1/2

Oyun Akademisi #37

Mehmet Göksu 2.09.2013 - 15:47
Eskiler iyi de, yeniler neden kötü?
 

İlk bilgisayar oyununu 1988 yılında oynamış biri olarak, son 20 yıldır aynı muhabbeti dinler dururum: “Eski oyunlar daha iyiydi, yenilerinde ruh yok.”

 

Bu çıkarım, yani eski oyunların çağdaş oyunlardan daha iyi olması meselesi, her yıl, her kuşak tarafından dile getirilir ve görünüşe bakılırsa bundan 20 yıl sonra da dile getirilmeye devam edilecek.

 

Oyun Akademisi #37

Örneğin ben “Eski oyunlar daha iyiydi” derken kastettiğim 1980 sonları ve 1990 başları oyunlardır. Fakat şu anda 20 yaşındaki bir okurumuz bunu derken kastettiği, 2000 yılı başlarındaki oyunlar. Arada neredeyse 20 yıl olmasına rağmen, yaşı kaç olursa olsun, oyun deneyimi ne olursa olsun herkes, bir şekilde eskiden oynadığı oyunların daha iyi olduğu konusunda ısrarcı.

 

Bu ısrar, ilk bakışta mantıksız bir ısrar gibi duruyor. Çünkü burada “eski oyun” derken kastedilen, belli tarihlerde yapılmış oyunlar değil. Oyun sektörünün belli bir döneminde yapılmış oyunlar da değil.


Oyun Akademisi #37

 

Demek ki sorun oyunlarda değil, bizdeymiş gibi görünüyor. Benim “bu yeniler kötü” derken kastettiğim oyunlar, bir başkasının “Abi bu eskiler çok güzeldi” diyerek kastettiği oyunlar olabiliyor.

 

Benim bakış açıma göre çağdaş oyunların sorunu, aşırı gerçekçi olmaya çalışmaları. 3D grafikler, mümkün olduğunca gerçekçi yapılmaya çalışılan karakter etkileşimleri, aklı başında kimsenin hepsini görmeye çalışmaması gerekecek kadar dünya tasarımları...