1/3

Killzone 3

Murat Halilbeyoğlu 3.01.2011 - 15:43
Cehenneme Bir Adım Daha Yakınız

Bu işi gerçekten çok seviyorum ve bence bu cümle bir insanın hayatında söyleyebileceği en önemli cümlelerden bir tanesidir. Özellikle ülkemizde birçok kişinin istediği işte çalışma imkanının olmadığı gerçeğini düşünürseniz, kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum.

Büyük bir ihtimalle bu ilk paragraftan sonra içinizden “Lanet olsun sana” diyeceksiniz ancak sakın burada hava attığımı zannetmeyin. Her işte olduğu gibi oyun dergisinde yazarlık yapmanın da çok büyük nimetleri olmasının yanında büyük sıkıntıları da mevcut. Özellikle yazdığınız dergi, bir internet dergisi ise bu sıkıntılar katbekat daha artıyor. Ama şimdi bütün bunları boş verelim, çünkü ne siz bunları okumaya ne de ben bunları anlatmak için bu sayfaya geldik. Burada anlatacağım şey işimin nimetlerinden bir tanesi; Killzone 3.

Ne bitti, ne başladı?

Killzone hayranlarının merakla beklediği ve maalesef 28 şubata kadar da beklemeye devam edeceği serinin üçüncü oyununu deneme şansı bana nasip oldu. Peki bu görkemli FPS’nin yeni oyunu beklediğimize değecek mi bir bakalım.

Killzone 3, ikinci oyunun kaldığı yerden devam ediyor. İkinci oyundaki kahramanımız Sev bu oyunda da kontrolümüz altında. Helghast diktatörü Visari’nin ölümünden sonra imparatorluk bir iç kargaşaya giriyor ve farklı politik gruplar birbirleri ile çatışmaya başlıyor. Sev ve silah arkadaşları ise bu çatışmanın tam ortasında kalmış durumdalar.

Guerrilla firması, Kilzone 3’ün hikayesinin ilk iki oyuna göre daha az karamsarlık içereceğini belirtmişti. Sebep olarak da eski oyunlarda hikayenin çok ciddi ve karanlık olmasından dolayı büyük eleştiri almalarını gösteriyordu. Gel gelelim hikayemiz her ne kadar fazla karanlık olmasa da öyle şen şakrak geçen bir hikaye değil kesinlikle. Sonuçta biz bir savaştayız ve bu savaş tüm şiddeti ile devam ediyor. Ortama tam anlamıyla kaos hakim.