NBA 2K7

İlkokula giderken, beden öğretmenimiz tarafından basketbol takımına seçilmiştim. Akranlarıma göre boyum kısaydı. Bu yüzden benim için biçilmiş bir kaftan olan oyun kurucu görevini üstlendim. Elemelerde birkaç müsabakaya çıktıktan sonra kaybetmiştik. Bundan sonra futbola yöneldim ve hem oyuncu hem de izleyici olarak kendimi geliştirdim. Oyunlarda da çoğu insan gibi Pro Evolation Soccer ve Fifa’yı tercih ederim. Diğer spor dallarını pek az oynamışımdır. Hele Basketbol oyunu incelemesi yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Evet bu durum NBA 2K7’yi görene ve oynayana kadar böyleydi.

Basketbolun dayanılmaz cazibesi

Basketbol sevenler için iyi bir tercih olarak vitrine çıkan NBA 2K7, sade ve kullanışlı menülere sahip. Ana menüden Quick Game’i seçip hemen basketbol oynamaya başlayabilirsiniz. “Yok ben bu oyunun içine girip tamamen ruhuna inmeliyim” diyorsanız, Pratice mod’unu seçin ve kendinizi test edin. Yeterli olgunluğa geldiğiniz zaman, Season maçlarına geçebilirsiniz. Birbirinden çekişmeli geçecek olan bu maçlardan, çok zevk alacağınızı garanti edebilirim. Özellikle oyun yapısı gerçeklik üzerine kurulmuş ve abartılı hareketlerden kaçınılmış. Bunu başladığınız ilk dakikadan itibaren hissedebiliyorsunuz. Oyunun kaderini etkileyen en önemli unsurlardan birisi üç sayılık atışlardır. Eğer rakip takıma atış yapacak boş alan bırakırsanız, onlarda bu jestinizi karşılıksız bırakmıyor ve üç sayıyı hanelerine yazdırıyorlar. Aynı şekilde siz de rakip savunmanın zaafını değerlendirip üç sayılık atışlar yapabilirsiniz. Atışlar fizik olarak gayet güzel ayarlanmış ve topun hareketleri çok normal. Potaya yapacağınız serbest atışlarda sağ analog kolu (R) kullanmanız gerekiyor. Başlarda potayı pek tutturamıyorsunuz ama alışınca hiçbir sorun kalmıyor. Analog kolu yavaşça aşağı yeterli. R analog kol maç içinde atış yapmanız için kullanılıyor. X tuşuna basıp (Xbox) atış yapıyorsunuz, ama R analog daha kullanışlı. Kısa zamanda alışmanızın yanında, bu kolun potaya atışlarda verdiği tepki çok yerinde.

Eğer rakip takım önde giderken performans artırıp sayılar bulursanız, karşı takımın antrenörü hemen mola alıyor. Rakip oyuncuların moral bozukluğu da gözden kaçmıyor. Altını çizmek istediğim bir konu daha var; periyotları geçip maç sonu yaklaştığı zaman ve hele ki skor başa baş gidiyorsa, rakip takım katı bir savunma yapıyor. Basket yedikten sonra, oyuna pota altından başlayacağınız zaman bile size pres uyguluyorlar. Saha dışı görüntüler oyunun gerçekliğine katkıda bulunuyor. Maç içinde kamera takım koçlarını ve seyircileri gösteriyor. Devre aralarında ise amigo kızların gösterisi var. Ayrıca maç sahasının üzerine yerleşen ekranlardan görüntüler yayınlanıyor. Bunlarda kendimizi normal bir NBA maçı izliyormuş izlenimi veriyor.

Grafik konusuna geleyim. Oyuncu modellemeleri bir hayli başarılı, eğer bu oyunu XBox 360’ta ve PS3’te oynarsanız gözlerinize inanamayacaksınız. Oyunculara bu kadar uğraşan yapımcılar, aynı özeni takım koçlarına ve seyircilere göstermemişler. Bu modellemeler ile oyuncu modellemeleri arasında belirgin bir fark var. Sesler ve müzikler NBA ruhuna uygun. Genelde Hip Hop tarzı parçalar var. Maçları anlatan spiker sunumu için, vasat yorumunu yapacağım. Sanki başına tabanca dayayıp spikerlik yaptırmışlar.