"Yazı için Yusuf Tansu Büyüktalaş'a teşekkür ederiz."
Çağımızda artık savaşlar meydanlarda değil masalarda kazanılıyor. Çoğu ülke;
güçlü, kaslı ve yetenekli askerler yetiştirmek yerine akıllı diplomatları tercih
ediyor. Hearts of Iron serisi de böyle bir yapım. Alışılagelmiş strateji
oyunlarının arasından sıyrılmayı başaran seri, üçüncüsü ile birlikte yine
farkını ortaya koyabilecek gibi görünüyor.
II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası Avrupa
Serinin ilk iki oyununda olduğu gibi Hearts of Iron 3 de (HOI3) İkinci Dünya
Savaşı öncesinde başlıyor. Yapımda 1936-1948 seneleri arasında gerçekleşen
önemli olaylara yer verilmiş. Yani 1936’da Hitler’in Almanya’nın başına
geçmesiyle başlayan yapım, savaş bittikten sonra, 1948’de Federal Almanya’nın
kurulmasıyla sona eriyor. Serinin eski oyunlarına nazaran HOI3’de, hem önemli
hem de fazla duyulmamış olaylara yer veriliyor. Ayrıca savaşın gidişatını
değiştiren kritik kararlar da yapıma eklenmiş.
HOI3, eski oyunlardan ziyade daha karmaşık bir hal almış gibi görünüyor.
Avrupa’da savaş öncesi kaos ortamında, yönettiğiniz ülkeyi ayakta tutabilmek
için gerçekten kritik kararlar almanız gerekebiliyor. Ülkenin içişleri ile
ilgili bir karar almadan önce “Halk” ve “Ordu” unsurlarını göz ardı ederseniz,
daha savaş başlamadan yenik düşmüş olursunuz.
En iyi General mi? En iyi politikacı mı?
Oyunda serinin eski yapımlarına göre politika ve askeri strateji öğelerine daha
fazla önem verilmiş. Sonuç olarak artık ekonominizin daha iyi olması veya askeri
teknolojinizin en yüksek seviyede olması size savaşı kazandırmıyor. Eski HOI
yapımlarını oynayan oyuncular bunun bilincinde olabilir, fakat HOI3’e yeni
başlayanlar için farklı bir yapıya sahip.
Hangi ülkeyi seçerseniz seçin, savaş öncesi devletinizi hazır hale
getirmelisiniz. Yani halkı bilinçlendirerek onları duruma hazır tutup, ordunuza
gönüllü askerler alabilir, ordu giderlerinde büyük bir tasarruf elde
edebilirsiniz. Zaten savaşa doğru giden Avrupa, karışık durumda olduğu için ülke
halkları panik halinde. Aranızı halkla iyi tutarsanız, mücadeleye en sağlıklı
giren ülkelerden biri olabilir hatta savaşı en başından kazanabilirsiniz. Ülke
içi politikalar haricinde, dışişleriniz de çok önemli. Oyunda içişlerinizden çok
dışişlerinize de önem vermeniz gerekecek. Yapımda ülkeler savaş öncesi taraf
olmaya başlayacak. Bu taraflar Müttefikler, Mihver Devletler ve Tarafsız kalan
ülkelerden oluşuyor. İlk başlarda tarafsız kalsanız bile eninde sonunda bir yöne
çekiliyorsunuz. Bir nevi zorla savaşa dahil oluyorsunuz. Bu sebep ile aranızı
diğer ülkeler ile iyi tutmazsanız, savaş başladığında yağmalanan bir dükkan gibi
darmadağın olabilirsiniz.
Politikadan sonra gelen en önemli unsur ise Generaller. Oyunda bir General
kadromuz olsa bile, politikada olduğu gibi savaş ve ordu kararlarında da sizin
sözünüz geçecek. Doğru birimleri, doğru zamanda, doğru hareket ettirmek hayat
kurtaracak. Askeri strateji ve ordu yönetmede de bir yığın ayrıntıya giren
yapım, size asker çıkarmak ve tabur kurmakta bir çok seçenek sunuyor.
Yapabileceğiniz en iyi stratejiyi kurup en sağlıklı politikayı yapıp, savaşın
başlamasını bekleyebilirsiniz.
Oyun değil devlet yönetimi
Serinin eski oyunları bilindiği gibi inanılmaz derecede ayrıntıya sahipti.
Hiçbir stratejide göremediğimiz ayrıntıları bu seride görebilmiştik. HOI3 ise
bunu ikiye katlıyor. 150’den fazla seçebileceğiniz ülke ve 4.500 tane
yönetiminden sorumlu tutulacağınız kara vilayeti ve 1.500 adet deniz vilayeti
yapımda yer alacak. Günümüz devlet yönetimlerinden farkı olmayan yapımda,
serinin eski yapımlarını oynamamış kişilerin oyundan hayli zorlanacakları kesin.
Bu özellikler ile bile göz doldurmayı başarabilen HOI3, daha çıkmadan heyecanla
beklemenize sebep olabilecek niteliklere sahip. Bekleyip hep birlikte göreceğiz.