1/3

Marc Ecko's Getting Up: Contents Under Pressure

Hasan Uğur Nayır 3.06.2010 - 12:31
Graffiti sanatının oyun dünyasındaki yansıması.
Platformlar PC
Marc Ecko's Getting Up: Contents Under Pressure
Merlin Puanı 78
22 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%76
Artılar Seslendirmeler, müzikler, Graffiti çizmek
Eksiler Grafikler biraz geri kalmış, kontroller de ve kamerada problem yaşanabiliyor.
Eskiden işten eve dönerken kullandığım bir alt geçit vardı, Geçit içindeki duvarlar rengarenkti. Çeşitli yazılar, figürler, stiller o gri soğuk betonu anlamlı bir hale getirirdi. Başka yerlerde de karşıma çıktılar; Beyoğlu, Taksim, Şişli, Moda, Kadıköy derken bir bakmışım resimler her yerde. Aslında onların gerçek ismi Graffiti; 1970’li yıllarda ortaya çıkan ve günümüze kadar gelen bir sanat. Bunları yapan insanların kendilerine ait stilleri, hayal güçleri var. Asıl önemlisi yetenekleri, çünkü her insan eline bir sprey boya alıp da, o kadar güzel çizimleri ortaya çıkaramaz. Graffiti ile belki gerçek yaşantımızda hiç ilgili olmayabiliriz. Marc Ecko’s Getting Up ise bizi dijital ortamda Graffiti ile ilişkilendiriyor. Yalnız yapımın içeriği nedeni ile bazı yerlerde yasaklandığını da belirtelim.

Duvarlardaki sanat

New Radius şehrinde yaşayan Trane adındaki karakteri canlandırıyoruz. Kendisi usta ve ünlü bir Graffiti sanatçısı olmak istiyor. Yalnız şehirde oldukça sıkı bir yönetim var ve çoğu kişiye acımıyorlar. Civil Conduct Keepers isimli polis gücü gördümü affetmiyor, direk olarak dalıp sonrada tutukluyorlar. Bizim dışımızda kendi Graffiti’lerini yapan ve bölgelerini ilan eden gruplar da var. Karmaşık bir ortamda biz ise kendi stilimiz ile yükselmeye çalışıyoruz. Aslında yüzeysel bakıldığında son derece basit bir konu gibi gözükse de, oyunu oynadıkça bazı ilginç durumlar ortaya çıkıyor.

Marc Echo’nun ana menüsü metro istasyonu şeklinde yapılmış. Gayet hoş olmasına rağmen tek sorun mouse desteğinin olmaması, bu da konsoldan PC’ye aktarılması sebebi ile meydana geliyor. Ayarlar ve diğer menü birimleri arasında enter ve ok tuşları aracılığı ile gidip geliyoruz. Yeni oyun açmak istediğimiz veya kayıtlı oyundan devam etmek istediğimiz zaman gişelerden direk olarak istasyona giriyoruz. Göreve başlamadan önce ise yapacağımız Graffiti’lerin ve yapıştırmaların stillerini seçiyoruz. Yalnız bu seçimleri, yapımda yer alan belirli tarz ve renkler arasından yapabiliyoruz, istediğimiz gibi kafamıza göre yazı veya resim yapmamız ne yazık ki yok. Yine de seçenekler var ve ilerledikçe kapalı olanlar da açılıyor. Hepsini tamamladıktan sonra ise Metro hareket ediyor ve oyuna giriyoruz.

Marc Echo’nun belki de en çok hoşuma giden kısmı giriş sinematiği olmuştu. Oyunu açar açmaz harika bir sinematik beni karşılamıştı. Yapımda göreve başladığınız zamanda, oyun içi grafik motoru ile yapılmış bir sinematik beni karşılıyor. Trane’nin ufak anlatımları ve oyunu yapanların isimleri bu sinematikte geçiyor, sanki oyundan çok bir film açılışı gibiydi. Göreve başlamadan evvel Marc Echo oldukça hoş bir giriş yapıyor. Film gibi böylesine bir girişi daha önce Riddick oyunu da yapmıştı ve oldukça etkileyiciydi.

Spreyim bitti. Ne yapacağım şimdi?

Uzun zamandır geliştirme aşamasında olan bir oyunun grafiklerinin daha iyi olmasını beklerdim. Konsolların önceliği ile geliştirilen oyun, PC platformuna aktarılınca ortaya mükemmel bir tablo çıkmamış. Grafik ayarları ne yazık ki çözünürlük ile sınırlanmış durumda, en fazla 1024X768 çözünürlüğü işaretleyebiliyoruz. Bunun haricinde efektler, ince ayarlar vb... seçenekler yer almıyor. Oyuna girdiğimiz zaman ise vasatın üzeri, ama çok da iyi olmayan bir ekran bizi karşılıyor. Yer ve duvarlar bazı zamanlar göz nizamından kayabiliyor. Bir iki titrek yer sanki korkudan öylece davranıyormuş edasında. Yine de grafikler aşağılanıp, büzülecek cinsten de değil. Orta şekerli grafikler zaman zaman insanın aklına GTA’yı getiriyor. Gönül konsoldan çevirme grafiklerin geliştirilmesini, ayarlarının eklenmesini isterdi ama elden ne gelir. Ayrıca kastıran veya mükemmel grafikleri olmamasına rağmen, bölüm arası yüklemeleri de oldukça uzun sürebiliyor.