GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

GYLT, Maine eyaletindeki kurgusal eski bir maden kasabasında geçen bulmaca, gizlilik ve aksiyon içeren bir anlatı macera oyunu. Bu yazımızda korku oyunlarına yeni bir soluk getiren GYLT hikayesi ile bizlere neler sunuyor bakıyoruz. Yazının altındaki videomuzu izlemeyi de unutmayın.

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Canavarlara inanır mısınız?

Hayır mı?

Muhtemelen Sally’de böyle düşünüyordu. Kuzeni Emily’yi kaybetmeden önce..

Tam 1 aydır kayıp kuzenini bulabilmek için neredeyse kasabada ilan asmadığı yer kalmamıştı. Bu kayıp, elbette Sally’nin hatası değildi fakat içten içe duyduğu ‘SUÇLULUK’ durumu, kendisini tarifi olmayan bir maceraya sürükleyecekti.

GYLT Hikayesi Bize Ne Anlatıyor?

Hikayemiz Sally’nin kayıp kuzeni Emily hakkındaki mırıldanmalarıyla başlar. Tam bir aydır kayıp olan küçük kızdan artık tüm kasaba ümidini yitirmiştir. Aramalar sona ermiş, umutlar tükenmiştir. Geriye kalan tek şey, Sally’nin çaresizce yapıştırdığı kayıp ilanlarıdır. 

Bethelwood adlı bir maden kasabasında yaşayan bu iki çocuk, aslında pekte sevdikleri bir arkadaş ortamına sahip değildirler. Çevresindeki çocuklar tarafından hor görülen, dışlanan hatta sürekli aşağılanan bir hayatları vardır. Nitekim yeri geldiğinde çocuklar yeryüzündeki en acımasız yaratıklar olurlar. 

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Zorbalık yapan çocuklardan kaçarken bisikleti kırılmıştır Sally’nin. Evden çok uzaktadır. Başında bunca dert yokmuşcasına yağan kara rağmen bir an önce eve dönmek ister. Ve o an teleferiği kullanmak gelir aklına. Çünkü peşinden gelen çocukların küstah seslerini hala işitmekte, hala takip edilmektedir. 

Bir müddet sonra istasyona varan küçük kız, burada hayatındaki en önemli ana tanık olacağının henüz farkında değildir. Bilet satılan kulübe de tuhaf bir adam vardır. Bu adam bembeyaz sakalları olan, böyle bir havada güneş gözlüğüne benzeyen gözlükler takan, ilginç bir şapka ve ceket giyen yaşlı bir adamdır. Tuhaflık kısmı yaşlı adam konuşmayan başladıktan sonra daha da belirginleşir. Düpedüz başı belada olan küçük kıza gideceği yere bilet alması gerektiğini, aksi halde asla yardımcı olamayacağını söyler. 

Çaresiz söylenileli yapmak zorunda kalan Sally ise koşar adım bileti alır fakat geri döndüğünde yaşlı adam yerinde değildir. Az önce konuştuğu kulübenin ışıkları sönmüş, sanki hiç orada değilmiş gibi bir izlenim vardır. Üstelik garip olan sadece yaşlı adam da değildir. Sally’nin aldığı bilet, normalinden çok daha farklıdır.

Yapacak bir şeyi kalmayan küçük dostumuz, hızla teleferiğe biner ve biner binmez kendiliğinden çalıştığını görürüz. Nihayet Sally’nin kabusu sona ermiştir. Yaşadığı onca şeye rağmen her ne olursa olsun şu anda evine gidiyordur…

ya da..

öyle olduğunu zanneder.

Vardığında etrafında kimseciklerin olmadığını görür Sally. Yerde yanmakta olan bir el fenerinin ışıltısı ve sağa sola koşuşturan ayak seslerinden başka hiçbirşey yoktur. Kasabaya yakınlaştıkça olaylar daha da garipleşir. Sanki deprem olmuş gibi asfalt üzerinde çizgiler oluşmuş, zeminler çökmüştür. Bir hafta öncesinin festival pankartları, devrilen elektrik direkleri ve müthiş bir sessizlik söz konusudur. Derken okudukları okulun penceresinden Emily’yi görür Sally. Bunca zamandır okulda mı saklanmaktadır bilinmez. Bir zaman içeri girmek için aradığı anahtarı bulduktan sonra ise olanlar olur!

