Evin, gerektiğinde geri dönebildiğin yerdir
“Home is where the war is” sloganı ile 2011 yılında bizlerle buluşan Homefront, muhteşem tanıtımlarına, viral reklamlara ve PR taktiklerine rağmen gerçeklerle yüzleşen oyuncular için tam bir hayal kırıklığı olmuştu. Hikaye açısından oldukça etiliyici bir anlatıma sahip oyunda ne yazık ki görsel ve mekanik açıdan fazla bir şey bulamamıştık.
Zaten ardından da dağıtımcı firma THQ battı.
Elbette bu iflasın sebebi Homefront değildi hatta ilk haftada milyona ulaşan oyun bizlere reklamın, ürünün kendisinden bile daha önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu fakat her şey bir yere kadardı elbette.
İlerleyen zamanlarda insanlar ikinci bir Homefront ismini duyduklarında garipsediler. Başarısızlığını ciddi bir biçimde sergileyen ilk oyunun ardından oyunun geliştiricisi Kaos Stüdyo, THQ tarafından kapatıldı. Sonrasında ise işin aslı ortaya çıktı. Yıllardır Crysis serisi, ilk Farcry ve şimdilerde Ryse ile aklımızı çelen Crytek, yeni Homefront için kolları sıvamıştı.
Crytek’in İngiltere stüdyosu oyun üzerinde çalışırken THQ’nun bir anda batması üzerine oyunun dağıtımcılık tarafını da Crytek ele geçirdi ve yeni Homefront, nam-ı diğer Homefront 2, bir anda bir Crytek ürününe dönüştü.
Ustanın hikayesiYeni Homefront ilk oyunun hikayesine devam edecek. İlk oyunda Amerika Birleşik Devletleri’ni işgal eden Birleşmiş Kore’nin zulmü ikinci oyunda da sürüyor. Cevat Yerli konu hakkında “Homefront 2'yi geliştirmek üzere anlaşmaya vardığımız ilk zamandan bu yana serinin hem heyecan verici hem de hayranlık uyandırıcı bir potansiyele sahip olduğuna inandık” şeklinde bir beyanda bulunmuştu. Bunu zaten hepimiz ilk oyundaki senaryo ve anlatım ile gayet iyi biliyoruz.
Elbette işin içine Crytek girince işler oldukça değişiyor. Her şeyden önce artık FPS alanında usta bir isim olarak düşünülen Crytek’in Homefront 2’yi mekanik açıdan da ilk oyundan daha iyi yapacağına dair şüphemiz yok.
Homefront serisinin oyun dünyasındaki ilginç yönlerinden bir tanesi de her iki oyunun, oyun dünyasındaki en büyük iki rakip motora sahip olması. İlk oyun Kaos Stüdyo tarafından Unreal Engine 3 motorunu kullanarak hazırlanmıştı, ikinci oyun ise her Crytek oyununda olduğu gibi CryEngine 3 motoru ile geliştiriliyor. Dolayısı ile bu sadece stüdyoların değil aynı zamanda teknolojilerin de kapışması konumunda olacak.
Cryrsis oyunları ile ününe ün katan Crytek’in bu oyunlarda teknolojik açıdan ne kadar ilerlediğini hepimiz biliyoruz. Zaten oyuncuların Crytek ile sorunları hiçbir zaman teknoloji olmadı, onların en büyük sorunu senaryo, anlatım ve diyaloglardı.
500,000 dolar gibi oldukça ucuz bir rakama tüm haklarını satın aldıkları Homefront’un ise en kötü yanı teknolojisi, en iyi yanı ise senaryosu ve hikaye anlatımıydı. Özellikle daha ilk sahneler de annesi ve babası infaz edilen çocuğun ağlayarak cesetlerine doğru koşması hala aklımın bir köşesinde yatar.