımızdan, düşmanlar birbirlerini çok fazla tekrar ediyorlar ama bu konuda yapacak fazla bir şey yok sanırım. Haritalar ise; dar koridorlardan, devasa arenalara, yeraltı mağaralarından, uçsuz bucaksız kanyonlara varacak düzeyde, çeşitlilik gösteriyor.