İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, dünya Doğu ve Batı diye ikiye
bölünmüştü. Bu da yeni Era – soğuk savaşının başlangıcıydı.
Tarih 16 Ekim 1962 - Birleşik Devletler Başkanı, Sovyetler Birliği’nin nükleer
silahlarını Küba’da konuşlandırdığına dair bir mesaj alır. Nükleer savaşının
giderek yaklaştığı netleşirken dünya da bunun korkusunu yaşamaya başlamıştır.
Gergin geçen görüşmelerden sonra Sovyetler, ayın 28’inde misillerini Küba
topraklarından çekeceğini kabul eder. Daha sonra Küba misil krizi olarak bilinen
bu olayın çözülmesiyle, insanlığı tehdit eden başka bir olayın daha atlatıldığı
görülür.
Bununla birlikte krizde sonuca bağlanan özel bir durum vardır. Batıya iltica
etmiş Sovyet bilim adamı olan Nikolai Stepanovich Sokolov, Sovyetler Birliği’ne
tekrar gitmek zorundadır. Birleşik Devletler Hükümeti bu şartı kabul eder ve
Sokolov’u ülkesine gönderir; fakat Birleşik Devletler Sokolov’un korkunç bir
silahın tasarımcısı olduğunun farkında değildir. Şimdi Sovyetler, Sokolov’u
ellerine aldıklarına göre bu silahın geliştirmesine devam edebileceklerdir. Eğer
bu silah tamamlanırsa yeni bir korku çağı başlayacaktır.
Tarih Ağustos 1964 - Durumun farkına varan CIA, Sokolov’u ele geçirmek için yeni
bir plan yapar. Groznyj Grad’taki Büyük Sovyet Kalesi’nin güneyine
yerleştirilmiş olan Sokolov’un araştırma bölgesine bir FOX birimi gönderilir.
Eski SAS üyesi Major Zero’ya liderlik eden FOX, hem özel kuvvetler hem de gizli
kıyafetleri açısından artık yeni nesil özel kuvvetler birimi olarak karşımıza
çıkar. Bu FOX biriminin amacı, düşman bölgesine gizli bir ajan göndermek ve onu
uzaktan radyo frekansıyla yönlendirerek düşman bölgesinde solo yılan görevlerini
yapmasını sağlamaktır.
Tarih 24 Ağustos - Yalnız asker ordunun dışından saldırıya geçer. Adamın kod adı
Naked Snake(Çıplak Snake)’tir.
MGS relives yesterday to survive tomorrow...
Snake Eater’a Pakistan üzerinden uçarken başlıyoruz ve az sonra Snake görev
bölgesine inmek için atlayışını gerçekleştiriyor. Başarılı sayılabilecek bir
atlayışın sonunda da kendimizi vahşi bir ormanın içinde buluyoruz. Oyunun
geçtiği başlıca mekan orman olunca, bu olay haliyle oynanışa da yansıyor.
Öncelikle Snake artık silahlı düşmanlarına karşı mücadele ederken doğa
şartlarına da uyum sağlamak zorunda.
İlk olarak bulunduğumuz ormanlık bölgelerin dar alanlar olmadığını
belirtmeliyim, yani aklınıza eski MGS oyunlarındaki dar koridorların orman
şekline bürünmüş halleri gelmesin. Alanlar geniş olduğu için bir noktadan bir
noktaya giderken farklı rotalar izleyebiliyoruz, bu nedenle yakalanma riskiniz
de daha fazla oluyor. Bunun yanında eski oyunlarda işinizi çok kolaylaştıran
radarınızın artık oyunda bulunmayışı gözünüzü dört açmanız gerektiği anlamına
geliyor. Aslında eski oyunlara nazaran ormanda bulunmanın en büyük etkisi açık
alanda olmanız. Açık alanda olduğunuz için tehlikenin nereden yaklaştığını
kestirmek çok daha zor. Eski oyunların genelde koridorlardan oluşan kapalı
mekanlarda geçmesi ve harita dizaynlarının gizlenmeye el verişli olması
nedeniyle Snake düşmanları arasından rahat bir şekilde sızabiliyordu; fakat
Snake Eater’da hareketlerinize daha çok dikkat etmelisiniz. Bir kere hangi
ağacın ya da çalının arkasına saklanırsanız saklanın açık alanda olduğunuz için
görülme riskiniz var. Ayrıca ortamdaki seslere de kulak vermelisiniz. Yürüyen
her kim olursa olsun yerdeki çalı çırpılar nedeniyle yerini belli edebiliyor.
Bazen düşmanınızı göremeyip çıkarttığı sesleri duyduğunuz oluyor, bu nedenle
güven içinde ilerlemek için sık sık birinci kişi görüş açısıyla çevreyi kolaçan
etmelisiniz.