Journey of a Roach

Kıyamet sonrası temalı oyunlardan eminim en az birini oynamışsınızdır. İnsanlığın nesli tükenmek üzeredir ve yaşam mücadelesi verilir her daim. Journey of a Roach’ta da olaylar nükleer kıyamet sonrasında geçiyor ama tek bir farkla. Bu sefer hayatta kalan son insanlardan veya mutantlardan birisini değil de bir hamamböceğini yönetiyoruz.

Bir böceğin yaşamı
Giriş paragrafında da bahsettiğim gibi yaşanan nükleer savaşlar yüzünden insanlığın belki de tamamı yeryüzünden silinmiştir. Geriye ise radyasyon nedeniyle biraz fazla gelişmiş böcekler, kuşlar vb. hayvanlar kalmıştır. Bud da normal bir hamamböceğinden biraz daha büyük olan bir böcektir. Gri yeryüzünde gezinirken hiç görmediği bir şey görür. O kadar çöplüğün ve pisliğin arasında bir papatya vardır. Bud çok şaşırır ve bunu arkadaşı Jim’e de göstermek ister. Dönüş yolunda bir takım aksilikler yaşanır ve Bud’un geldiği yol kapanır ama bu çiçeği muhakkak Jim’in de görmesi lazımdır. Bizler de sevimli hamamböceği Jim’i kontrol ederek arkadaşı Bud ile beraber yeniden yeryüzüne çıkmanın yollarını ararız. Ve elbette bu yolculuk hiç de kolay olmayacaktır.

Journey of a Roach’da her ne kadar nükleer savaş sonrası zaman ve böcekler konu olsa da sevimli ve renkli bir hava hâkim. Rengârenk grafikleri olsun, yaşanan komiklikler olsun, böceklerin aralarında bıcır bıcır konuşmaları olsun görüntüsü ile daima gülümsetiyor oyun. Gelgelelim birazdan bahsedeceğim kontroller, bulmacalar ve oyunun zorluk seviyesi maalesef bu renkli dünyaya gölge düşürüyor. Bu arada, oyunda Türkçe dil desteği de mevcut. Zaten yapımcı firma Kobold Games’in bünyesinde Türk çalışanlar da yer almakta. Lakin oyunun Türkçe olması ana menü dışında pek bir işe yaramıyor çünkü oyunda diyalog veya yazı bulunmamakta.

Yürü Jim, tırman Jim, geç şu delikten Jim
Yapımda Jim’i WASD veya isterseniz yön tuşları ile yönetiyorsunuz. Farenin imleci ile de gerekli etkileşimlere giriliyor ama bir nesneye tıkladığınızda Jim’in onu alabilmesi veya kullanabilmesi için yakınlarda olması gerekiyor. Envanter ekranın üst kısmında. buraya I veya E tuşuna basarak kolayca ulaşabilirsiniz. Klavyenin boşluk tuşuna basılınca da kamera uzaklaşıyorsunuz ve ortamdaki tıklanabilen nesneler meydana çıkıyor. Kontroller normal macera oyunlarından biraz farklı ama genel olarak basitler. Asıl zor olan ise kamera açıları ve mekânlar.

İlk bölümlerde sorun yok çünkü mekân tek bir odadan oluşuyor ama ilerledikçe çoğalan mekânlar başınızı döndürebilir çünkü Jim bir hamamböceği ve böcekler gayet rahat duvarlara ve tavana tırmanabiliyor. Yani girdiğiniz bir yerde duvara tırmandığınızda kamera da dönüyor ve etrafı tamamen yeni bir açıdan yeniden keşfe çıkıyorsunuz. Doğal olarak sürekli gözden kaçan şeyler olabiliyor. Aradığınız bir nesne tavanın bir köşesinde saklı duruyor olabiliyor. Özellikle borulara daldığınızda işin işinden çıkabilene helal olsun çünkü resmen labirent gibi dolanıyorsunuz.

Envanterden ulaşılabilen bir harita da konulmuş oyuna ama pek işe yaradığı söylenemez. Kısaca toparlayacak olursam, kontroller rahat ama yer, duvar, tavan her yerde gezebilmek çok güç bir durum oluşturuyor.