Bir gün gelecek ve bilgisayar tarihinde bir oyun türündeki neredeyse tüm
oyunlar kült olacak deseler, hayatta inanmazdım. Yahu harcanabilir her başlık bu
piyasada, tadı geçer, mevsimi unutulur derdim. Ben böyle gördüm, bizim
bahçelerde her ağacın malı yenmezdi zira. Kimi ilacı alırdı, kimi gölgede
kalırdı. Ne hikmetse büyük olgunluk hadisesi denk düşmüş.
Bu türden saymaya başlayalım. Splinter Cell, Metal Gear Solid, Max Payne,
Hitman, hatta Grand Theft Auto bile denebilir. Aksiyon macera hikayeleri yani.
Her birinin maşallahı var yahu, olmuyor ki böyle hepsi güzel, hepsi güzel?
Ve şimdi de her nasılsa reklamı yapılmamış, gelmiş ama duyulmamış bir cevher
avuçlarımızda. Kill Switch!
Şimdi tabi haliyle insan yazıyı okuyup “Yahu” der, “madem canavar gibi oyun,
neden reklamı yapılmamış”? ben de haklısın birader diye cevap veririm, neden
yapılmamış acaba, ben de fikir yürütemiyorum. Yani birçok firma sırf arka fondan
nitroyu bastırıp dandik oyunları pohpohlayarak satarken, bu oyuna nasıl olur
imza atmazlar, garip.
O değil bu değil de, materyal güzel. Şöyle ki;
Oyunu ilk kurmaya başladığımda, biraz hevesliydim. Zira hem övülen bir oyundu,
hem PC için hep iyi oyunların çıktığı bir türde şansını deneyecekti hem de
reklamsız geliyordu. Ne diyeyim, pek başarı şansı vermedim –ki dediğim oldu da
insanlar farkedemedi- ama hasretler içinde bekleyedurdum. Ve gün bugündür, taş
gibi oyun ve ufak hatalar silsilesi ile bir yeni yolculuk.
Şimdi, karakterimiz bir gelecek savaşçısı. Nasıl oluyorsa oluyor işte, bugünün
topraklarında, bugünün düşmanlarında ve bugünün hayatıyla oynuyoruz ama
adamımızın teçhizatı ve yardımcıları pek bugün bazında listelenmiyor. Ne demek
istediğimi ancak oyunu oynarsanız anlarsınız diyebilirim. Karakterin zira
maşallahı var, ne bulsa kullanabiliyor.