1/3

Mafia 2

Sami Türk 3.06.2010 - 12:31
Kirli paranın dayanılmaz çekiciliği
1929 mali krizini yeni yeni atlatan ve içki yasağının hüküm sürdüğü Kuzey Amerika’daki hayali şehir Lost Heaven’da bir gece vakti... Başında kepiyle taksi şoförü Tommy, cebinden çıkarttığı Marlboro paketinden bir sigara yakar ve ardından keyifli mi efkarlı mı olduğu yüzünden tam anlaşılmayan bir-iki fırt çeker... Henüz ne olduğu anlaşılmadan arkasında takım elbise ve iskarpinli üç adam peydahlanır, içlerinden biri yaralı... Silahla işaret etmeleri üzerine hepsi taksiye ancak binmiştir ki, diğer bir araba köşeyi hızla döner. Görev, arkadaki arabayı atlatıp, ne kimliklerini, ne de olanları açıklamış bu adamları istedikleri yere götürmektir. Salieri’s adlı bir barın önünde durunca, içlerinden biri beklemesini söyler. Hızlı kovalamacanın ardından bir müddet arabada bekleyen taksicinin nabzı, kapıdan çıkıp elini ceketinin iç cebine sokan adamı görünce hızla atmaya başlar. Adam elini cebinden çıkarınca silah yerine para dolu bir zarf gören şoför az biraz rahatlar. Zarfı uzatan adam yardım ettiği için Don Salieri’nin şükranlarını sunar ve başı derde girerse muhakkak haber vermesini söyler.

İşte dünya çapında 2 milyon oyuncuyu bilgisayarları başına kilitleyen, artık 2K’nın bir parçası olan Illusion Softworks adlı ekibin geliştirdiği yapım böyle başlıyordu. Aslında ilk oyun her şeyden önce “Baba” filminin sanal alemdeki karşılığı olabilecek kadar güçlü bir hikayeye sahip olmasıyla dikkatleri çekmişti. Bunun yanı sıra gayet iyi iş çıkaran grafik motoru, Prag’daki Bohemia Senfoni Orkestrası’nca çalınan giriş müzikleri ve oyun içerisinde, ağırlıkla gitar efsanesi Django Reinhardt’dan yer alan Soundtrack’lerle yapım, aldığı yüksek puanları gerçekten hak etmişti.

Böyle bir efsaneden dile kolay tam 7 yıl sonra gelecek halefi, aslında beklentiler çok yüksek olduğundan oldukça kritik bakışların hedefine oturacak. Çünkü Mafia 1 gerek hikayesi, gerek grafik ve sesleri, gerek de oynanabilirliğiyle çıtayı hayli yükseltmiş, türe resmen damgasını vurmuştu. Atalarımız boynuz kulağı geçer diye dursun, ben size şimdiye kadar yapılmış açıklamalar ve paylaşılmış bilgilerden derlediğim, biraz da kendi ifadelerimle çeşnilediğim yazıyı sunayım.

Mafia 2
"Devam oyunu Mafia 1'e göre içeriğinde daha fazla aksiyon barındırıyor."

Hikaye

Vito, çocukluğunun yoksulluk dolu hayatından kaçmak isteyen fakir bir İtalyan göçmeninin oğludur. Şehrin caddelerinde, ait olduğu sınıftaki insanların refah ve saygıya ulaşmasının tek yolunun mafyadan geçtiğini fark eder. Babasının yaşamak zorunda kaldığı fakirlikten kaçmak ister ve mafya olma hayali kurar. Çocukluk arkadaşı Joe’yla beraber Vito, organize suçların dünyasına dalar. İkisi de mafyada ve caddelerde nam salmak için çok çalışır. Soygun ve araba hırsızlığı gibi birkaç “Zararsız” işten sonra Vito ile Joe, mafyanın kariyer basamaklarını hızla çıkarlar. Fakat gangster hayatı, göründüğü kadar parlak değildir...

Oyunda canlandıracağımız başkarakter Vito Scaletta’nın ailesi, kendi daha çok küçükken büyük umutlarla Amerika’ya göç etmiş. İlk oyunda olduğu gibi burada da New York, olayların geçtiği “Empire City” için temel teşkil edecek. İşte bu koca şehrin sokaklarında, en yakın dostu Joe ile fakirlik içinde büyüyen kahramanımız, paraya ulaşmak için tek umudunun takım elbiseli ve parlak iskarpinli adamların olduğu şaşaa dolu mafya dünyasına girmek olduğunu anlar. Yayımlanan videolarının birinde Vito şu ifadeleri kullanıyor: “Benim geldiğim yerde, istediğini almaya cesaretin varsa, sana adam derlerdi.”