ArtılarDeğişik oynanışı, durmaksızın aksiyonu, renkli grafikleri, hareketli müzikleri
EksilerKısa oyun süresi, zayıf Live seçeneği, kendine tekrarlayan bölümler
Uzun zamandır şöyle orijinal fikirli bir yapım çıkmamıştı. Tarz olarak klasik
bir FPS oyunu gibi gözükse de Mirror's Edge çok farklı bir oyun. Biraz
oynadıktan sonra hemen Halflife'ın meşhur Portal'ı aklıma geldi. Oda bunun gibi
değişik bir yapıya, görülmemiş bir kurguya sahipti. Karakterimiz Faith,
gelecekte önemli bilgileri taşıyan bir kurye. Tıpkı ünlü Taşıyıcı filmindeki
gibi. Yalnız burada ne arabalar var, ne uçaklar. Sadece beden gücü ve taban
kuvveti. Faith normal bir gün yaşarken kız kardeşinden gelen çağrı ile yanına
gider. Kurulan tezgahtan ötürü bir cinayet kız kardeşinin üzerinde kalmıştır.
Oyunda bu noktada sizi araştırmalar yaparak kardeşinizin adını temize çıkartmaya
dayanıyor.
Yükseklik korkusu olmayanlar
Konu çok orijinal olamasa da kurgu gerçekten kaliteli. Videolar 3 boyutlu çizgi
film tarzında hazırlanmış ve oyuna değişik bir tat katmış. Ayrıca yüklemeler bu
videoların içine gömülmüş. Böylelikle hiç bekleme ekranı görmüyorsunuz. Bazen
uzun bölümlerde arada ufak yüklemeler oluyor ama oda oyuncuyu rahatsız etmeyecek
kadar kısa. Bölümler size verilen yere ulaşmak için yol bulmak, gerekli bilgiyi
ele geçirmek ve oradan kaçmak üzerine kurulmuş. Yönü hem kendiniz
bulabiliyorsunuz hem de en ideal yerleri oyun kırmızı ile işaret ediyor.
Kombinasyonlar neredeyse sınırsız. Duvarlarda yürüyebilir, duvardan destek
alarak karşıya atlayabilirsiniz. Uzun atlayışlarda hasar almamak için komando
gibi düşerken takla atabilirsiniz. Bunların hepsini gözden görüş ile anlık
yaptığınızda gerçekten oyunun içine giriyorsunuz.
Düşmanlarla karşılaştığınızda ise en iyi çözüm biran önce oradan uzaklaşmak. Çünkü oyun size durup çatışmaya
girmemeniz için çok az sağlık vermiş. İki üç kurşunda hemen ölüyorsunuz. Eğer
kaçış yolunu o anda bulamazsanız ve düşmanda tek kişi ise ağır çekim modunda
yanına gidip silahını alabilir ve onu vurabilirsiniz. Kontrollere alıştığınızda
ise o anki hızlı aksiyon sırasında da bunları bir anda arka arkaya
yapabilirsiniz. Oyun daha çok kaçışa dayandığı için silah çeşitliliği ve çatışma
ekranları nerdeyse hiç yok. Oynanabilirlik ve Faith'in kontrolleri hem yumuşak
hem de kolay yapılmış. Yarım saatlik bir deneyimden sonra rahatlıkla oradan
oraya atlayıp hızlıca hareket edebiliyorsunuz.
Gelecek gerçekten böyle mi olacak?
Mirror's Edge'in geçtiği dünya gerçekten çok renkli. Her yer cıvıl cıvıl.
Baktığınızda şehir oldukça büyük ama gezinti sadece bölümlerden ibaret olduğu
için pek tadını çıkartamıyorsunuz. İlerlerken size sunulan 2 ya da 3 yol oluyor
onun dışında kendiniz özel bir şeyler keşfedemiyorsunuz. Burada oyun biraz
sınırlıyor sizi. Etrafın renkli olmasının yanı sıra çokta boş. Binalardan
aşağıya baktığınızda tek tük insan ya da araç görüyorsunuz. Kapalı alanlarda ise
bu canlılık devam ederken birkaç bölümde hoş görsellikler de hazırlanmış. Bazen
ölmemek için öyle ufak yerlerden ya da hiç aklınıza gelmeyecek yerlerden
atılıyorsunuz ki, işte o anlarda oyun sizi bütün atmosferiyle içine alıyor.