ArtılarEğlenceli ve zevkli oynanış, onlarca farklı yetenek, uzun oyun süresi, özgür bir dünya
EksilerYan görevler bazı anlar sıkabiliyor, görseller ve sesler biraz daha iyi olabilirdi
Platformlara özel oyunların önemli olduğu bir dönemdeyiz. Bu tip yapımlar
oldukça göz önünde durmakla beraber, kullanıcılar tarafında da çok yakından
takip ediliyor. Muhtemel bu projeler bir hit, hatta klasik oyun gözüyle
bakıldığından, o platformun oyuncuları için önemli isimler. Kullanıcılar için
doğal olarak önce aile, daha sonra özel yapımlar geliyor. Ancak medya her özel
projenin koşturmuyor. Dolayısıyla da bazıları arka planda sessiz sedasız
gelişiyor. İşte bunlardan biri de PS3 için hazırlanan inFamous. Gümbür gümbür
geliyorum diyen oyunların aksine, oldukça sakin bir şekilde yapılan ve sürpriz
yaratabileceği düşünülen ürünlerden biri konumunaydı. Sonuçta arkasında PS2’nin
en iyi serilerinden biri olan Sly’ın yapımcıları Sucker Punch vardı. Doğal
olarak bize de heyecanla beklemek düşüyordu. Peki bu heyecanın karşılığını aldık
mı? Gelin bu sorunun cevabına beraber bakalım.
Kurtarıcı nasıl olunur?
Kahramanların doğuştan gelen, ama bilmediği özel bir gücü olabilir veya biri
kaderin bir cilvesiyle ölmez, hatta üstüne süper yetenek bile kazanabilir.
inFamous’daki karakterimiz Cole da, ikinci şıktan nasibini alıyor. Gelecek
vadeden adamımız, aslında bir motorlu kurye. Günlerden bir gün bir paket alır ve
her zaman ki gibi adrese teslim etmek için yola çıkar. Lakin beklenmedik bir şey
olur ve paket görkemli bir şekilde patlar. Ama ne patlama! Resmen krater
açılmıştır ve arkasından da kaos ortamı baş gösterir. Bizim Cole ise bu büyük
patlamadan garip bir şekilde sağ çıkmayı başarmıştır. Ancak artık o eski Cole
değildir. Vücudu elektriğe karşı bir güç kazanmıştır ve onu kullanabiliyordur.
"Oyundaki çatışma sahneleri tam bir görsel şölen sunuyor."
Değişen sadece karakterimiz olmamıştır. Üç farklı adadan oluşan Empire City,
hükümet tarafından karantina altına alınmıştır. Çünkü salgın bir hastalık tüm
insanları yavaş yavaş öldürüyordur. Ayrıca yemek sıkıntısı da her geçen gün
artmaya başlamıştır. İşin en kötü yanı ise, şehirdeki bütün adalar çeteler
tarafından kontrol altına alınmıştır. Artık böyle bir durumda da bir kahramanın
çıkması lazım normal olarak ve Cole iş başı yaparak, yeni görevine başlıyor, biz
de Gamepad’i alarak
Empire City’e daha ilk adım atışımızda, zaten kurtarılmayı bekleyen bir şehirle
karşı karşıya kalıyoruz. Arkadaşımız Zeke de sağ olsun bize yardım ediyor ve
kahramanlık hikayemizin ilk adımlarını atıyoruz. Oyuna girdiğimiz de öncelikle
iki tür görev sisteminin yer aldığını görüyoruz. Bunlardan biri haritada mavi
renkte gördüğümüz hikayeyle ilgili ana görevler; diğeri ise sarı renkteki yan
görevler, yani halkın bizden yardım istediği, biraz da oyunu uzun tutmak için
koyulmuş GTA tarzındaki amaçlar diyebiliriz.
Yan görevler de bazı seçim haklarınız bulunuyor. Oyundaki davranışlarınızı
“Karma State” diye adlandırılan, yani iyi ya da kötü yönde kullanabilme şansınız
var. O yüzden hem iyi, hem de kötü olmak üzere iki farklı yan görev mevcut. Siz
hangisini yaparsanız iyilik ve kötülük barınız ona göre artıyor. Tabii ki doğal
olarak da, şehrin durumu ve halkın size karşı olan tutumu buna göre
şekilleniyor. İyi ve kötü seçim sadece yan görevlerde karşımıza çıkmıyor. Her
hangi bir görev yapmadığınız halde, sokak ortasında yardıma muhtaç insanlar
görebiliyorsunuz. İsterseniz onlara yardım edebilir veya etmeyebilirsiniz. Aynı
şekilde ana senaryoyu takip ederken de, bazı zamanlar bu durum karşınıza
çıkabiliyor. Cole ise kendisi için en uygun olanı düşünüyor ve siz de iyi ya da
kötü davranacağınızı belirliyorsunuz. Mesela bir görevde sıkışan boruların
vanalarını açarken, her seferinde suratına büyük ölçüde pislik bulaşıyor. Cole
bir süre sonra bunun bana yararı yok, kendimi zehirliyorum, ama diğer tarafta da
insanları kurtaracağım diyor. Siz de bu açıklamalara göre hareket ediyorsunuz.