Metal Gear Solid 3: Snake Eater’ın hikaye çizgisinde devam eden, ancak PSP
için Metal Gear Solid 4 yerine Portable Ops adını taşıyan yapım, her zamanki
gibi dolu dolu yapısı bizlerle bir araya geliyor. Serinin önceki yapımlarındaki
gizemlere de ışık tutan yapım, belki de PSP için çıkmış en iyi yapımlardan biri
olmaya aday konumda.
Oyun iyi bir hikaye, sağlam bir Campaign, Multiplayer desteği ve diğer küçük
sürprizleri ile birlikte geliyor. Eh, sanırım bir el konsolu oyunundan da daha
fazlasını beklemek çok doğru olmayacaktır. Portable Ops’un hikayesi 1970’li
yıllarda geçiyor. Efsanevi asker Snake, namı diğer Boss’un öğrencisi Naked Snake
tarafından olası yeni bir dünya savaşını engellenmesi üzerinden birkaç yıl
geçmiştir. Başarısı ardından Big Boss ünvanını kazanan Naked Snake, emekli
olmasına rağmen ortalığın karışması nedeni ile yaptığı yeni bir antlaşma ile
yolu Kuzey Amerika’da gizli bir Sovyet üssüne düşer. Burada karakterimiz ele
geçirilerek tutsak olur ve oyun başlar. Belirttiğim gibi hikâye yalnız bu yapıma
değil, kendinden önceki versiyonların soru işaretlerini ve bulmacanın eksik
parçalarını giderecek şekilde açıklamalar sağlıyor.
Big Boss PSP’ye sığmaz?
Kullandığımız cihaz bir el konsolu olduğundan haliyle yapımda bazı ufak
değişiklikler ve kısıtlamalara gidilmek zorunda kalındığı görülüyor. Örneğin ara
orijinal oyundaki ara videolar, PSP’de yerini kaliteli çizimlere sahip çizgi
roman vari görüntülere bırakıyor. Ancak görsel kaliteden ödün verildiği
sanılmasın, aksine yapımın PSP versiyonu böylece kendine has bir hava taşıyor.
Görevler ve işleyişteki ufak değişiklikler haricinde oynanış ve kontroller
klasik MGS tarzını sürdürüyor. Nişan almak, sürünmek, saklanmak, duvara
yaslanmak, köşelerden bakmak gibi klasik aksiyonlarımız varlığını sürdürüyor.
Aynı şekilde düşman zekası ve karakteristik davranışları bakımından da pek bir
değişim görülmüyor. Yapımdaki yeniliklerden biri ise radar sistemi. Radar
sayesinde düşmana karşı çıkarılan ses oranları ekranda görülerek hayatta kalma
şansımız yükseliyor. Bir diğer yenilik ise Snake tarafında olan diğer
karakterleri de artık yönetebiliyoruz. Her karakter kendine has özel
yetenekleri, silahları ve maharetleri bulunuyor.
Boss savaşlarının yapımda genel olarak hakim olan sessiz sedasız işleri halletme
yapısına pek de uymadığını söylersek yalan olmaz. Normal zorluk seviyesinde dahi
zorlayabilen Boss savaşları genellikle dikkat ve strateji istiyor. Normal zorluk
seviyesi dışında kolay ve sonradan açılan ekstra zorluk seviyesinde de yapımı
oynamak mümkün. Yakaladığımız düşmanları ikna kabiliyetimizle kendi ekibimize
katarak taraf değiştirmelerini sağladığımız zaman da yapımın daha taktiksel
kısmı ortaya çıkıyor. Özellikle bu diğer karakterleri Wi-Fi sayesinde
arkadaşlarımızın kontrolüne vermek ilginç bir deneyim oluşturuyor. Sıkı bir
Multiplayer desteği ile gelen Portable Ops, 6 kişiye kadar Ad-Hoc üzerinden
karşılaşmalara izin veriyor. Bunun dışında Game Sharing özelliğini de
destekleyen yapım, tek bir orijinal disk ile arkadaşlarınız ile Deathmatch
yapmanıza olanak sağlıyor. Teknik açıdan baktığımızda yapımın PSP için adeta
yeniden elden geçtiğini söyleyebiliriz. Grafikler PSP’nin tüm nimetlerinden
faydalanıyor. Gerek ortam, gerekse karakter modellemeleri (özellikle Snake)
gerçekten çok başarılı yapılmış. Sesler ve müzikler bakımından da her zamanki
MGS kalitesini taşıyor. Atmosferi tamamlayan müzikler ve sinematiklerdeki
tınılar, yapım için her konuda üzerinde durulduğunu belli ediyor. Heyecanlı
oynanışı, ilgi çekici ekstraları ve mini oyunları ile uzun süre PSP’ye bağımlı
yaşamanıza neden oluyor. PSP için yapılmış kaliteli yapımlardan biri Portable
Ops, kesinlikle tavsiye olunur.