ArtılarBolca aksiyon, ana senaryoyu Multiplayer oynamak, yetenek sistemi
Eksilerİlk saatlerdeki heyecan sonra yok, sürekli yaratık öldürmek bir süre sonra sıkabiliyor, sesler
Eskilerde ben yatarken hep masal anlatılırdı. İllaki kötü bir büyücü gelir,
iyilerde ona karşı koyardı. Biraz büyüdükten sonra Blind Guardian eşliğinde RPG
dünyasına iyice merak saldım. Artık o kötü büyücü yoktu, onun yerine kadim
dünyalardan gelen iblisler veya çok korkunç yaratıklar almıştı. Karşısındaki
iyilerde öyle çocukça taktiklerle değil, büyülerle ve daha kanlı yöntemlerle
düşmanlarını alt ediyordu. Bu yoldan devam ederken birçok RPG oyununla da
tanışmış oldum. İlk zamanları bana pek zevkli gelmezdi RPG oyunları, çünkü
yaşanılan diyalogları ekstraları direk es geçerdim. Ama zamanla aslıdan
içlerindeki ayrıntıyı keşfettikçe ne kadar zevkli ve süper olduklarını anladım.
İşte böyle bir zamanda Hack’n Slash tarzıyla da karşılaştım. Hack’n Slash tür
olarak safkan RPG değil, ama içinde RPG özellikleri az da olsa bulunuyor.
Aksiyonu bol, harareti çok. Bu aralar Titan Quest ve ek görev paketi derken,
Mage Knight Apocalypse ile tanıştım. En iyisi tecrübemi biraz aktarayım size.
Fantastik diyarlar
Mage Knight Apocalypse kendine ait fantastik bir dünyada geçiyor. Lanetlerde
büyük bir kıyametten ve şeytanın ordularından söz edilmektedir. Bu kötülüğü
durdurmak için beş tane gardiyan vardır. Gardiyanlar lanete güvenerek ülkeye
yayılan kötülük salgınının kalbini aramaktadırlar ve onu ne pahasına olursa
olsun, durduracaklardır. Bu savaşçılardan birini seçiyoruz ve maceraya
başlıyoruz. Fakat karşımızda hayal edilemeyecek kadar güçlü ve yıkıcı bir
yaratık var. Bu yaratık Apocalypse Dragon olarak çağırılıyor. Aslında kendisi 5
başlı bir ejderha ve yanında koca bir orduya sahip.
Mitolojiden fırlayan çok başlı bu yaratığı durdurmak için, Mage Knight
Apocalypse’in konusunda geçen 5 tane karakterden birini seçiyoruz. Bu
karakterler Amazon, Necromancer, Dwarf, Troll ve Draconom olarak belirlenmiş.
Karakterin yüzünü, saçını, rengini, gözünü ayarladıktan sonra oyuna başlıyoruz.
Oyuna girdiğimiz zaman sol tarafımızda bir yaratık oturuyor, bizden bir şeyi
getirmemizi istiyor. Bundan sonrasında hemen aksiyona da giriyoruz. Aslında bu
kısım antrenman olmuş. Çünkü neyi nasıl yapacağımız anlatılıyor. Yerdeki
eşyaları nasıl alacağımızdan tutun, nasıl vuracağımız, büyüyü filan nasıl
yapacağımız tek tek gösteriliyor. Zaten gerekli olanı bulup, ilk olarak
rastladığımız yaratığa götürdüğümüzde görevimiz bitiyor ve ana macera başlıyor.
Ultima Online
Oyundaki bölümler belli haritalar ve bunların kısımlarından oluşuyor. Bir görev
için ilerliyorsunuz yaratıkları öldürdünüz, diğer kısma geçeceksiniz kısa bir
yükleme ekranı karşımıza geliyor. Ama ilginç bir kısım daha var. Eğer eski
haritaya geri dönmek isterseniz, daha önce öldürmüş olduğunuz düşmanlarınızın
hepsinin geri gelmiş olduğunu görüyorsunuz. Bu aslında yetenekleri geliştirmek
için oldukça iyi. Ultima Online’ı bilirsiniz herhalde, benim çok server’da çok
maceram olmuştur. Ultima’da kılıç kullanılırsa Swordsman yeteneği, yumruk
atılırsa Wrestling, kalkan kullanılırsa Parrying gelişirdi. Yani saldırı için,
kendiniz için, savunma için ne kullanırsanız o yeteneğiniz gelişirdi. İşte Mage
Knight Apocalypse içinde de durum böyle. Ne kullanıyorsanız o yetenek gelişiyor.
Yanlış yeteneğe puan vermek, işe yarayacak bir gücü aşmamak gibi dertleriniz
olmasın. İstediğinizi kullanın, kullandıkça gerisi gelecektir. İşte düşmanların
yeniden çıkması yetenek geliştirmek için çok güzel. Ama acil durumlarda da geri
dönmek zorunda kaldığınız zamanlarda, düşmanların sürekli yolunuza çıkması sinir
edici. Oyalamak ve zaman geçirtmekten başka bir şey yapmıyorlar. Zaten akıllı da
değiller. Ama aralarında özel olanlar filan oluyor. Onlar daha güçlü olduğundan
sizleri zorlayabilirler.