1/2

Need for Speed: Shift

Aykut Göker 3.06.2010 - 12:31
EA, gaz pedalına yükleniyor!
Son yıllarda Need for Speed (NFS) serisinin beklenen ilgiyi göremeyip, çok fazla olumsuz eleştiriye tabi tutulması, EA’nin bir dizi yeniliğe gitmesine sebep oldu. 2009’un başında duyurulduğu gibi artık NFS başlığı üçe ayrılmış durumda.

Geliştirilen yapımlardan ilki, yalnızca Wii ve DS için hazırlanan Need for Speed: Nitro. Seriyi online arenaya taşımayı planlayan EA, bu sebeple Need for Speed: World Online’ı (Yalnızca PC için) geliştiriyor. Şu an benim ön inceleme konum ise, serinin gerçek devamı niteliğindeki Need for Speed: Shift. ProStreet’i bile büyük bir keyifle oynayıp bitirmiş, hatta EGM için rehberini bile hazırlamış olmama karşın, Undercover’a neredeyse hiç elimi süremedim. Zira oyun NFS olamayacak kadar basit görünüyordu ve ben, Race Driver: GRID gibi sağlam bir yapımı bitirmiştim. Undercover’a bu yüzden pek fazla tahammül edemedim. Şu sıralar hakkında ilk bilgiler gelmeye başlayan Need for Speed: Shift ise, seriyi bambaşka bir noktaya taşıyarak, uzun zamandır beklenen yeni soluk olma yolunda.

NFS: GRID

Oyunla ilgili yayınlanan ilk görseller Shift’te buram buram Race Driver: GRID havası olduğunu gözler önüne seriyor. Bir kere illegal sokak yarışlarından tamamen uzaklaşılıp, parkurlu, seyircili, büyük yarış organizasyonlarına dönüş yapılmış. EA bunun ilk adımını ProStreet’te atmıştı. Ancak oyun, yeterince eğlenceli bir oynanışa sahip olmadığı için yeterli ilgiyi görmedi. Shift ise ekran görüntülerine baktığımızda son derece gerçekçi görselleriyle dikkat çekiyor. Hatta kokpit kamerası, epeydir Need for Speed’cilerin rüyalarını süsleyen bir özellikti. Nihayet Shift’te kokpite dönüyoruz. Türün oyunlarında sıklıkla kullanılan bir enstantanedir, kendi kendine dönen direksiyon simidi. Neyse ki Shift’te sürücünün ellerini ve kollarını direksiyonun üzerinde görebiliyoruz. Göstergelerden aynalara kadar kokpit ekranındaki her şey oldukça detaylı hazırlanmış.

Need for Speed: Shift
"Oyunda Porsche dahil olmak üzere birçok asfalt canavarı otomobil bulunuyor."

Ekran görüntülerine bakarak görseller hakkında yorum yapabiliyoruz. Ya peki oynanabilirlik? Su yüzüne çıkan ilk bilgiler arasında, yapımcı ekibin bir kısmının GT Legends ve GTR 2’de de görev aldığını öğrendik. Dolayısıyla bu da yeni NFS’nin tarzının arcade’den biraz simülasyona kaydığını gösteriyor. Hatta belki yapımcıların kafasında Race Driver: GRID’teki kadar simülasyona girmek vardır. Gerçekçiliğin ön plana alındığı bir oynanış tercih eden EA, NFS’nin tarzını değiştirecek yeniliklere imza atıyor. Bunun anlamı şu: Artık 200km hız ile bariyerlere çarparak viraj almak yok. Fütursuzca öndeki arabaya da çarpamayacaksınız… Eğer çarparsanız, son derece gerçekçi hazırlanan hasar modellemeleriyle karşılaşmanız muhtemel. Zira yapımcılar, bu konunun üzerinde bir hayli özenle duruyor. Yıllardır hasar modellemesi diye tutturan biz oyuncular, nihayet istediğimiz görsellikte modellemeler ile karşılaşacağız.