1/2

Medal of Honor - European Assault

Erdem Maşlak 3.06.2010 - 12:31
Şeref madalyasını bu kez Yüzbaşı Dye takacak.
Medal of Honor serisi, başladığından bu yana, İkinci Dünya Savaşı’nı en iyi yansıtan oyun olarak dikkatlerde oldu sürekli. 1999 yılında başlayan bu seri, hemen her konsolda yerini aldı ve bundan onlarca yıl önce meydana gelen savaş atmosferini gerçekçi biçimde oyuncuya yaşatmasını bildi. Geçtiğimiz sene sonunda piyasada olan son Medal of Honor ile bu kez de güneşin doğduğu topraklara ayak basmıştık; şimdi ise film tekrar Avrupa’ya odaklanıyor; ama, bu kez, savaş sırasında o kadar da üst düzeyde dikkat çekmeyen cephelerde savaşı tekrardan yaşıyoruz.

İkinci Dünya Savaşı hiç bitmesin(!)

Sıradaki Medal of Honor oyunu da yine büyük beklentilerle oluşturuluyor. Şimdilik yalnızca konsollar için piyasaya çıkması planlanan oyunumuzda bu kez de savaşın Avrupa’da cereyan eden kısmına gidiyoruz. Fakat bu kez, o filmlere bile konu olan çok ünlü cephelere değil de; Belçika, Fransa ve Güney Afrika gibi şimdiye kadar pek sözü edilmemiş topraklarda olacağız. Kontrolümüz altındaki karakterimizin ismi ise William Holt. William, Amerika’lı bir subay ve subay olmasının ötesinde, o zamanların CIA benzeri bir topluluğu olan Office of Strategic Services’in (OSS) bir askeri. Kahramanımızın oyundaki görevi ise, müttefik güçlere refakatçilik ederek, bu saydığım ülkelerde savaşmak ve düşmanlar için önemli olan yakıt deposu, karargâh gibi merkezleri, casus olmasının verdiği yeteneklerle, yok etmek.

Avrupa’da Almanya, Afrika’da ise İtalyan güçleri ile mücadele edeceğiz, tıpkı gerçekte de olduğu gibi. Ayrıca European Assault ile Afrika’ya dolaylı olsa da gitme şansını elde ediyoruz. Yalnız bundan daha önemli olan nokta ise, konsolların, günümüzün gelişen grafik tekniklerine göre ne kadar eski olsalar da, buna rağmen çok iyi bir performans ortaya koyduklarına şahitlik etmemiz olacak. 2003 sonunda konsolcuların Rising Sun ile beraber Medal of Honor’daki son buluşmalarından bu yana Medal of Honor’un ne kadar değiştiği de gözler önüne serilecek. Oyun esnasında kendimiz dışında bir grup askerin sorumluluğu da bizde olacak, PC’ciler bunun ne anlama geldiğini Pacific Assault ile zaten bilmekteler. Oyunumuz, ekranda, aynı anda 50’den fazla askerin rahatlıkla ve yüksek performansla hareket etmesini sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Bir bakıma Pacific Assault’un konsol çıkarması demek de mümkün buna.