Motosiklet, bu dünyada yaşayan çoğu insan için bir ulaşım aracından öte bir yaşam biçimidir. Bir kere kullandınız mı artık ondan kopmanız oldukça zordur. Bu inkar edilmez gerçeğin farkına varan insanlar motosiklet ile yaşadıkları unutulmaz heyecanlara yenilerini katmak için hep daha hızlı giden motosikletler yapmışlar, yarışlar düzenlemişlerdir.
Açık konuşmak gerekirse ben bu yarışlarla öyle fazlaca ilgilenmem. Nedense yarış motosikletleri bana oldukça gereksiz makineler gibi gelir. Bence en iyi motosiklet bizim memlekette de bol bol kullanılan sepetli motorlardır. Çocukken izlediğim 2.Dünya Savaşı konulu bir filmde Almanların kullandığı BMW R75’i gördüm ve o zamandan beri sepetli motosikletleri daha çok sevdim. Bence motor yarışlarının en heyecanlı yanı sürücülerin virajda yerlere düşüp pop üstü (aman aman ne kadar da kibarım:) kayarak pistten çıkmalarıdır. Başka da oturup izlemem.
Şimdi gidip motosiklet sürmenin, yarışmanın zevkini çıkaracağız diye çuvalla döküp bilmem kaç cc’lik şu kadar hız yapan motor alacağız diye bir kaide de yok. Ayrıca gerçek hayatta kafa, göz yarma riski de oldukça fazla. Burada devreye gözünü sevdiğimin bilgisayar teknolojisi ve oyun şirketleri giriyor. Oyunu yazıp akabinde bize yollayor ve trafik canavarını durdurucu etki yapıyorlar. Motor yarışı konusunda en sağlam oyun bildiğiniz gibi Moto GP serisi. Aslında bu türde çıkmış öyle fazla sayıda oyun yok. Geçmiş yıllarda EA Games’in bu türde bir oyun yaptığını hatırlıyorum ancak o da öyle aman aman güzel bir şey değildi. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Sevgili arkadaşlar, sonunda Moto GP 2 elimizde. Eğer motor yarışlarına meraklıysanız muhtemelen ilk oyunu da (Moto GP) hatırlayacaksınız. Öncelikle şunu söyleyeyim oyunu oynarken bir devam oyunundan çok sanki bir eklenti paketi oynuyormuşum gibi geldi. Oyunda öyle aman aman bir değişim yok. Sadece yasak savma cinsinden birkaç yeniliği de içermekte. Mesela birkaç tane yeni pist, sözde! güncelleştirilmiş sürücüler (onlar da 2001 sezonunda yarışanlar), yeni motorlar filan. İlk oyuna göre yapılan en büyük yenilik herhangi bir motoru alıp yarışlarda gösterdiğimiz performans ölçüsünde onu geliştirmek. Bundan başka öyle oynanışı kökünden değiştiren yeni herhangi bir şey yok. Hatta adamlar ara menüleri bile değiştirmemişler. Bu nedenle oyuna ilk girdiğimde oldukça şaşırdım ve sanki ilk oyunu oynuyormuşum gibi geldi. Ama sonra bir anda silkinip kendime geldim ve oyuna başlayıp hemen şampiyon oldum. Vallahi yeteneğimle ne kadar gurur duysam azdır:)
Oyunda klasik olarak tekli yarışlar, şampiyona ve multiplayer kısımları mevcut. Yarıştıkça yeni pistler açıyor ve kendimizi geliştirerek sonunda şampiyon olarak oyunu bitiriyoruz. Oyunun zevkini tam alabilmeniz için en azından “pro” zorluk derecesinden oynamanızı öneririm. Çünkü “easy” oldukça kolay ve isterseniz yarış sırasında 100 kere düşün, rakiplerimiz duruyor, yerden kalkmamıza yardım edip sonra tekrar başlıyorlar (şaka şaka:).
Moto GP’nin en sevdiğim yanı oldukça hoş efektlerinin olmasıydı. Mesela çok hızlanınca adamımızın görüşü bulanıklaşıyor veya çok sıcak pistlerde yerden yükselen ısı dalgaları görünüyordu. Moto GP2’da da bunlar aynen korunmuş ve daha güzel bir hale getirilmiş. Ayrıca adamımız yarış içerisinde kızdığı rakiplerine çeşitli el kol hareketleri filan da yapıyor. Yarışı birinci bitirirse motor üzerinde çeşitli akrobatik hareketlerde yaptığını görüyoruz. Zaten oyunu güzel yapan da bunun gibi ufak ayrıntılar. Moto GP 2’nun fizik motoru da iyi çalışıyor denilebilir. Yalnız sanırım oyunun bazı yerlerinde ufak bug’lar mevcut. Bazı pistlerde görünmeyen engellere çarpıp taklalar attım veya gerçek hayatta yaparsanız arkanızdan helvanızın karılacağı bazı pozisyonlardan yara almadan kurtuldum. Eh olsun o kadar aksaklık canım. Sonuçta Allah yapısı değil kul yapısı yani.
Moto GP 2 grafik olarak biraz geliştirilmiş. Zaten Moto GP 1’de oldukça güzel grafiklere sahipti. Moto GP 2, grafik olarak en azından halefi kadar güzel. Oyunda motor çizimleri oldukça geliştirilmiş. Pistler ve çevresi, yağmurlu havalarda piste biriken sular, motorlardan sıçrayan su damlaları, yansımalar oldukça başarılı. Karakterlerin çizimi de mükemmel. Benim tek gıcık kaptığım adamımıza şemsiye tutan, testiden su veren manken kızın oldukça iğrenç çizilmesi. Yakışıyor mu yani cık cık cık ayıp:) oyunda kullanılan kamera açıları da oldukça başarılı.
Oyunun sesleri de en az grafikleri kadar iyi. Menülerde ve yarışlarda çalan müzikler bayağı iyi. Yarış sırasında çıkan sesler gayet başarılı. Ayrıca oyun EAX desteği de içerdiği için Audigy kartları olanlar yaşadı.
Gelelim kararsız olup “Ya alsam mı acaba ben bu oyunu ?” diye debelenen arkadaşlara verilecek tavsiyeye. Bakınız güzel insanlar bu motor yarışı araba yarışına benzemez, kendine has bir oynanışı vardır. Bu oynanışı kapana kadar bayağı bir düşer kalkarsınız. Ama bir öğrendiniz mi gerçekten zevkli bir oyun Moto GP 2. Oyun cidden piyasada bulabileceğiniz en iyi yarış oyunlarından biri. Verdiğiniz paraya da değer. Şimdi yandaki ekran görüntülerine bakın. Eğer gaza gelirseniz gidin alın yoksa paşa paşa Colin Mcrae 3 oynayın. Motor yarışı fanatiklerine bir sözüm yok onlar zaten çıkar çıkmaz alıp hemen bitirmiştir. İyi oyunlar dilerim, görüşmek üzere…
Biraz yavaş olmasına rağmen kullanımı çok kolay.İyi oyunlar.
Ömer Ziya TÜRKÖLMEZ