Gran Turismo 4

Beklenen oyunumuz Gran Turismo 4 nihayet biz Avrupa oyuncuları için de piyasaya çıktı. Bildiğiniz gibi GT4’ün Japoncasını oynamış ve yazmıştım. Ama bu kez oyunun İngilizcesi versiyonu çıktı ve bu sayede daha anlaşılır bir GT incelemesi görebileceksiniz. Daha önce de bahsettiğim gibi Gran Turismo 4 eskisine göre bazı yeniliklerle gelmişti. Şimdi sıra geldi bunları size tek tek anlatmaya.
Gran Turismo 4’te de serinin diğer oyunlarında olduğu gibi iki ana mod bulunuyor: bunlardan biri Arcade (içerisinde zamana karşı, iki kişilik yarışlar veya beş kişiye kadar LAN üzerinden oynayabileceğiniz yarışlar) diğeri ise Gran Turismo Mod (içerisinde Kredi kazanabileceğiniz, alım satım yapabileceğiniz ve araçlarınızı upgrade edebileceğiniz bölüm)… Gran Turismo’yu önceden oynayanlar Kariyer modunun bir harita üzerine dayalı olduğunu bilirler.

Sürpriz…

Gran Turismo 3’ün bilgilerini hafıza kartınızdan silmediyseniz size iyi bir haberim var. Gran Turismo 4’teki Kariyer Mod’una 10.000 krediyle başlıyorsunuz ve GT 3’ten 100.000 kredi transfer edebiliyorsunuz. Bununla da bitmedi ayrıca A ve B Lisanslarınızı da buradan temin edebiliyorsunuz. Bundan daha iyi bir haber olabilir mi? Şahsen 10.000 krediyle kötü bir araç alıp gereğinden fazla uğraşacağıma transfer edeceğim bu 100.000 krediyle alırım bi baba araba bakarım keyfime. Bir de 1990’ların araçlarını bulabileceğiniz bir mazi arabalar kısmı da mevcut. Dedim ya GT4’te istemediğiniz kadar araba var. 1990’lardan daha da geriye gidebilirsiniz: 1980’ler ve hatta 1970’ler.

Her ne kadar piyasada Lisans derdi olmadan oynayabileceğimiz yığınla oyun olsa da Gran Turismo’da gerçek yarış Lisanslarını almak şart. Aksi takdirde kasanızda beş kuruşunuz olmaz ve garajınız da tek arabaya mahkum kalır. Yani sözün kısası, sevseniz de sevmeseniz de şu Lisansları almaya eliniz mahkum. Gran Turismo 3’te olduğu gibi beş tür ehliyet mevcut. Bunlar A, IB, A, IA ve S. ayrıca bunların hepsi kendi içerisinde 16 ayrı yarışı barındırıyor. Bildiğiniz gibi basit bir kalk, fren tut yarışından başlayıp bir pisti tam olarak belli bir süre içinde bitirme testlerine kadar sürüyor bu lisanslar. Aslında bunları açıklamama gerek yok, oyunun önceki versiyonlarını oynamışsanız bunları zaten biliyorsunuz demektir. Ayrıca hayalet bir arabayla hızınızı geliştirip gümüş veya altın madalya almaya çalışıyorsunuz. Gran Turismo 4’te yer alan diğer bir lisans ise Kahve Molası adı verilen ve herhangi bir zaman sınırının olmadığı trafikte geçen bir test sürüşü. Özellikleri say say bitmiyor maşallah. GT4’ün bir özelliği ise en ufak bir pistten çıkma durumunda bile başarısızlıkla sonuçlanabilen Süper Lisans testi. Düşünsenize 170 dönüş içeren ve bunun üzerine içinde zorlu parkurların olduğu bir turluk Nürburgring pistini. Bunun ne kadar zorlu olduğunu ancak oynayan bilir. Ve GT4’ün pistleri buz ve karlı olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bazı Süper Lisans testleri, sizin bu yollardaki yeteneğinizi ölçüyor. Diğer bir deyişle de sabrınızı ölçüyor olabilir.

Tüm Lisanslarınızı almaya başladınız mı, artık gerçek para kazanmak isteyeceksiniz. Bunu yapmanın en kolay yolu ise yarış kazanmak. Yarışlar, Salonlar halinde (Beginners Salonu, Professional vs gibi) ya da bölgesine göre (Japon Salonu, Amerikan Salonu veya Avrupa Salonu gibi) haritamız üzerinde düzgün bir şekilde bulunuyor. Tabi her yarışa elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz. Her yarışın kendine has şartları var. Bu, bölge sınırlamasından araç özelliklerine kadar (Bunlar beygir gücünden aracın uzunluğuna kadar değişiyor) çeşitlilik gösteriyor. Allahtan her yarışın teknik özellikleri detaylı bir şekilde açıklanmış da biz de hangi yarışa hangi araçlarla girebileceğimizi rahatlıkla bulabiliyoruz. Zaten uygun olmayan bir araçla bir yarışa girmeye kalktığınızda o anda kırmızı renkte bir uyarı alıp aracınızı değiştirmeniz istenir. Siz de doğal olarak geri dönüp uygun aracı bulmaya gidersiniz.