1/2

LittleBigPlanet

Ertunga Gündüz 15.06.2011 - 09:27
İçimdeki çocuğun büyük dünyası
Platformlar PS Vita
LittleBigPlanet
  • Yapımcı - Yayıncı Media Molecule - SCEA
  • Çoklu Oyuncu: Var
  • Oyun Türü: Platform
Merlin Puanı 92
1 Kişi Oyladı
Okur Ortalaması%90
Artılar İçerikler, karakterler, özgün ve yaratıcı anlayış, müthiş animasyonlar, harika fizikler ve oynanabilirlik, başarılı aydınlatma ve kaplama kalitesi
Eksiler Multiplayer'daki lag problemi
LittleBigPlanet (LBP) ilk gösterildiği zamanlarda açıkçası biraz dalga konusu olmuştu. İnsanlar, “Ben bu oyunu oynamak için mi PS3 aldım?” gibi söylemlerde bulunuyordu. Kimileri haklı bulurken, kimileri ise oyunun farklı olacağını düşünüyordu. Ancak LBP hakkında bilgiler gelmeye başlayınca her şey ortaya çıktı. LBP, piyasadaki tüm oyunlardan farklı olan yapısıyla herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Hem de öyle bir dikkat çekti ki, şimdiden tüm zamanların en özgün ve en yaratıcı oyunu olmuştu bile… Aslında bu kadar sıra dışı bir yapımla ortaya çıkmak, hele ki oyunu tek bir platforma yapmak ciddi anlamda büyük bir cesaret isteyen bir durum, ama Media Molecule bu işin altından çok başarılı bir şekilde çıkmış ve insanları hangi yaşta olursa olsun bu sevimli dünyaya sokmayı başarmış. Çünkü LBP, bir platform oyunu olarak beklenenden fazlasını, hatta oyuncuların tahminlerinden çok daha fazlasını veriyor ve eğer bu oyunu oynamamışsanız inanın bu harika dünyanın size sunduklarını anlamanız çok zor.

Eğlencenin sınırlarını zorlamak

Yapıma girerken doğal olarak bizi başrol oyuncumuz Sackboy karşılıyor. Bu içi kıpır kıpır olan, ortalama bir parmak boyunda ve yeri geldiğinde korkusuz, ama yeri geldiğinde de kendini feda edebilen kocaman kalpli sevimli bir karakter. Sizden tek isteği karşısına çıkan zorluklarda ona yardım etmeniz. Bu yardım esnasında da sizin eğleneceğinizi garanti ediyor, tabii ki sizde tereddütsüz bu küçük arkadaşımızın isteğini kırmayarak oyuna başlıyorsunuz. LBP, aslında çok basit bir tema üzerine oturtulmuş bir oyun. Çok uzun olmayan bölümlerde, karşınıza çıkan engelleri ve bulmacaları aşmaya çalışarak, bitiş noktasına gelmeye çalışıyorsunuz. Ama o noktaya gelene kadar, hem eğlencenin dibine vuruyor hem de hiç olmadığı kadar mutlu bir yüz ifadesine sahip oluyorsunuz. Peki nasıl oluyor bu derseniz? Şöyle ki, her bölüm kazanacağınız puanlardan, bin bir türlü Sticker’lara, Sackboy’un kıyafetlerinden, çevre aksesuarlarına kadar onlarca çeşit detayla donatılarak karşınıza çıkıyor ve sizin amacınız da, bölümü en ince detayına kadar araştırıp, en sonunda yüzde yüz bir şekilde tamamlamak. Tabii bunu yaparken de karşınıza gelen bulmacaları çözmeye çalışıyorsunuz. Ancak yıllardır oyunlarda o kadar detaylı ve zor bulmacalara alışmışız ki, burada ki bulmacaları da o şekilde sanıp, detaya inmeye çalışıyoruz, aslında 2x2=4 kadar basit ve anlaşılır bulmacalar olduğunu çözdükten sonra kendi kendinize gülmeye başlıyorsunuz.

Sackboy’nuzun üstünde bölüm esnasında bulduğunuz yeni kıyafetleri denerken de, bir başka dünyaya yelken açıyorsunuz. Hatta öyle bir yelken açmak ki, bazen oyunu unutup saatlerce sırf Sackboy’un üstü ile uğraşabiliyorsunuz. Öylesine bol seçenekleriniz oluyor ki, hayretler içerisinde kalıyorsunuz. Resmen kendi stilinizi dahi yansıtabiliyor, eğlencede doruk noktasına ulaşıyorsunuz. Tabii ki buna her kıyafet deneyişinizde Sackboy’un hareketleri de büyük etki yaratıyor. Mesela yeni bir saç taktığınız da, elleriyle saçlarını öyle bir savuruyor ki, gülmemek, o şirinliğe bakıp da hayran kalmamak elde değil. Başka bir kıyafet giydiğiniz de, üstünü güzelce bir süzüyor. Bir kuyruk taktığınız da bir sağından bir solunda gülerek bakıyor. Yani oradaki mükemmeliyeti anlatmak için cidden oyunu oynamak gerekiyor diye düşünüyorum.

Eğlence faktörünün en önemli sebebi olan bölümlerden bahsetmek gerekirse, oyundaki bölümlerimizi kartondan yapılmış bir kutu içinde Gamepad aracılığıyla seçiyor ve karşımızda ilk olarak LittleBigPlanet gezegenini görüyoruz. Diğer yanlarında ise kendi bilgilerimiz ile bölüm tasarlamak için yaratılmış olanlar gezegenler yer alıyor. Biz LBP’e tıklayarak oyunun Story moduna giriyoruz. Burada her bölüm bir kıta üzerine konulmuş ve biz de sırasıyla bölümleri geçerek, yeni kıtaları bir başka değişle yeni bölümleri açıyoruz. Story modunun uzunluğu ise oldukça yeterli olmuş diyebilirim. Zaten bölümleri eksiksiz tamamlamak için çoğu zaman birden fazla kez oynuyorsunuz. Çünkü her şeyi yaptım deseniz bile bazen gözden kaçan şeyler olabiliyor. Mesela boş bir karton şekli görüyorsunuz karşınızda, aslında o herhangi bir hayvanın şekli olabiliyor ve sizde Sticker bölümünüzden o hayvanın resmini bularak oraya yapıştırıyorsunuz ve bu sayede görünmeyen bir kapak açılarak daha önce almadığınız puanlara, yeni eşyalara sahip oluyorsunuz. O yüzden bölümleri yüzde yüz tamamlamak için çok dikkatli oynamak gerekiyor, ama oyun öylesine eğlendiriyor ki, dikkatiniz toparlamak çok zor oluyor hatta bazı anlar oynamayı tamamen bırakıp dakikalarca kahkahalar atıyorsunuz. Dolayısıyla her bölüm mutlaka kaçırdığınız bir şeyler oluyor. Bu da oyunun Story mod süresinin uzamasını sağlıyor.

Bölümler sadece Sackboy’u koşturarak geçmiyor tabii ki, birçok araç da mevcut. Hatta bazı bölümler tamamen araçlar üzerine kurulu oluyor ve sizde altınızdaki oyuncakla engelleri aşmaya çalışıyorsunuz. Mesela bir örnek vereyim, arkadaşlarımla beraber oynarken bir bölüm seçmiştik ve o bölümde jet vardı. Dört kişi o jetle inanılmaz bir hızla müthiş zorluktaki engelleri aşmaya çalışmıştık, fakat maalesef başaramadık. Ama bunu yaparken bile felaket eğlendik diyebilirim, çünkü tam 1.5 saatimizi o bölüm için harcadığımızı fark ettik.