Atari salonlarının revaçta olduğu dönemlerde, salon sahiplerinin ceplerini
dolduran belli başlı bir kaç oyun vardı. Bunların en başında hiç şüphe yok ki
Street Fighter gelir. Yıllarca harçlıklarımızı sarı jetonlar ilke takas etmeye
zorlayan bu dövüş oyunu salondaki gerçek rakiplere meydan okuma anlamına
geldiğinden çok tutulmuş, kısa sürede ikincisinin yapılmasına sebep olmuştu.
SF2'nin salonlarda boy göstermesinin ardından jeton satışları kat be kat artmış,
bir salona 3 SF2 makinesi yetmez olmuştu. Hatta SF sevgisi öyle bir boyuta
ulaşmıştı ki; oyunun abuk subuk modları yapılmakta, Street Fighter 2.5, 2.75
gibi garip numaralarla aslında değiştirilen bir iki renk ve kod dışında orijinal
oyundan hiç bir farkı olmayan pek çok oyun boy göstermeye başlamıştı.
Gün gelip de Midway isimli firmanın bol kanlı Mortal Kombat oyunu salonlarda boy
gösterince bir anda tüm işler tersine döndü. İlk bakışta gerçek oyuncuların
canlandırdığı karakterleri ile dikkat çeken oyun daha sonra bol kanlı yapısı ve
hiç bir oyunda olmayan Fatality adındaki dehşetli bitirici vuruşları ile her
oyuncunun gönlünde taht kurmuş, atari salonlarının yeni kralı olmuştu. Aradan
geçen yıllar Atari salonlarına olan ilgiyi azalttı ama Mortal Kombat'a olan ilgi
hiç bir zaman bitmedi. Dönemin tüm konsollarına birer kopyası yapılan MK,
gelişen teknolojiye de ayak uydurarak 3 boyutlu olarak günümüze kadar ulaştı.
En son 2002 yılında oynadığımız MK:Deadly Alliance, değiştirilen oyun sistemi ile önce tepki toplamasına rağmen kısa sürede kendini
sevdirmeyi becerdi. Eklenen pek çok karakter her karaktere verilen farklı dövüş
stilleri tekrar oynanabilirliği arttırınca satış grafiğinin yükselmesi
kaçınılmazdı. Nihayet günümüze geldiğimizde yaklaşık bir senedir tüm oyun
severler tarafından merakla beklenen MK:Deception piyasaya sürüldü ve kanlı
dövüş seanslarımız yeniden başladı.
Kötülerin şahı Dragon geri dödü, şimdi dövüş zamanı
Deadly Alliance ile 3. boyuta geçen oyun aynı zamanda oynanış olarak ta farklı
stilleri barındırarak hayranlarını sevince boğmuştu. MK: Decemption'ın da bir
önceki oyunun daha geliştirilmiş bir modu olarak düşünmemiz gerektiğinden
evvelki oyunda ne varsa burada da bulmamız mümkün. Üstelik fazladan eklenen ve
ilk duyulduğunda "bunun Mortal Kombat ile ne alakası var?" dedirtecek tarzdaki
puzzle ve chess modları oyuna çok ayrı bir hava kazandırmış.
Oyunun mükemmel açılış demosunu izledikten sonra geniş bir ana menü ile
karşılaşıyoruz. Bilindik oyun modu olan Arcade ile karşımıza çıkanı
dövebiliyoruz ancak Mortal Kombat: Deception'u farklı kılan; yeni eklenen oyun
modları. Bu sene eklenen puzzle ve chess modları başlı başına oyun sayılabilecek
kadar yenilik getiriyor. Geçtiğimiz oyunda olan senaryo modunun daha
geliştirilmiş hali ise yine bizleri bekliyor.
Bu sene senaryo modunu basit bir RPG oyununa çevirdikleri gözüküyor. Bu modda
henüz öğrenci olan bir dövüşçüyü alıp uzun sınavlardan geçirerek başarılı ve
saygı değer bir dövüşçü olana dek kullanıyoruz. İlerleyiş ise 3 görüş açısından
oluyor. Tıpkı RPG'leri anımsatacak haritalarda hatırı sayılır büyüklükteki
kasabada evler arası dolaşıyoruz. Karakterlerle etkileşime girip diyaloglar
kuruyoruz. Hikaye son derece çizgisel ilerlese de gizli yerlerde bulunan
sandıklar ve renkli objeler oynanabilirliği arttırıyor. Bu objeleri toplamamız
halinde sayısı 100 leri bulan gizli kıyafet, arena, karakter gibi pek çok
seçeneği kullanılabilir hale getiriyoruz. Kısacası geçtiğimiz seneki senaryo
modu düşüncesini tam anlamıyla oturtmuşlar diyebiliriz. Üstelik bu sefer ki
basit bir RPG oyunu edası ile ilerlediğinden gayet başarılı diyebiliriz.