God of War Ragnarok inceleme: 2018 yılında çıkan ve geçtiğimiz Ocak ayında PC oyuncularının da oynama şansına eriştiği God of War gerçekten de özel bir oyundu(God of War PC inceleme). Özellikle bir serinin nasıl değişim geçirmesi gerektiğini gösteren en güzel örneklerden biriydi de diyebiliriz.
Kratos'un intikam dolu geçmişini geride bıraktığı bu hikaye, kapısının sert bir şekilde vurulması ile huzurlu günlerin çok uzakta olduğunu bizlere göstermişti. Bu dakikadan sonra ise büyük bir aksiyonun içerisine girmiştik. İşte oğlumuz Atreus ile tam anlamıyla durup dinlenmeden çıktığımız bu yolculuk, God of War Ragnarok'ta kaldığı yerden devam ediyor. Yepyeni bir kapıyı araladığımız ilk oyunun ardından, Ragnarok'a kadar uzanan yeni bir maceraya daha yelken açıyoruz.
Hikaye Baldur'un ölümünden sonra Nordic mitolojisinin en büyük olaylarndan biri olan Ragnarok'un tetiklenmesini konu alıyor. Bu büyük olayın gelişini işaret eden Fimbulwinter kışının diyarı nasıl etkilediğine tanıklık ediyoruz. Zaten hikaye de genel olarak bu tema üzerine sürüklense de arada çok önemli hikayeler ve çıkışlar da karşımıza çıkıyor. Yepyeni gizemlerin kafamızı kurcaladığı oyun, bu yöntem ile hikayeyi yine canlı tutmayı başarmış. Sürekli atacağınız bir sonraki adımı merak ediyor ve mitoloji ile yoğrulan bu hikayenin detaylarını ciğerlerinize çekiyorsunuz.
Yani ilk oyundan alıştığımız o detay manyaklığı bu oyunda da yerini korumuş ve yepyeni hikayelerle yoğurulmuş. Ana hikayeyle ilgili olmasa bile Kratos, Mimir gibi karakterlerin sık sık anlattığı yeni hikayeler, hem oyundan kopmanızı engelliyor hem de çok hoş detayları karşınıza çıkarıyor. Bu noktada ana hikaye dışında yan görev sisteminden de peşin peşin bahsetmek istiyorum.
İlk oyunda daha çok eşya bulma üzerine ya da yan boss'lar anlamında yan görevler ile karşılaşıyorduk. God of War Ragnarok ise bu olayı birkaç basamak daha yukarı taşımış. Hatta gelişim anlamında en sevdiğim detaylardan birisinin yan görevlerde yattığını söylemeliyim. Tabi yine benzer türde yan görevler var fakat özellikle karakter ve mini hikaye odaklı yan görevler oyunun araştırma, gezinme olayını daha başarılı bir seviyeye çıkarmış.
Bu görevleri yapmadan da oyunu bitirebiliyorsunuz tabi ama bu tarz büyük yan görevler sanki ana hikaye ile bağlantılıymış gibi detaylı bir şekilde oyuncuya sunulmuş. Hem oyunun süresini arttırıyor hem de boş boş yan görev kovaladığımız benzer yapımlardan sıyrılmayı başarıyor. Yeri gelmişken oyunun ana hikayesi ve bu büyük yan görevleri ile birlikte 30 - 35 saat civarında süreceğini söyleyebilirim. Eğer mini görevlere de kasmak isterseniz yaklaşık 50 saat civarında bir oyun süresinin sizi beklediğini söyleyebilirim.
Hikayenin adeta koştur koştur ilerlediği ilk oyunun ardından God of War Ragnarok hikaye sunumu olarak biraz daha yere sağlam basma derdinde. Hikaye gidişatı boyunca sık sık mola veriyor, olayları sindiriyor, uyuyor ve karakterlerin plan yapmalarına tanıklık ediyoruz. Açıkçası bu işleyiş hikaye anlatımı konusunda oldukça hoşuma gitti diyebilirim. Aksiyon tarafında tabi ki aynı yoğunluk yerini korumuş ama olayların sanki birkaç saatte oldu bitti hissiyatı bu yöntem ile yerini daha oturaklı bir hikayeye bırakmış.
God of War Ragnarok inceleme içeriğimizde oynanış detaylarına geçmeden evvel bir konuya daha açıklık getirmek lazım. God of War Ragnarok hem hikaye anlatımı hem de oynanış konusunda ilk oyuna sıkı sıkıya bağlı durumda. Anlayamadığım şekilde bu oyundan büyük bir değişim bekleyen oyuncular vardı, eğer bu tarz bir değişim bekliyorsanız oyun sizi üzebilir. 2000'li yıllarda çıkan God of War ve God of War 2 nasıl aynı serinin iki oyunu ise bu yeni seride de benzer bir durum söz konusu. O iskelet yapısının etrafında oynanış kısmında geliştirilen ve yeni tatlar katılan bir oyun var karşımızda.
