Özel İnceleme
Uzun bir süre sessizliğini koruyan yapım, 1 Haziran tarihinde resmi olarak satışa sunulduğu gibi bir gün içerisinde CS: Global Offensive, GTA V ve The Witcher 3 gibi yapımları geride bırakmayı başardı. Peki bu oyunu bu kadar kılan neydi? Hatred, oyuncuların bu ilgisini neye borçlu? Tabii ki sınırsız şiddete...
Ne!?! Gözünün üstünde kaşın mı var? KABOOM!!!
Öncelikle kabul etmeliyiz ki, oyun dünyasının yüzde 90'ı şiddet içeriyor. İçerisinde bir amaç olsun veya olmasın, daima bir şiddetin içerisindeyiz. Hatred'ı ayıran nokta ise, sunmuş olduğu şiddetin herhangi bir amacının olmaması, sadece saf vahşete yer vermesi.
Hatred içerisinde herhangi bir hikaye barındırmıyor, bize herhangi bir "büyük amaç" vermiyor. Yapmanız gereken tek şey önünüze gelen herkesi katletmek. Bunu eleştirebilir miyiz? Veya bu sebepten ötürü Hatred'a kötü bir oyun diyebilir miyiz? Tartışmaya açık. Şöyle oturup düşündüğümüzde GTA'da bile zamanımız büyük çoğunluğunu hiçbir amaç olmadan insan öldürmekle geçirebiliyoruz. Ama bu Hatred kadar tepki çekmiyor.
Bunun iki sebebi var, biri önceden belirtmiş olduğumuz gibi Hatred'ın saf şiddet esas alınarak hazırlanmış bir yapım olması. İkincisi ise Hatred'ın bizi şiddet uygulamaya zorlayan bir yapım olması. Yani GTA veya benzeri yapımlar bizlere anlamsızca katliam yapma seçeneği sunmasına rağmen bu yola girmemeyi de seçenekler arasına koyuyor. Hatred ise bizi şiddete zorluyor ve ısrarla istiyor. İşte bütün bu tepkiler bu yüzden.
Geçenlerde yine herkesi öldürüyorum...
Yazının başında belirtmiş olduğum gibi Hatred'da herhangi bir hikaye bulunmuyor. Hikaye diye adlandırabileceğimiz tek olay, ismini dahi bilmediğimiz bir psikopatın, tüm dünyadan ve insanlardan tiksinmesi ve hiçbirinin yaşamayı hak etmediğini düşünmesi. Yani bütün olay bundan ibaret.
Oyunun içerisinde belirli bir hikaye olmadığı için, inceleme de bu sebeple genelde mekanikler ve teknik detaylar üzerinden gidecek. Sanırım incelemesi en zor (ya da en kolay) oyunların başında geliyor Hatred...
Hatred, izometrik bir bakış açısına sahip bir shooter oyunu. Yani kamerayı özel anlar hariç tepeden gördüğümüz ve klavye/fare veya gamepad yardımı ile nişan alıp katliam yaptığımız bir oyun. Maceranın başından itibaren evimizden dışarı çıkıp, önümüze gelen herkesi taramaya başlıyoruz.
Birkaç kişiyi katlettikten sonra oyun bize ufak birkaç görev veriyor. Bu görevler genelde, "Filanca partiyi bas ve herkesi öldür!", "Karakolu bas ve herkesi öldür!", "Limanı bas ve herkesi öldür!", "Polisleri bekle ve geldikleri zaman hepsini öldür!", "Şurayı havaya uçur!", "Şurayı darmaduman et!" şeklinde devam ediyor.
Gözünün üstünde kaşı olanlar, ayağınızı denk alın!
Sonunda o gün geldi çattı... Daha yapım aşamasındayken ortalığı karıştırmayı başaran Hatred, nihayet resmi olarak piyasaya sürüldü. Çıkışından önce tanıtım videoları ile şiddeti tam manası ile yansıtma amacında olan Hatred, önce Steam'den kaldırıldı ve daha sonra Gabe Newell'ın bizzat müdahalesi ile tekrar Steam Greenlight'a döndü. Uzun bir süre sessizliğini koruyan yapım, 1 Haziran tarihinde resmi olarak satışa sunulduğu gibi bir gün içerisinde CS: Global Offensive, GTA V ve The Witcher 3 gibi yapımları geride bırakmayı başardı. Peki bu oyunu bu kadar kılan neydi? Hatred, oyuncuların bu ilgisini neye borçlu? Tabii ki sınırsız şiddete...
Öncelikle kabul etmeliyiz ki, oyun dünyasının yüzde 90'ı şiddet içeriyor. İçerisinde bir amaç olsun veya olmasın, daima bir şiddetin içerisindeyiz. Hatred'ı ayıran nokta ise, sunmuş olduğu şiddetin herhangi bir amacının olmaması, sadece saf vahşete yer vermesi.
Hatred içerisinde herhangi bir hikaye barındırmıyor, bize herhangi bir "büyük amaç" vermiyor. Yapmanız gereken tek şey önünüze gelen herkesi katletmek. Bunu eleştirebilir miyiz? Veya bu sebepten ötürü Hatred'a kötü bir oyun diyebilir miyiz? Tartışmaya açık. Şöyle oturup düşündüğümüzde GTA'da bile zamanımız büyük çoğunluğunu hiçbir amaç olmadan insan öldürmekle geçirebiliyoruz. Ama bu Hatred kadar tepki çekmiyor.
Bunun iki sebebi var, biri önceden belirtmiş olduğumuz gibi Hatred'ın saf şiddet esas alınarak hazırlanmış bir yapım olması. İkincisi ise Hatred'ın bizi şiddet uygulamaya zorlayan bir yapım olması. Yani GTA veya benzeri yapımlar bizlere anlamsızca katliam yapma seçeneği sunmasına rağmen bu yola girmemeyi de seçenekler arasına koyuyor. Hatred ise bizi şiddete zorluyor ve ısrarla istiyor. İşte bütün bu tepkiler bu yüzden.
Geçenlerde yine herkesi öldürüyorum...
Yazının başında belirtmiş olduğum gibi Hatred'da herhangi bir hikaye bulunmuyor. Hikaye diye adlandırabileceğimiz tek olay, ismini dahi bilmediğimiz bir psikopatın, tüm dünyadan ve insanlardan tiksinmesi ve hiçbirinin yaşamayı hak etmediğini düşünmesi. Yani bütün olay bundan ibaret.
Her şey, bir psikopatın tüm insanlardan tiksinmesi ve kimsenin yaşamayı hak etmediğini düşünmesinden ibaret.
Hatred, izometrik bir bakış açısına sahip bir shooter oyunu. Yani kamerayı özel anlar hariç tepeden gördüğümüz ve klavye/fare veya gamepad yardımı ile nişan alıp katliam yaptığımız bir oyun. Maceranın başından itibaren evimizden dışarı çıkıp, önümüze gelen herkesi taramaya başlıyoruz.
Birkaç kişiyi katlettikten sonra oyun bize ufak birkaç görev veriyor. Bu görevler genelde, "Filanca partiyi bas ve herkesi öldür!", "Karakolu bas ve herkesi öldür!", "Limanı bas ve herkesi öldür!", "Polisleri bekle ve geldikleri zaman hepsini öldür!", "Şurayı havaya uçur!", "Şurayı darmaduman et!" şeklinde devam ediyor.
yinede gördüğüm kadarıyla fena bir oyun değil.