1/2

LocoRoco 2

Emre Gökberk 3.06.2010 - 12:31
Şirinlik muskası geri döndü!
Platformlar PSP
LocoRoco 2
  • Yapımcı - Yayıncı SCEI - SCEA
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Platform,Platform
Merlin Puanı 90
Artılar Renkli grafikler, sevimli animasyonlar, neşeli müzikler, kolay kontroller, bağımlılık yapıcı
Eksiler Melodi oyunu bir süre sonra bayabiliyor, zaman katili
2005’in Eylül ayında piyasaya sürülen LocoRoco, PSP’nin adeta en büyük eksiklerinden birini, gerçekten arzu edilebilecek ve PSP’de oynanmak istenecek bir oyunun eksiklerini kapatacak özelliklere sahip olarak raflardaki yerini aldı. Aslında LocoRoco’yu bu kadar popüler yapan ne hikayesi, ne de süper teknolojik içeriğiydi. Hatta bunların büyük miktarda oyunda yer almadığı, ancak saf eğlenceyi özlemiş oyuncuların yapıma can simidine tutunur gibi atladıklarını söyleyebiliriz. Özellikle o yıllara dönersek, PSP’nin oyunlar bakımından emekleme aşamasında olduğu ya da en çok bu aşamayı henüz tamamladığını söyleyebiliriz. LocoRoco’nun başarısı ardından ne yazık ki yapımcılar ellerini o kadar da çabuk tutmadılar. Ancak LocoRoco 2’den önce, bu yılın başında yine aynı firma tarafından geliştirilmiş olan Patapon’da en az LocoRoco kadar sıra dışıydı. Aslında her zaman savunduğum, PSP’nin 2D platform oyunları için mükemmel bir yapıya sahip olduğu tezim, bu oyunlarla birer birer kanıtlanıyordu. Ne hikaye, ne de teknoloji; artık farklı bir şeyler oynamak, oynarken de eğlenmeyi özleyen oyuncular için LocoRoco ve 2 yıl ardından gelen Patapon biçilmiş kaftandı. Fakat herkesin gözü LocoRoco 2’yi arıyordu.

Jöle mi desem…

Neredeyse üç senelik bir bekleyiş ardından oyunumuza en nihayetinde kavuştuk. Akıllardaki ilk sorular yapımın aynı atmosferi, aynı eğlenceyi sunup sunmadığı, yeni de bir şeyler katılıp katılmadığı yönündeydi. Bu yönden bir çekingenlik kesinlikle olmasın; keza jöle kıvamlı oyunumuz hala oynarken yüzümüzden tebessümü eksik etmiyor. Detaylara geçmeden önce LocoRoco’yu tanımayanlar için oyundan kısaca bahsetmeye çalışalım. LocoRoco 1 ve 2, 2B bir platform oyunu. Ancak alışılagelmişin dışında oyunun geçtiği dünya ve karakterleri en iyi tanımlayacak cümle, jöle kıvamlı oldukları söylemek olacaktır. Rengarenk ortamlar, çiçeklerden bulutlar, arka planlar, karakterimiz gibi yumuşak bölüm tasarımları açıkçası ilk bakışta daha çok bir çocuk oyununu andırıyor. Fakat o kadar eğlenceli ve sevimli bir yapısı var ki, bir kez elinize aldığınızda şarjınız tükenene kadar oynamak zorunda kalıyorsunuz. Oyunun amacı ise oldukça basit, etraftan bir nevi puan toplamak, mümkün olduğu kadar LocoRoco edinmek, zararlılardan korunmak ve bölüm sonuna erişmek. Zaten bölüm sonunu gördüyseniz ki, oldukça kolay. Kazanmamak gibi bir durum söz konusu değil. Sizi aynı bölümü oynamaya dürtükleyen tek neden ise bölüm sonunda verilen bölüm içindeki sayılara sizin ne kadar yakın olduğunuz. Özelliklede gizli karakter sayısını görüp, tüm gizli yerleri keşfetmeye çalışmak ve tüm puanları toplayarak bölüm rekoru kırmaya çalışmak için aynı bölümler pek çok kez oynanabiliyor. Bu nedenle yapımımızın her ne kadar bölüm sayısı az gelse de uzun soluklu olduğunu söyleyebiliriz.

Tüm bu anlattıklarım LocoRoco 2’de de değişmeden var olan mekanikler olarak yerini alıyor. Fakat açılıştan itibaren yeniliklerin eklendiğini hemen hissediyoruz. Mutlu bir şekilde varlığını sürdüren gezegenimiz, intikam almak üzere bir meteorla yola çıkan Moja Moja’lar tarafından rahatsız edilmeye başlıyor. Ara videolardan izlediğimiz bu durum ile amacımızın eski huzuru sağlamak olduğu hemen anlıyoruz. Belli aralıklar ile izlediğimiz kısa videolarda genellikle duruma neyin sebep olduğu ve yapılması istenen şeyler söyleniyor. Her zaman olduğu gibi bölümlere tek bir LocoRoco canı ile başlıyoruz. Etraftaki kırmızı çiçekleri yedikçe hanemize yeni canlar ekleniyor. Can sayımız arttıkça daha bir şişkolaşıyoruz. Bununla birlikte O tuşuna çift bastığımızda tek bünyede toplanmış olan bütün canlar bölünerek, can sayısı kadar LocoRoco’ya ayrılıyorlar. Bu özellik dar yerlerden geçmek gibi durumlarda sık sık kullanılıyor. Çok sayıda karakteri kontrol etmek zor olduğundan işimiz bitinde O tuşuna basılı tutarak, tüm canları tek bünyede topluyor, yolumuza şişko halimizle devam ediyoruz.

Serinin ikinci versiyonunda bölümler biraz daha zor ve çok daha uzun, ancak yinede bölümleri bitirememek gibi durumlara çok nadir rastlanıyor. Birinci oyun için söylediğim gibi aynı bölümü oynamaya iten tek neden yine siz oluyorsunuz. Keza toplayamadığınız ya da saklı olan can, puan, melodi ve Mui Mui sayısını görünce insana yeniden oynama şevki geliyor.

Kurabiye canavarı gibi

Topladığımız tek şey etrafta uçan pembe tombul sinekler değil. Artık aramızda melodi puanları da var. Bölüm içine serpiştirilmiş, birazda gizli konulmuş bitki, totem gibi nesnelere dokununca içlerinden melodi puanı çıkıyor. Ekranın sağ üst köşesinde toplanan melodi sayısı 100’e ulaştığında seviye atlıyor ve o bölüm içindeki gizli puanları bulmamız kolaylaşıyor. Melodiler yalnız gizli nesnelerden de toplanmıyor.