Total War serisi ilk çıktığı andan beri, oyuncuların geleneksel strateji
anlayışına yeni bir soluk getirmeye devam ediyor. Haritaların böylesine büyük ve
gerçekçi, savaşların bu kadar stratejik ve taktiksel olduğu başka bir RTS
ortalarda yoktu. Diplomasi, teknolojik ilerleme ve askeri içerik, öncesinde
olmadığı şekilde iyi işlenmiş, tarihi olaylar en ince detayına kadar
anlatılmıştı.
Serinin ilki Shogun: Total War'da savaşmakla kalmıyor, diğer ülkelere elçiler
yollayabiliyor, karşı imparatoru ninja suikastçimizle öldürebiliyorduk. Savaş,
Japonya'yla sınırlı kalmadı, oradan Avrupa'ya, Avrupa'dan Amerika'ya kadar
yayıldı.
Kıtadan kıtaya savaşlara koşarken, 19. yüzyılın çehresini değiştirmiş bir ikonu,
Fransa’nın o dönemdeki askeri ve politik lideri, Fransız İmparatoru Napolyon
Bonapart'ı konu almamak büyük hata olurdu. Savaşların gerçekçiliğine önem veren
Total War serisiyle, böylesine bir komutanın kesişmesi bakalım neler doğuruyor.
Girişte etkileyici bir videoyla karşılaşıyoruz. Napolyon gözlerimizin içine
bakarak iddialı konuşmasıyla bizi teşvik ediyor. Fransızca bilen
arkadaşlarınızın “Alléz! Alléz!” (Alle alle: Hadi hadi!) diye bağıracaklarını
düşünerek, sakin olmalarını telkin etmenizi öneriyoruz, aman diyelim.