Hocam nitro'ya bassana!! Ne nitro'su oğlum eskiden nitro mu vardı?
PlatformlarPC
Yapımcı - YayıncıSimBim - 10tacle Studios
Çoklu Oyuncu: Var
Oyun Türü: Yarış
Merlin Puanı72
ArtılarGerçekçi sürüş keyfi, eski araçlar, gerçekçi kokpit kamera açısı
EksilerGrafikler, hasar modellemesi, belli süre sonra sıkan oynanış
Yarış türünde en popüler seri olan Need For Speed’in en son çıkan oyunu, Most
Wanted’ı oynadık. Herkes tarafından beğenildi. Beğenilmeyi hak etti. Benim için
yarış oyunlarının ayrı bir yeri vardır. Harddisk’imde onlar olmadan olmaz.
Yıllardır bu yapımlarda hep bir şeyden şikayetçiydim. Araç çizimlerine yeterince
önem verilirken, çevre çizimleri hep arka planda bırakılıyordu. Ağaçlar 2
boyutlu oluyor. Binalar 2 boyutlu oluyor. Maalesef bunlar çok dikkatimi
çekiyordu. Taa ki, Need For Speed’in son versiyonu olan Most Wanted, bu olayları
aştı ve ağaç, bina vb... çevre çizimlerini müthiş kaliteli yaptı. Oynanabilirlik
kötü bile olsa bizi mutlu ederdi ama iyi de bir oynanabilirlikle, bu alanda
bence gerçekten fazlasıyla yukarı tırmandı. Artık diğer yapımcıların işi
zorlaştı. Her zamankinden daha çok çalışmaları daha çok başarılı olmaları
gerekiyor. Most Wanted’ı oynamış, onun grafik kalitesini, oynanabilirlik
kalitesini yaşamış bir kullanıcının, artık her yarış oyununu beğeneceğini
sanmıyorum. Bazı firmalar bunlara pek aldırmıyorlar sanırım. Hala 4-5 sene
öncesinin grafik kalitesiyle bir şeyler yapıp, piyasaya sürüyorlar. Eğer
rakiplerinizin önüne geçmek istiyorsanız, onların eksik yönlerini siz artı yön
yapıp oyuncuların gönlünde taht kurabilirsiniz. Bu sadece küçük bir tavsiye tabi
ki. Örnek veriyorum. Most Wanted’da yapay zeka kötü ve hasar modellemesi yok.
Siz eğer bunları oyununuzda iyi yaparsanız, rakibinizden önde bir yönünüz
olabilir. Neyse bu konu uzadıkça uzar. Biz GT Legends’dan bahsedelim. GT Legends
da, üstte bahsettiğim 4-5 sene önceki grafik teknolojisiyle bir şeyler yapmaya
çalışan bir oyun. Yüzünüzün buruştuğunu görür gibiyim. Üzülmeyin, GT Legends
belki de başka yönleriyle sizi mutlu edebilir…
Aghhh… geçeceğim seni. Nos’a basayım da gör… Heh Nos mu?
Oyunu açtığımızda, menü açılmadan bizden kontrol ayarları yapmamız isteniyor.
Ayarları hemen yapıyoruz menümüze geçiyoruz. Beklediğimden daha sade ve
kullanışlı bir menü ile karşılaştım. Ayarları yapıp oyuna girdim. Sakın
günümüzün canavarlarını beklemeyin. Nitrojen ya da speedbreaker’da beklemeyin
çünkü bu oyun bir simülasyon. Her şey gerçekçilik çizgisinde yürüyor.
Arabalarımız epey yaşlı. Bize o eski araç havasını yaşatıyorlar. Eski kurtlar
ama onları sürmek zevkli oluyor. Bu ihtiyar araçları sürmek her zaman zevklidir
bence. Hep 350 ile mi gideceğiz?! Bu arabalarla yavaş ve kontrollü gitmek de
ayrı bir zevk veriyor bize. Şunu da söylemek istiyorum. Yavaş araçlar oyunumuzun
başında bulunuyor. Yarış kazandıkça yeni (daha hızlı, daha güçlü; yeni model
değil yani) araçlar açılıyor. Belki bu olay bizi oyuna biraz daha çekebilir
çünkü kapalı olan otomobiller, çok vahşi ses çıkarıyor ve hızlı gidebiliyorlar.
Ağabey niye hızlı giriyorsun viraja, simülasyon bu…
Cockpit kamera açısı, biliyoruz ki her oyunda bulunmuyor. Biliyoruz ki bu kamera
açısında araçlarımızın içi gözüküyor ve bunlar, ayrı bir lisans alma sıkıntısı
gerektiriyor. GT Legends’da bu kamera açısı var ve atmosferi çok gerçekçi bize
sunuyor. Sürücümüz gaza basıyor, frene basıyor, vites atıyor. Bunları
görebiliyoruz. Her oyuncunun gönlü aslında bu kamera açısındadır. Yine de şu ana
kadar yapılan oyunlarda, kokpit kamerası oynanabilirliği düşürdü ya da zor
kıldı. Belki GT Legends’da, üstte saydığım şeyler olduğu için bu kamera açısını
tercih edeceksiniz. Gerçekçiliği konusunda küçük bir test yaptım, frenle gaza
aynı anda bastım ve gördüm ki, sürücümüz sağ ayağınla gaza basarken sol ayağını
hemen frene yetiştiriyor. Bunlar gösteriyor ki, yapımcılar bazı önemli hususları
gözden kaçırmamışlar. Gerçekçilik adına bazı şeyler üzerinde çok durmuşlar.