Genelde bir hırsız olur. Hem yakışıklıdır hem de hırsızlıkta ustadır. Bir
kadının kalbini çalar, aynı zamanda değerli sanat eserlerini çalar. Bu tip
senaryolu filmleri eskiden genelde Pazar günleri, televizyonda çok izlerdim.
Akşam saatinde yayınlanırdı ve klasik bir hikayesi olmasına karşın, heyecanlı ve
macera dolu olurdu. Alternatif 2. Dünya Savaşı hikayeli Turning Point: Fall of
Liberty’nin yapımcısı Spark Unlimited işte böylesi klasik bir senaryoyu,
Pandora’nın Kutusu’yla birleştirerek yeni bir proje hazırlıyor. Adı da
“Legendary: The Box”
Pandora’nın Kutusu açılırsa neler olur neler
Legendary: The Box’ta, Charles Deckard adında sanat eseri bir hırsızı
canlandırıyoruz. Kendisi değeri yüksek sanat eserlerine karşı dayanamıyor.
Sonunda sanatsal açıdan çok değerli olduğu söylenen , bir kutu peşine düşüyor.
Aslında bu Pandora’nın Kutusu, ancak Deckard’ın bundan haberi yok. Kutuyu
çalıyor ve kutuyu açtığı zaman, tüm kötülükler dışarı çıkar. İnsanlık tehlike
altındadır ve kötülükleri durdurup, hepsini kutuya geri göndermek, bu belayı
açan Charles Deckard’a düşer. Aslında öyle derin konusu yok. Ancak oyunun güzel
bir aksiyon sunacağı düşünülürse, böylesine biraz değişik ama normal bir konu
yeterli gözüküyor. Konuda geçen Pandora’nın Kutusu, Yunan mitolojisinde geçiyor.
Pandora aslında ilk kadın. Tanrılar tarafından Dünya’ya gönderildikten sonra,
kendisine verilen bir kutuyu dayanamayıp açıyor ve güya tüm kötülükler,
hastalıklar ortaya çıkıyor. Ancak kutuyu hemen kapatıyor. Fakat kutu içinde saf
kötülükler haricinde bir tane de iyiliğin olduğu söylenir, o da umut. Efsane
olan Pandora’nın Kutusu’nun hikayesi böyle.
Yapım Unreal 3 grafik motoruyla hazırlanıyor. Işık oyunları, gerçekçi
modellemeler, kaliteli kaplamalar, detaylı bir çevre belirtilen özellikler
arasında. Zaten çoğu oyunda kullanılmaya başlayan motorun gücünü az çok
biliyoruz. Ekran görüntülerine de bakılarak Legendary: The Box’ın grafik olarak
iyi bir şeyler sunacağı kesin. Oyun New York’ta geçiyor ki, yapımcılar New
York’un çeşitli yerlerini fotoğraflayarak oyuna aktarıyorlar. Böylece daha
gerçekçi bir atmosfer sağlanacak. Grafikler dışında gene etkileşimli bir
çevrenin olacağı kendini belli ediyor. Düşmanlarla savaş zamanında, etraf tahrip
olabilecek. Çevredeki etmenler kullanılabilecek. Oyunun böylece daha etkileyici
ve gerçekçi olması planlanıyor. Zaten artık çoğu oyunda, fizik etkileşim
kullanılıyor. Legendary: The Box’ta da olması lazım. Bunlara ek olarak kaliteli
seslendirmeler ve ses efektlerinin yer alacağını da belirtelim.
Mitolojik yaratıklar
Yapımda düşmanlarımız olarak mitolojik bir sürü yaratığa rastlayacağız. Bunlar
arasında efsanevi Griffon’lar, Minatour’lar, Kurt adamlar vs… bulunacak. Yapay
zeka hakkında söylenen bir şeyler yok. Ama genel olarak Unreal teknolojisi ve
oyundaki aksiyon ele alınırsa, çok zeki olmasa da gene iyi sayılabilecek yapay
zeka olabilir diye tahmin ediyorum. Genelde Unreal teknolojisinin yapay zekası
iyidir. Unreal Tournament’lardan ve başka oyunlardan bunun doluca örnekleri var.
Silah yelpazesinin geniş tutulacağı söyleniyor. Zaten yayınlanan ekran
görüntülerinden ve videolardan bu kendini belli ediyor. Aksiyon dolu bir oyunda
çeşitli silahlar olmazsa olmazdır kuralını da arada hatırlatayım. Silahlar
dışında ek olarak bazı güçlerimizin de olacağı söylenenler arasında.
Yapımcı Spark Unlimited, daha önce Medal of Honor’un PC versiyonunun yapımında
bulunmuş kişilerden kurulmuş. 2004’te Call of Duty: Finest Hour’u PS2, Gamecube
ve Xbox için yapmışlar. FPS konusunda tecrübeli bir ekip. Bir taraftan Turning
Point: Fall of Liberty’i geliştirirlerken, diğer yandan fantastik temalı
Legendary: The Box’ın yapımıyla uğraşıyorlar. Oyun PS3, Xbox 360 ve PC için 2008
ikinci çeyrekte piyasaya çıkarılacak. Hiç bekletme olmayacak hızlı bir aksiyona
sahip olacağı, yapımcılar tarafından belirtiliyor. Şimdilik kulağa söylenenler
ve yayınlanan materyaller oyunun iyi bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Şimdilik bu kadar, çıktığı zaman bakalım beklenene değmiş mi hep beraber
göreceğiz.