Bütçe dostu yapısıyla geniş bir oyuncu kitlesine ulaşan Xbox Series S, artık bu unvanı taşıyamıyor. Microsoft’un donanım tarafında yaptığı fiyat artışları, özellikle bu modelin sunduğu uygun fiyat-performans dengesini tamamen bozmuş durumda. Konsolun yeni fiyatı, onu tavsiye edilebilir olmaktan uzaklaştırıyor.
Piyasaya çıktığında 300 dolarlık fiyatıyla dikkat çeken Xbox Series S, özellikle Game Pass aboneliğiyle birleştiğinde, yeni nesil oyunlara erişmenin en ekonomik yolu hâline gelmişti. Ancak Microsoft, donanım fiyatlarını yukarı çekerken Game Pass ücretlerini de artırınca bu avantaj ortadan kalktı. 512 GB’lık model artık 380 dolardan, 1 TB’lık versiyon ise 430 dolardan satılıyor. Bu fiyat seviyesinde, teknik özellikleri oldukça zayıf kalan Series S için cazip bir alternatiften bahsetmek zor.
Series S’in piyasadaki varlığı, oyunculara bütçelerine göre konsol seçme özgürlüğü sunuyordu. Özellikle çocuklar, yeni başlayanlar ve ara sıra oyun oynayanlar için ideal bir cihazdı. Ancak yeni fiyatlandırmayla bu kitlelerin büyük kısmı ya PlayStation 5 gibi daha güçlü alternatiflere yöneliyor ya da ikinci el pazara kayıyor. 2020’de makul görülen donanım özellikleri, bugün için yetersiz kalıyor.
Yükselen fiyatların ardından Game Pass’in de cazibesi azaldı. Bir dönem “en iyi oyun abonelik hizmeti” olarak gösterilen platform, kısıtlamalarla dolu yeni abonelik paketleri ve artan aylık ücretleriyle artık aynı etkiyi yaratmıyor. Özellikle Series S kullanıcıları için “Game Pass makinesi” tanımı geçerliliğini yitirmiş durumda. Yeni fiyatlarla birlikte toplam maliyet 400 doları aştığında, bu sistem artık “bütçe dostu” tanımını karşılamıyor.
Microsoft’un ilerleyen dönemde bu kararlarından geri adım atması mümkün olsa da, şu anki tabloya bakıldığında Series S’in artık odak noktası olmadığı görülüyor. Önümüzdeki dönemde şirketin yeni konsol stratejisinde tek model yaklaşımına döneceği düşünülüyor. Bu da hem geliştiricilerin işini kolaylaştıracak hem de tüketiciye daha net bir ürün sunulmasını sağlayacak gibi görünüyor.