ArtılarBaşarılı grafikler, sesler ve atmosfer. Yapay zeka zorlayıcı ve hayranlık bırakır seviyede. İnanılması güç derecede geliştirilmiş çoklu oyuncu sistemi. Kendi haritanızı yapma imkanı. Tüm oyunuzu baştan sona izleme sistemi.
EksilerSenaryo modu çok kısa. Yanınızdaki askerlerin yapay zekası bazen saçmalayabiliyor.
Konsol dünyasının en önemli FPS’lerinden biri olan ve Microsoft’un ilk
konsolu Xbox’ı tüm oyun alemine tanıtan Halo üçlemesi nihayete erdi. Serinin ilk
bölümünde bu eşsiz dünyanın atmosferini solumuş, düşmanları ve silahları
tanımıştık. Önceki FPS’lerde bulunmayan araç kullanma sistemi ve ortalamanın
hayli üzerindeki yapay zekaya alkış tutmuştuk. İkinci bölümde ise çoklu oyuncu
sistemini adeta tavana vuran yapımcılar, bugün bile binlerce insanın her gün
Xbox Live!’a giriş yapıp Master Chief’leri ile savaşmasını izliyoruz. İkinci
oyun gelişmiş grafikleri, yenilenen silah ve kontrol sistemi ile dikkat çekse de
en çok yarım kalan senaryosu ile dikkatleri üzerine toplamıştı. Tüm dünyanın
saldırı altında olduğunu, yok ettiğimiz Halo haricinde yüzlerce daha olduğunu
öğrenmiş, sevincimiz kursağımızda kalmıştı. İkinci oyunun en çok akılda kalan
bir diğer özelliği de Covenant komutanını da kontrol edebilme imkanımızdı.
Aradan üç sene geçti ve Halo üçlemesi tamamlandı. İlk iki bölüm sadece Xbox’a
özel yapılmış olmasına rağmen, Microsoft satış politikası gereği yeni göz bebeği
360’ı ön plana çekti ve eski konsolunu bir kenara bırakıp, rekor satış
yakalaması kesin gözüyle bakılan Halo 3’ü sadece Xbox 360 için hazırladı. Yeni
nesil konsolda, yepyeni bir Halo beklerken insanın kafasında nelerin oluşacağı
da gayet açıktır; oldukça geliştirilmiş grafikler, yeni silahlar, yeni
düşmanlar, geliştirilmiş yapay zeka, devasa haritalar ve mükemmel seviyeye varan
çoklu oyuncu modu. Kısa yoldan hemen söyleyeyim, aradığınız tüm özellikler Halo
3’te bulunuyor. Tüm beklentileri Bungie çalışanları başarıyla karşılamayı
başardı.
Haydi savaşa
Diğer tüm Halo bölümleri gibi üçüncü bölüm de çok hızlı biçimde başlıyor. Önceki
bölümde son anda hayatını kurtaran ve dünyaya adeta çakılan Master Chief’i
askerler ormanın içinde buluyorlar ve tekrar ayağa kalkmasını sağlıyorlar.
Direniş askerleri ile birlikte sağ kalan son üsse gidip dünyanın sonunu
getirecek büyük savaşa karşı nasıl hamleler yapacağımızı kararlaştırıyoruz.
Sonuç ise gayet açık; al eline silahı, öldür tüm düşmanları. İlk bölümlerde
takım arkadaşlarımızla birlikte hareket ediyor ve düşmanlarla hep birlikte
savaşıyoruz. Bu esnada ilk göze çarpan hiç şüphe yok ki grafikler ve
kontrollerdeki rahatlık olacaktır. Tüm seri boyunca çok rahat bir kontrol
sistemi olmasına rağmen bu bölümde biraz daha rahat hale getirmeyi uygun görmüş
yapımcılar.
Eğer düşmanlara nişan almakta güçlük çekiyorsanız, otomatik olarak imleci
düşmanın üzerine getiren yardımcı araçları ayarlar bölümünden aktif
edebilirsiniz. Önceki oyunlardan gayet iyi bildiğimiz başlangıç silahlarını
kullanarak tamamladığımız ilk görevlerde, oyuna yeni başlayanlara açıklamak
maksadıyla genel oynanış tarif ediliyor. Zaten yanınızdaki askerler de son
derece güçlü olan saldırı güçleri sayesinde ilk görevleri kolay biçimde
bitirmenizi sağlıyor. Bu arada hatırlatmakta fayda var, ikinci oyunda büyük bir
değişikliğe gidilerek, Covenant askeri ile de oynama imkanını elimizde
barındırıyorduk. Bu sefer ise oyunun en başından sonuna kadar sadece Master
Chief’i kontrol ediyoruz. İkinci oyunda kullandığımız Covenant askeri sürekli
yanımızda olsa da sadece bize yardım ediyor o kadar.