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Okula girmek için aradığı anahtarı bulduktan sonra hayatı boyunca deneyim etmediği bir kabusla yüzleşir. Karşısındaki şey ne idüğü belirsiz bir canavardır. Şu bir gerçektir ki burası kesinlikle Sally’nin yaşadığı kasaba değildir. Çevresindeki her şey tanıdıktır fakat bir o kadar da farklıdır. Sanki doğduğu yerin bozulmuş bir alternatif gerçekleğindeymiş gibidir. Ve ilk kez gördüğü canavarların daha da fazlası şu anda okulun bahçesinde cirit atmaktadır. Tüm bu olanlar tamamen bir kabusa dönerken içeri girdiğinde bir yenisi eklenir. Adeta Sally’yi izliyormuşcasına bakan devasa gözler.
Observers!

Burada küçük bir parantez açıp bu canavarın ve hikayenin devamında göreceğimiz diğer canavarların isimleri hakkında kısa bir bahis açmak istiyorum;

Herhangi bir oyun içerisinde ne kadar karakter varsa o kadar detay var demektir. Biz bir oyuncu olarak bu karakteri oyunda sadece bir kez dahi görsek, tabiri caizse ismi ve cismi bellidir. Elbette bu hikayede geçen canavarlarında bir ismi var ama biraz farklı. Bu hikayedeki canavarların isimleri, zorbalığa uğrayan Emily’nin yaşadıklarıyla bağlantılı ve hemen hemen her biri bir takım duyguları sembolize ediyor.

Örneğin ilk gördüğümüz canavarın adı Stranger, yani yabancı.

Okuldan içeri girdiğimizde kapıyı kapatan gözler Observers, yani gözlemciler. 

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

İlerleyen vakitlerde göreceğimiz Resident Evil serisinden bozma şu yanan şey Violence, yani şiddet.

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Görünmez olanlar, paranoya.

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Mankenler Blame, yani suçlama

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Kamera canavarı kabaca bir tabirle; Exposure, yani maruz kalma..

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Ve en son göreceğimiz devasa şey de; Helplessness, yani çaresizlik gibi anlamlara geliyor.

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

Fark ettiyseniz her bir isim zorbalık gören bir çocuğun hemen hemen yaşadığı tüm duyguları sembolize ediyor. Hatta bahsi geçen bu zorbalığı açıkça ifade eden başka meteryalleride oyun içerisinde görmek gayet mümkün. Hareket edenlerin aksine bir olayı betimleyen duruşlarıyla gösterilen tahta mankenler, duvarlardaki yazılar, sağa sola çizilen absürt resimler ve Emily’ye ait günlüklerin her biri bu konuya bir örnek!

Ve elbetteki oyunun adı;

G-Y-L-T!
Ya da Guilt!

Kaynaklar bu adın, ingilizce de suçluluk anlamına gelen ‘guilt’ kelimesinden türetildiğini söyler. Ana karakter Sally, kuzeni Emily’ye yapılan zorbalığa karşı vakti zamanında sessiz kaldığı için büyük bir suçluluk hisseder. Zira oyunun temel hikayesi de aslına bakarsanız bir nokta da bundan ibarettir.

Sally, Emily’yi bulma yolunda elinden geleni yaparken zaman zaman bilet kulübesinde gördüğü yaşlı adamla karşılaşır. Yaşlı adam kim olduğu hakkında en ufak bir ipucu vermese de sık-sık Emily’yi kurtarması gerektiğinden bahseder. Gün sonunda Çaresizlik adlı canavar tarafından kaçırılan Emily için, bir çeşit portal açar. Cesurca buradan içeri giren Sally ise, kuzenini kurtarır ve yeniden başlanılan yere geri gidilir. 

GYLT FİNALİ

Oyunun finalinde biz oyuncular için verilen bi seçim hakkı söz konusudur. Yaşlı adamın dediğine göre geri gitmek bir adet dönüş biletine sahip olmaktan geçer. Yani burada Sally, ya bileti kuzenine vermelidir ya da kendisi alıp kaçmalıdır.

