1/4

Kara Ekran #43: Ripper Street

Murat Halilbeyoğlu 21.01.2014 - 16:37
"Kötülük nerede doğdu bilmiyorum, ancak burada yetiştidiği kesin!"
Bu hafta sizlere Kara Ekran’da bir başka İngiliz dizisi olan Ripper Street’i anlatacağız. Başrollerini Matthew Macfadyen, Jerome Flynn, Adam Rothenberg’in aldığı bu yeni dizi 1880’lerin İngiltere, Londra’sındaki Whitechapel bölgesinde geçmektedir.

Det. Insp. Edmund Reid (Matthew Macfadyen) Metropolitan Polis departmanının Whitechapel bölgesindeki kolu olan H Bölümü (H Division) polis karakolunun başındaki isimdir. Yardımcısı Det. Sgt. Bennet Drake (Jerome Flynn) ve Amerikalı asker/doktor/düzenbaz/ve daha birçok iyi ve kötü şey olan Captain Homer Jackson (Adam Rothenberg) ile birlikte bu bölgedeki düzeni korumak ve adaleti sağlamak için uğraşırlarken bir yandan da kendi hayatlarındaki kişisel meselelerle ilgilenmek zorundadırlar.

Kara Ekran #43: Ripper Street
“Bir gün insanoğlu 21. yüzyılın benim ile başladığını görecek”
Diziye geçmeden önce Whitechapel konusuna hafifçe değinmek istiyorum çünkü takip edenler bilir ki 1800’lü yılların Londra’sında geçen her film, dizi ve kitapta Whitechapel ya ismen geçmektedir ya da konunun odak noktasıdır.

Doğu Londra’da yer alan Whitechapel adını burada bulunan ve Aziz Mary’e adanmış küçük bir şapelden alan bir bölgedir. 1329’dan beri tarihi kayıtlarda yer alan şapel 1338’de Whitechapel’ın papazlık bölgesine dahil olmuştur.

İlk zamanlarından beri çok da istikrarlı bir çizgide gitmeyen Whitechapel özellikle 1800’lü yıllardan sonra İrlandalı’lar ve Yahudiler’in göçleri ile nüfus olarak iyice artmış ve yoksulluğun en yüksek olduğu nokta haline gelmiştir. Yolsuzluk, cinayet, adam kaçırma ve daha pek çok suç teşkil eden olayın odak noktası olan Whitechapel, karşılaştırıldığında New York ya da Moskova gibi yine adaletsiziğin olduğu noktalardan bile daha beter durumdadır.

Kara Ekran #43: Ripper Street
Whitechapel her ne kadar Charles Dickens dahil bir çok ünlü yazarın romanlarına seçilen meskenlerden veya ünlü hayali dedektif Sherlock Holmes’ün bazı davalarının geçtiği mekan olsa da onu tarihte önemli noktaya getiren şey tek bir kişidir; Karındeşen Jack!

1888’de İngiltere’nin kabusu olan bu seri katil hayat kadınlarını hedef alarak onları vahşi şekilde öldürüyordu. İşe Ripper Street de bu olay üzerine odaklanıyor, en azından başlarında.

“Hayat hem size hem de bana gücendi Bay Reed”
Det. Insp. Edmund Reid, ki kendisi gerçekten aynı dönemde yaşamış ve Karındeşen Jack’in cinayetlerini araştıran dedektiftir, 1889 yılının Nisan ayında başlayan dizimizde H Division’ın sorumlu olduğu Whitechapel’da düzeni korumakla görevlidir.

Kara Ekran #43: Ripper Street
Karındeşen Jack’in cinayetleri üzerinden altı ay geçmiştir ve artık Jack’ten haber alınamamaktadır. Neredeyse bir yıl boyunca onun peşinden koşan Reid bir yandan da gemi kazasında kaybolan ve herkesin aksine boğulmadığını, hala hayatta olduğuna inandığı kızını bulmaya çalışan, mental olarak neredeyse bitmiş, fiziksel olarak ise kazadan aldığı yangın yaraları ile zedelenmiş fakat görev ahlakı, onuru ve haysiyetinden hiçbir şey kaybetmemiş şekilde görevine devam etmektedir.

Reid ‘in en büyük yardımcıları eski bir asker olan Çavuş Bennet Drake ve puslu bir geçmişe sahip, sadece Amerikan Ordusu’nda doktor olduğu bilinen Yüzbaşı Homer Jackson’dır.