Yani oyun dinamiklerinin ana odağı Kratos olsa da yanında yer alan Atreus'un önemi de oldukça büyük. Yetenek konusunda kendini geliştiren ve ok atarken eli titreyen o çocuk profilinden hayli uzaklaşan Atreus, aksiyon anlarının içine daha fazla giriyor.
God of War Ragnarok oyun alanı anlamında artık diklemesine de ilerleyen bir yapım. yani tek düzlemde yaptığımız savaşlar dışında artık çevre elementleri daha ön planda tutulmuş. Zincirle karşıya zıplayıp savaşa orda devam edebiliyor ya da bir yükseklikten uçarak aşağıdaki rakibin ümüğüne çökebiliyorsunuz. Kimi zamanda oyun alanında bulunan kütükleri, kaya parçalarını düşmana doğru fırlatmak mümkün. Bu yapı oturaklı olan dövüş sistemini daha zengin ve akıcı bir hale sokmuş.
Tabi Kratos'un yadigarları diyebileceğimiz Leviathan balta ve Kaos bıçaklarının daha ilk dakikadan elimizde olmasını da unutmayalım. Her iki silahı da kullanmak çok keyifli. Üstelik açılan yeni yeteneklerle birlikte kombo sisteminde de hatırı sayılır bir çeşitlilik geliyor. Baltamızı çağırdığımız üçgen tuşu, bu oyundaki dövüş sisteminde daha efektif bir şekilde kullanılıyor. Tabi yine baltayı bu tuşla çağırıyoruz ama özel saldırılarda da farklı kombinasyonlarda kullanıyoruz. Mesela Kaos Bıçaklarında basılı tuttuğunuzda Kratos bıçakları bir tesbih gibi sallıyor ve ucunun alev almasını sağlayabiliyor.
Tabi bunu yapmamızın asıl sebebi element hasarından faydalanabilmek. Yani buzul bir düşmana bu şekilde daldığınızda daha fazla hasar vermiş oluyorsunuz. ya da aynı şekilde baltanızda bu yeteneği kullandığınızda ucunu donduruyor ve rakiplerinizin donmasını sağlıyorsunuz. Aynı şekilde donan rakiplere hızlı geçiş yapıp Kaos Bıçakları ile dalınca doğal olarak verdiğiniz hasar da artmış oluyor.
Yeteneklerden bahsetmişken zaten aşina olduğumuz birçok özellik biraz daha geliştirilerek Ragnarok'a eklenmiş. Zırh parçaları buluyor ve onları güncelleyebiliyoruz. Zırh tarafında sevdiğim bir özellik oyuna eklenmiş. Görünüşünü sevdiğiniz bir zırhı dilerseniz başka zırh statlarını aktararak kullanmaya devam edebiliyorsunuz. MMO oyunlarında gördüğümüz Transmog benzeri bu sistemin oyunda olması sevindirici.
Ayrıca yine Runik saldırılar, tılsımlar ile atak, savunma, dolum süresi şans gibi faktörler üzerinde değişiklikler yapabiliyoruz. Yetenek sisteminde tabi sahip olduğumuz silah ları da güncelleyerek yeni komboların kilidini açıyorsunuz. Burada yepyeni özellikler bulunuyor ama sevmediğim bir nokta hali hazırda bildiğimiz yetenekleri tekrar açmak zorunda kalmamız. Bunu büyük yeteneklerde anlayabiliyorum ama Kratos'un baltasını etrafında çevirdiği daha ufak bazlı yetenekleri tekrardan aktif etmek biraz can sıkıcı olmuş.
Yetenek sisteminde sevdiğim nokta ise artık topladığınız deneyim puanlarının ayrışmış olması. Yani Kratos ve Atreus'un ayrı deneyim puanları topladığını görüyorsunuz. Böylece yetenek ağacında dilediğiniz gibi güncelleme yapmanıza izin verilmiş. Hani "ya Atreus'a puan kalmadı" gibi bir durum söz konusu değil. Oynanış ve silahlar kısmında son olarak sürprizini bozmak istemediğimiz birkaç detay daha bulunuyor, bu detaylar da oynanışa önemli ölçüde katkı sağlıyor diyerek deneyim kısmını size bırakalım.
