1/2

Koutetsujou no Kabaneri

Olca Karasoy 21.07.2016 - 11:50
Nesin sen? İnsan mı yoksa Kabane mi?
Diğer Adı: Kabaneri of the Iron Fortress
Yönetmen: Tetsuro Araki
Senaryo:  Ichiro Okouchi
Stüdyo: Wit Studio
Müzik: Hiroyuki Sawano
Tür: Dram, Macera, Kıyamet Sonrası, Steampunk
Süre:12 Bölüm

Post apocalyptic olarak adlandırılan kıyamet sonrası teması kendimi bildim bileli ilgimi çeken bir tür olmuştur. Hayatımızı örümcek ağı gibi öğren sıkıcı yaşam tarzımızın ansızın sona ermesi, her günün bir ölüm kalım mücadelesi olması ben de dahil birçok insana cazip gelmektedir. Benim favorim ise genelde zombilerdir. Koutetsujou no Kabaneri'de de zombi benzeri yaratıklar olduğu için dikkatimi hemen çekmişti ama izlemek için sezonun bitmesini bekledim. Son bölümü de izledikten sonra şunu anladım: Evet, zombileri çok seviyorum, ama her zaman sadece onlarla da olmuyor!

Koutetsujou no Kabaneri
Koutetsujou no Kabaneri (kısaca Kabaneri) bizleri Sanayi Devrimi döneminin Japonya'sına götürüyor. Daha doğrusu o dönemdeki adı ile bir ada ülkesi olan Hinomoto'ya. Ortalama 250 yıl geçmişe gitmemize rağmen o dönem çoktan kıyamet sonrası döneme girmiştir çünkü nereden geldiği ve kökeni belli olmayan yürüyen ölüler dünyayı sarmıştır bile. Zombi benzeri bu yürüyen ölülere "Kabane" denmektedir ve klişe zombilerden daha hızlı, daha çeviktirler. Kalpleri ışıldamaktadır ve ince demir ile örülü olduğu için öldürülmeleri zordur. Dönemin tüfekleri ve kılıçları da Kabane'lere karşı bir yere kadar fayda sağlayabilmektedir. Ayrıca kan kokusuna karşı aşırı duyarlı olan Kabaneler, sürü halinde de hareket edebilmektedirler.  

Başta Japonya olmak üzere tüm dünyayı istila eden Kabeneler’den korunmak için hayatta kalan insanlar yüksek duvarlı şehirler inşa etmişlerdir. İstasyon diye adlandırılan bu şehirlerin arasında zırhlı trenlerle seyahat edilebilmektedir. Orta halli bir istasyon olan Aragane İstasyonunda da serinin kahramanı Ikoma yaşamaktadır. Trenlerin bakımında çalışan Ikoma, geçmişinde yaşadığı bir pişmanlık yüzünden Kabaneler’den saklanmak yerine onlarla mücadele etmek istemektedir. Bunun için de tasarımı kendine ait olan bir silah üzerinde çalışmaktadır ve amacı bu silah ile Kabane'lerin kalbini rahatça delebilmektedir.

Günün birinde Koutetsujou (Demir Kale) adlı zırhlı tren Mumei adında garip ama gizemli bir ziyaretçi getirir. Kızın istikameti ülkenin lideri Shogun'un da ikamet ettiği Kongokaku adlı istasyondur. Günün akşamında ise Kabaneler’in sızmayı başardığı bir başka zırhlı tren, tüm mürettebat ya öldüğü ya da Kabane'ye dönüştüğü için, yavaşlayamayarak Aragane İstasyonuna sert bir giriş yapar. Tren savrulur ve dolayısıyla içindeki Kabaneler de istasyona yayılır. Elbette hemen kırmızı alarm verilir ama yüzlerce Kabane ile başa çıkma çabaları nafiledir. Ikoma ise hemen evine koşarak yeni geliştirdiği yüksek basınçlı silahını denemek ister. Bir Kabane'yi yakınına çeker ve başarılı da olur. Silah çalışmaktadır ve tek atışta demirle örülü kalbi delip geçmektedir. Lakin Ikoma'nın silahını deneme çabası ona biraz pahalıya patlar. Ikoma ısırılmıştır ve Kabaneler’in salgıladığı virüs hızla vücuduna yayılmaktadır. Ikoma çaresizce virüsün beynine ulaşmasını engellemeye çalışır. Düşük şansına rağmen başarılı olur. Elbette Ikoma şaşkınlık içindedir. "Ben şimdi neyim? İnsan mı yoksa Kabane mi?" derken gizemli kız Mumei'den artık ne insan ne de Kabane olduğunu, kendisinin artık yarı insan yarı Kabane bir "Kabaneri" olduğunu öğrenir.

Koutetsujou no Kabaneri
Hayatta kalmaya çalışan tüm insanlar gibi Ikome ve Mumei de Koutetsujou adlı zırhlı trenin yolunu tutarlar. Trenin hedefi Kongokaku'dur ama yolculuk hiç kolay olmayacaktır. Trendeki herkesin Ikoma'dan korkması, aşırı nüfusun getirdiği yiyecek kıtlığı, yaşanan sinir harbi ve elbette sürekli devam eden Kabane tehdidi derken Koutetsujou ve içindekileri uzun bir yolculuk beklemektedir.