Seçenek 1

Eğer Sally kendini kurtarmayı seçerse; Emily’yi geride bırakır ve canavarlar Emily ve yaşlı adama yakınlaşırken bu kabustan kurtulur. Fakat yaptığı şeyden pişmanlık duyar ve ona ne olduğunu bildiği halde kayıp ilanlarını asmaya devam eder.

Bu, kötü bir sondur.

Seçenek 2

Eğer Sally kuzeni Emily’yi kurtarmayı seçerse; Emily teleferiğe binerken bu defa Sally’nin etrafı canavarlarla çevrelenmeye başlar. Devamında Emily’nin göründüğü kısa bir sinematik girer. Hikayenin başındaki sahneler tersine dönmüştür. Küçük kızın elinde Sally’ye ait kayıp ilanları vardır. 

Evet.. bu da kötü bir sondur.

Seçenek 3

Son seçenek ise gizli son denilebilecek şu harekettir. Eğer Sally hikaye boyunca karşısına çıkan bütün hapsedilmiş sakinleri özgür bırakırsa, her birinden elde ettiği kağıt parçalarından yeni bir bilet oluşturur. Bu sayede iki kuzen gerçek dünyaya dönerken yaşlı adam bu yerde kalır. Emily oyuncak ayısını vererek teşekkürlerini sunar. Yaşlı adam ölür mü o kısım biraz muallak fakat iki kuzen üzerinden değerlendirirsek bu mutlu bir son denilebilir. 

Peki tüm bu olanlar ne anlama gelir?

Bu hikaye biz oyunculara tam olarak ne anlatmak ister?

GYLT hikayesi ile neler anlatmak istiyor?

GYLT’nin hikayesi, insanların içinde bulundukları olumsuz durumlara karşı verdikleri tepkilerin önemini vurgulayan, duygusal bir anlatıma sahiptir. 

Dikkat ederseniz oyunun en başında bir uyarı da vardır;

‘Bu oyun hassas konuları ele almaktadır. Zorbalıktan etkilendiyseniz ve yardıma ihtiyacınız varsa, lütfen bir uzmana başvurun.’

Fakat oyun bu konuyu ‘gerçeküstü’ bir tema ile işler. 

Hikaye tam olarak Sally’nin teleferiğe binmesinden sonra başlar ve teleferiğe binerken görüldüğü üzere alternatif bir gerçekliğe girilir. Kısaca oyun akran zorbalığı gibi önemli bir konuyu, biraz fantastik bir kurgu ile harmanlayıp biz oyuncular için bu şekilde servis etmiştir.. ya da başka bir deyişle sembolize etmiştir.

Son olarak yaşlı adam neyi sembolize eder derseniz de naçizhane görüşümü söyleyim; Vicdanı sembolize ediyor sevgili arkadaşlar. Çünkü Sally, hikaye boyunca yüksek derecede farkındalık geliştiriyor. Ve bu farkındalık onu Emily’ye yapılan tüm haksızlıklarda her zaman sessiz kaldığını, umursamadığını hatırlatıyor. Halbuki yaşlı adam Sally’nin gözlerini açan hatta kendisini bu kabuslarla dolu gerçekliğe salan kişi..

FİNAL

Madrid merkezli İspanyol şirket Tequila Works tarafından 2019 yılında Google Stadia lansmanı için özel olarak geliştirilen ama temmuz 2023 yılında tüm platformlar için yeniden piyasaya sürülen Gylt’in ya da GYLT’nin hikayesini okudunuz sevgili arkadaşlar. Umarım beğenmişsinizdir.

GYLT, zaman zaman Silent Hill, bazen Alan Wake, yer yer Little Nightmares oyunlarını hatta en çokta Stranger Things adlı diziyi anımsattı bana. Özellikle akran zorbalığıyla ilgili bir meseleyi bu şekilde fantastikleştirerek anlatması gerçekten farklı bir bakış açısı. Yani ben böyle değerlendiriyorum. Sizlerde kendi fikirlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler, hoşçakalın!

Bu yazıyı video olarak izlemek isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz;

• https://en.wikipedia.org/wiki/Gylt
• https://gylt.fandom.com/wiki/Gylt_Wiki
• https://screenrant.com/gylt-review-stadia-exclusive/
• https://butwhytho.net/2023/07/gylt-review/