ArtılarŞirin karakter yapısı, dövüş sistemi, çoklu oyuncu desteği, oynanabilirlik
EksilerTüre herhangi bir yenilik katmıyor
Final Fantasy efsanesini bilmeyen oyuncular olabileceğine ihtimal vermiyorum.
İnanın toplam kaç Final Fantasy olduğunu bilmiyorum desem yalan olmaz. Bir
düzineden sonra saymayı bıraktım diyebilirim. Uzun metrajlı animesi çekilip,
sinemalarda oynayan bu efsaneye yeni bir halka daha eklendi. Adı da, Final
Fantasy Crystal Chronicles: Echoes of Time…
Yeni yapım Nintendo platformları için geliştirilmiş. Aslen bir Nintendo DS olan
ürünümüz, daha sonra Nintendo Wii’ye de adapte edilmiş. Bu özelliği ile Zelda’yı
andırdığını söyleyebilirim. Sadece bununla değil, şirin mi şirin grafik yapısı
ile Zelda’yı andırmayı sürdürüyor.
Büyük macera
Tüm olaylar kahramanımızın 16.yaş günü seremonisinde başlar. Seremoni sonucu
olarak, kahramanımız onlarca yaratıkla savaşır. Bu savaştan sonra bir nevi
kedi-kız olan Sherlotta onu mistik bir kristal ile ödüllendirir. Karakterimiz
kasabasına döndüğünde Eryll adlı bir kızın, benzer bir kristal yüzünden
hastalandığını görür. Yeni kristalinin de yardımıyla, kızı iyileştirir. Bu
iyileşme geçicidir ve kızın ölümü ertelenmiştir. Bilmediği ise kasabanın
dışındaki dünyada bir çeşit salgın başladığıdır. Larkaicus adındaki bilgeye
giden kahramanımız, ateş ve buz dağlarındaki heykelleri aktif etmek şartıyla
Eryyl’i kurtaracak iksiri alır. İşte bu asıl maceranın başlangıcıdır.
Kahramanımızın bilmediği şeye ne kadar saf olduğudur. Anlayamadığı güçler
harekete geçmiştir bile…
"Yapım daha önce DS için tasarlandığından grafiksel açıdan fazla bir beklentiniz olmasın. Lakin grafikler kesinlikle şirinler ve ilgi çekiciler."
Daha önce de söylediğimiz gibi, ürün önce DS için tasarlandığından grafiksel
açıdan fazla bir beklentiniz olmasın. Lakin grafikler kesinlikle şirinler ve
ilgi çekiciler. Hele karakterlerin tipleri… İyisi veya kötüsü; Lego Star Wars
modellerine benziyor.
Oynanış mı dediniz? Diablo’yu alın, yeni grafikler ve yeni karakterler koyun.
Yani oynanış tipik Hack’n Slash yapısında… Bu biraz monoton olsa da, büyük
eğlence vadediyor. Ne kadar çok yaratık avlarsanız; büyü, uzak silah veya yakın
dövüş konusunda o kadar uzmanlaşıp, güçleniyorsunuz. Herhangi bir strateji
beklemeyin.