1/2

Medal of Honor: Pacific Assault

Merlinin Kazanı 3.06.2010 - 12:31
II.Dünya Savaşı'nda ikinci perde

Bazı oyunlar vardır, yapılır ve ondan sonra çıkan oyunlar için çıta o olur. Yani hep kıyaslamaya o oyun ile girilir. Mesela günümüzden bahsedecek olursak; Far Cry çıktıktan sonra Doom 3’ü onun ile karşılaştırdık, sonrasında da artı ve eksi yanlarını bulduk. Geçtiğimiz senelerde de durum çok farklı değildi. Medal of Honor: Allied Assault çıktıktan sonra ikinci dünya savaşı temalı çıkan her oyun onunla karşılaştırıldı. Peki MOH:AA’yı diğerlerinden farklı yapan şey neydi? Tabi ki tek başına grafikleri değildi. İkinci dünya savaşında her askerin önce kendi canını kurtarmaya çalıştığını, daha sonra arta kalan zamanlarda hayatta kalırsa savaştığını gösterdi bize. Yani savaşın acı yüzünü iliklerimize kadar hissetmemizi sağladı. Şimdi yapımcılar ek paketlerin ardından gerçek bir savaş daha yapmamızı istiyorlar. Bu seferki görevlerimiz; içerisinde Pearl Harbour çatışmasının da yaşandığı Doğu Asya cephesi.

COVERİNG FİRE

İlk oyunun en büyük açıklarından biri olan yapay zeka sorununun bu oyunda halledildiği söyleniyor. Hatta öyle ki, bu oyundaki yapay zeka’nın daha önce kullanılanlardan çok daha farklı olacağı da üzerinde özellikle durulan konulardan. İlk olarak bahsedeceklerim arasında E3 demosunda izlediğimiz Pearl Horbour kuşatmasındaki uçakların her birinin birbirinden farklı manevralar yaptığı ve gerçeğe çok yakın hareket ettiğine dair sözlerim yer almakta. Toprak üzerinde savaşan askerleri görüyorlar, ve ona göre ateş açıyorlar. Bu iş düşman uçaklarından ziyade düşmanın kendisinde nasıl diye merak ediyorsanız, o konuda da yapımcılar gayet tatminkar sözler etmekteler.

İlk oyundan da bilebileceğiniz üzere müttefik kuvvetlere karşı savaşılan bölgeler çorak sayılabilecek arazilerden ve karla kaplı ormanlardan oluşmaktaydı. Bu olay hem yapımcıları fazla külfete sokmuyordu, hem de savaş bölgesinin ekranlara iyi şekilde yansıtılabilmesini sağlıyordu. Ama devir değişti, e tabi Medal of Honor da değişti. Burası Asya ise artık düşmanlarınızın aralarında sürünüp size sürpriz yapabilecekleri çimenlik bölgeleri ve arkalarına saklanabilecekleri bol sayıda ağaçları var. Tabi aynı şekilde biz de bunlardan faydalanmayacak değiliz. En iyi tarafı da savaşların çok daha kanlı, uzun ve bunlara dayalı olarak çok daha gerçekçi geçecek olması. Oyundaki yapay zeka’dan sadece düşmanlarınız yararlanmadı tabi ki, siz ve takımızınız da bu özellikten nasibini fazlası ile aldı. Takımınız diyorum çünkü oyunun büyük bir bölümünde bir takım çalışması içerisinde yer alacaksınız. Gelelim sizin adamlarınız bu yapay zekadan nasıl yararlandıklarına. Artık sap gibi bir yerde birleşip hep birlikte ateş etmeyecekler. Onun yerine alana dağılıp daha kombine ve sistemli bir şekilde saldıracaklar, bunun sonucunda da sizin saçınızı başınızı yolmanıza gerek kalmayacak.

Aynı kalitedeki yapay zekanın oyun içindeki NPC’ler üzerinde de yer alacağı belirtiliyor. Bu başlık altında toplayabileceğimiz en fazla dikkat çeken özelliklerden birisi, artık askerimizin harita içerisinde bulduğu sihirli suları içerek sağlığını yükseltmeyecek olması. Onun yerine aynı işi daha güzel, en azından daha mantıklı bir yöntemle gerçekleştireceğiz: yaralarımızı kendimiz saracağız! Eğer yanınızdaki yara bantları bittiyse, “MEDIC, MEDIC” diye de bağırabileceksiniz.