İlk oyunun en sevdiğim yönlerinden biri olan "one shot" yani tek kamera ile kesintisiz yapılan çekim tekniği bu oyunda da yerini korumuş. Üstelik bu sefer biraz daha çetrefilli bir hikaye var karşımızda. Buna rağmen hikaye sunumunda kullanılan bazı geçişler, tekniğe tam anlamıyla ayak uydurmuş. Tam nasıl olacak derken kullanılan bu yöntem, zaten güzel işleyen bir dinamiği çok daha keyifli bir hale getirmiş.
İlk oyunun en çok eleştirilen yönleri yetersiz boss dövüşleri ve bulmacaları olmuştu. Açıkçası bu sefer boss dövüşünde biraz daha yol alınmış. Boss mücadeleleri dışında oyundaki yaratık, düşman çeşitliliğinde de gözle görülür bir artış var. Yine de God of War'un o devasa boss dövüşlerini bu oyunda da gözüm aradı. Bulmaca tarafında ise oyun bence ilki üzerine çok birşey koyamamış. Bazı yenilikler var ama genel olarak çok detaylı değiller.
Biraz da teknik taraftan bahsedelim. God of War Ragnarok bildiğiniz gibi tam anlamıyla yeni nesil bir oyun değil. PS4 sürümü de çıktığı için başta bölüm tasarımları olmak üzere hibrit bir yapı kullanılmış. İlki üzerine inşa edilen mekanlar bu sefer daha geniş. Direkt olarak yeni gördüğümüz mekanlarda ise çok daha serbest bir yapı kullanılmış. öyle ki sadece yan hikayeler için var olan bir bölge var ve burası oyunun en geniş alanlarından birisi.
Karakter detayları özellikle ana karakterlerde muazzamlığını koruyor. Kratos'un üzerindeki en ufak işlemeyi bile detaylarıyla görüyorsunuz. Üstelik değişen zırh sistemine rağmen bu detaycılığın korunması ekibin ne kadar hassas bir çalışma içerisinde olduğunu da göstermiş. ben oyunun hem PS4 hem de PS5 sürümlerini test ettim. Her iki sürümde de detay anlamında güzel dokunuşlar mevcut. Aradaki fark ise daha çok yansımalarda ve ışıklandırma gibi kısımlarda ortaya çıkıyor.
Diğer taraftan oyunun bölüm tasarımları başlı başına detaylarla dolu olduğu için mitolojinin dokunuşlarını da her anında hissediyorsunuz. Grafiklerde bazı ufak hatalarla da karşılaştım ama öyle oyunu etkileyecek büyüklükte değiller. Zaten oyunu çok erken deneyim etmeye başladığımız için bu süre zarfında birkaç güncelleme de aldı. Çıkması ile birlikte bu ufak hataların da giderileceğini düşünüyorum.
Seslendirme konusunda zaten yeni takviyeler ile birlikte ekip yerini korumuş. Christopher Judge, Sunny Suljic ve Danielle Bisuitti gibi isimler yine iyi bir performans ortaya koymuşlar. Bunun dışında Thor karakterini çok sevdim. Hem karakterin oyundaki yeri hem de seslendirmesi gerçekten muazzam. Bu tarz ağır başlı isimleri bir kenara bırakacak olursak favorim hala Brok. Robert Craighead'in sesiyle hayat verdiği karakter esprileri ile ortama resmen neşe saçıyor.
Son olarak erişilebilirlik seçeneklerini de unutmayalım. Sony genelde kendi oyunlarında bu konuyu es geçmiyor ve takdir edilesi bir işe imza atıyor. God of War Ragnarok oyununda da geniş bir ayar menüsüne yer verilmiş. Ses detayları, ekranda yer alan kullanıcı arayüzü ayarlamaları dahil olmak üzere birçok özelleştirme bulunuyor. Hatta ana karakter, yan karakterler, düşmanlar, bosslar için bile renk seçimlerine yer verildiğini görüyoruz. Ekip hem işitsel hem de görsel anlamda tüm oyunculara geniş bir kullanım imkanı sunmuş.
Sonuç olarak yeni God of War Ragnarok ilk oyunun izinden giden ve her anlamda oyuncuların seveceği kalitede bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Hikaye çok ufak inişlere sahip olsa da baştan sona kadar heyecanla oynayacağınız ve merakınızı cezbedecek detaylarla süslenmiş. Baba oğul ilişkisi dışında Odin'in tanrı olmakla ilgili zaten fragmanda da birazını gördüğümüz tiratlarına benzer detayları görmek gerçekten çok keyifli. Tabi tüm bu detayları Türkçe okumak ve altyazılı olarak takip etmenin tadını da unutmamak lazım.