Bütün kupalara talip olmak bizim de hakkımız...
Yanlış hatırlamıyorsam sene 2000, hayır eminim aslında unutmam mümkün de değil. Çocukluk yıllarım, adını unuttuğum bir teknoloji dergisinden çıkan, içinde demo oyunlar olan bir CD var elimde. Test Drive, bir poker oyunu, Pizza Syndicate adlı bir oyun ve de Championship Manager 99-00. Hepsini yüklüyorum, hoşuma gidiyorlar, ama Championship Manager denilen oyundan pek bir şey anlamıyorum. Sabah akşam FIFA oynadığım zamanlar ve ben alternatif bir futbol oyunu arıyorum. Her ne kadar çözemesem de, ilk maçımda ağır bir mağlubiyet almış olsam da bağımlılık yaratıyor oyun, kendine çekiyor. Zamanla salt bir futbol oyunundan çok, onun menajerlik veya teknik direktörlük simülasyonu olduğunu görüyorum. FIFA'da, Winning Eleven'da alamadığım hazzı alıyorum…
Anlattığım günden bu yana tam 11 sene geçti. Adı, dağıtımcısı değişti, teklediği zamanlar oldu, ama ben hala oynuyorum bu seriyi, daha doğrusu Sports Interactive'nin Football Manager'ini. Bilmeyenler için açıklayayım, Championship Manager'in yapımcıları SEGA'yla anlaşmıştı ve 2005'de yeni oyun Football Manager 2005 çıkmıştı. O gün bugündür zaten Championship Manager serisine de elimi sürmüyorum, çünkü kalitesiz işler yapıyorlar ve sanırım bundan ders de aldılar ki, bu sene için yeni bir oyun çıkarmıyorlar. Kısacası Football Manager(FM) bu sene rakipsiz konumda. Peki bu rakipsizliği ne yönde kullandı, kullanacak?
Bug sen şu işeSon beş yıldır çıkan her oyunu keyifle, bir sene boyunca, devamlı oynadım. Oyunun çıktığı gün beraberinde yama da çıkması gibi komiklikleri saymazsak Sports Interactive her zaman kaliteli işler yaptı. Demek istediğim, evet, maalesef senelerdir FM serisi birçok bug ve hata barındırmasına rağmen içeriğiyle tüm eksiklerini göz ardı ettirebilen bir yapım. FM oyunları artık bir marka, nasıl desem bir otorite haline gelmiş durumda çünkü. Özellikle Rooney, Tevez, Riquelme gibi futbolcuları zamanında meşhur olmadan bu oyunla tanıyanlar ne demek istediğimi anlar ya da bir maç esnasında "Abi bu adamın penaltısı 20, kaçırmaz rahat ol" tarzı replikleri duymuşsunuzdur en azından. Neyse, tamam kısa kesiyorum gelelim serinin son halkası FM 2011'e...Öncelikle benim yeni oyundan beklentilerim belliydi; hata ve bug'ların minimuma indirilmesi, daha iyi bir 3D maç motoru, güncel ve daha gerçekçi bir veritabanı ve son olarak da arayüzde yapılabilecek makyajlar. Peki "ne umdun, ne buldun" mu diyorsunuz?