1/3

Half-Life 2: Episode 3

Burçin Aygün 21.01.2011 - 11:26
Neredesin Gordon?
Bazı oyunlar özeldir. Bazıları büyük reklam kampanyaları ile gelirler ve bekleneni verirler. Bazıları da sessiz sedasız gelir, oyun gündemine bomba gibi düşerler. Bazıları o kadar sevilirler ki, ek paketlerini bırakın bir yana, gerçek hayatta, alt kültür olarak kendilerine yer bulurlar. Birkaç arkadaş bir araya geldiğinde, bu oyun hakkında ufacık bir söz edilse, muhabbet saatler bile sürebilir, konu o yapımın evreni hakkında oradan oraya atlar, uzar da uzar. Hepimiz için böyle bir oyun vardır elbet. Misal benim için bir adventure klasiği olan Broken Sword: Shadow of the Templars. Adventure tarzı dışında düşündüğümde ise aklıma bambaşka bir oyun geliverir, Half-Life!

Bir hikaye başlıyor

1998 yılında çıkan Half-Life, o inanılmaz gerilimli atmosferi, içerdiği karakter etkileşimleri, merakla sonu beklenen hikayesi ve aksiyonu ile oyun dünyasında bir anda bomba etkisi yarattı. Black Mesa adlı bir merkezde çalışan Gordon Freeman adlı fizikçi olarak oynadığımız oyunda sıradan başlayan bir iş günü, bir anda cehennemi bir yolculuğa dönüşüyordu. Yapılan bir testte işlerin ters gitmesi sonucunda, Xen adlı alternatif bir boyuta açılan kapı, Black Mesa'yı korku saçan uzaylıların merkezi haline getirir. Bir yandan bu dehşetten kaçmaya çalışırken, bir yandan da merkezi ve içerisindeki, biz de dahil herkesi yok etmesi için yollanan askeri kuvvetleri savuşturmak, hayatta kalmak zorundaydık.

Half-Life 2: Episode 3
Ah, unutmadan... bir de gizemli G-Man'imiz vardı. Nereden geldiği, nereye gittiği belli olmayan iş adamı kılıklı G-Man'imiz maceranın sonunda bizi derin bir uykuya yatırıyor ve yok olan Black Mesa'dan bizi uzaklaştırıyordu. Ardından gelen ek paketlerde ise önce bir Marine'i, Adrian Shephard'ı oynayarak müdahalede bulunmak için yollandığımız bu tımarhaneden kaçmaya çalıştık, sonra gelen içerikte ise neredeyse tamamen savunmasız olan bir güvenlik görevlisi olan Barney ile hayatta kalmaya çalıştık.