İçerik No | İçerik |
1 | HALO'yu "HALO" yapan nedir? |
2 | Oyuna genel bir bakış |
3 | Silahlar |
4 | Araçlar |
5 | Ayrıntılar |
6 | Online oynamak bir başka güzel |
1- HALO’yu “HALO” yapan nedir ?
“Oyun” diye adlandırdığımız bilgisayar programları, bazen hayatımızın akışını
değiştirecek kadar ileri gidebiliyorlar. Kimi oyunlar var; başında biraz daha
kalabilmek için insanın dersten, işten kaytarmasına neden oluyor. Kimisi paralar
döktürüyor uğruna. Kimisi, yüksek performansta çalışmak için müstakbel
kullancısını aylar evvelden para biriktirmeye itiyor. Fakat bazıları var ki; tek
başına koskoca konsolu almak için yeterli sebep oluyor…
Bir oyun uğruna hiç aklınızda olmayan, sadece merak ettiğiniz bir konsolu almak
delilik değil ise bahsi geçen oyun herhalde sanat eseri olmalıdır. HALO ilk
duyurulduğunda; dönemin bilgisayarları ile boy ölçüşebilecek bir sistemden
kurulu X-BOX adında bir konsola çıkacağı söylenmişti. Hem oyuna hem de konsola
yabancı olduğumdan pek üstünde durmamıştım ama ne yalan söyleyeyim merak
etmekten de kendimi alamadım. İlk görüntüler yayınlanmaya başladığında biraz
daha dikkatimi çekmeye başladı oyun. Özellikle oyun fuarlarında yayınlanan
videolar, sadece oyun meraklıları tarafından değil tüm eleştirmen kesimler
tarafından da epey ilgi toplamıştı. İzlediğim videoların ardından, kişisel
bilgisayarımda göremediğim kadar güzel grafikler ve son derece başarılı aksiyon
aklımda kalmıştı. Elindeki silahı ustaca kullanan adam, garip yaratıklar
öldürüyor, dört bir yana fosforlu renklerde kanlar sıçrıyordu. Elbette dikkat
çeken sadece grafikler değildi. Uzay giysileri içindeki usta silahşor,
karizmatik bir arazi taşıtını kullanmaya başlayıp yanındaki askerler de
yukarıdaki makineli tüfeği kullanarak ona eşlik edince işler değişti. İzlediğim
sadece bir tanıtım videosuydu sırf o aracı kullanabilmek için bile oyunu
oynamayı düşündüm. Sonra aksiyon derinleşti ve yaratıkların yapay zekâsı
dikkatimi çekti. Hiçbiri yok yere saldırmıyor, akıllıca hareket ediyordu. Artık
kafama koymuştum; bu oyunu ne pahasına olursa olsun oynamalıydım.
Neye niyet neye kısmet
Xbox tüm dünya’da satışa çıktığında Türkiye’ye gelmeyecek olması tıpkı benim
gibi oyun delisi olan herkesi bir anda üzdü. Microsoft’un satış politikası ve
“kopya ile mücadele” adı altındaki saçma düşüncesi üzerine, bırakın konsolunu,
oyunu bile sınırlarımızdan içeri giremedi. Dolayısıyla uzun süre X-Box isteğim
sadece hayal olarak kaldı. Ben hala HALO oynayabilmek için yanıp tutuşurken,
Microsoft rekorlar kırarak oyununu ve konsolunu satmaya devam ediyordu. En yakın
rakibi PlayStation 2 ile büyük rekabet girmişti ve teknik olarak rakibinden kat
be kat üstündü ama yine de oyun konusunda bir türlü rakibini yakalayamıyordu.
HALO ve bir iki tane kendine özgü oyunu dışında doğru dürüst oyunu olmayan X-box’a
göre PS2 çok daha geniş yelpaze sunuyordu. Oyunların “bulunabilirliğine” önem
veren insanlar ise yanına bile yaklaşmıyordu X-Box’ın.