Artılar3d maç motoru, eskiye oranla geniş veritabanı, göze hoş gelen menüler
EksilerBazı takımlar özensiz işlenmiş, simüle edilen maçlar abartı sonuçlar veriyor
Hala neden devamı yapılmadı dediğim oyundur “Ultimate Soccer Manager”(en son
USM 98-99 çıkmıştı sanırım). Modern Menajerlik simülasyonlarının gelişmesinde en
büyük pay sahibi olan oyundur bence. Onun açtığı yolda ilerleyen “Championship
Manager” artık iyiden iyiye güvenilir bir kaynak olmuş, hatta bazı söylemlere
göre Jose Mourinho başta olmak üzere bazı ünlü menajerler maçlarına çıkmadan
önce kafalarındaki taktik ile simülasyon yapmaya başlamıştır. Menajerlik
oyunları artık pazarda büyük iş yapmaya başlayınca, spor oyunlarının devi EA
Sports da tabi bu pastadan pay almak için kolları sıvadı. “FA Premier Manager”
ile başarılı sayılabilecek bir başlangıç yapan EA’nin, daha sonra çıkardığı
“Total Club Manager” ise bana göre tam bir felaketti. Özellikle saçmasapan bir
3d maç motoru vardı ki, oyuncuları sizin istediğiniz mevkilerde oynatmaktan
acizdi. En sonunda EA artık adı lekelenmiş olan TCM’ın adını temizlemek ya da
çok fazla hayranı olan FIFA serisinin adını kullanmak içindir, son menajerlik
oyununun adını “FIFA Manager 06” koyarak piyasaya sürdü. Yani FIFA Manager bir
nevi TCM’ın devamı niteliğinde.
Bir yere kadar aynı TCM ...
Oyuna ilk girdiğimizde bizi çok sade ve şık bir ana menü bekliyor. Yeni oyuna
başlamak istediğimizde TCM serisinden hatırlayacağınız gibi çok ayrıntılı bir
profil yaratabiliyorsunuz. Bildiğiniz yabancı diller, favori takımınız,
sevmediğiniz takım gibi özelliklerinizi seçtikten sonra sıra oyunun en can alıcı
kısmı olan, oyun türünü seçmeye geliyor. Şimdi tahminen TCM oynamamış
olanlarınız “Ne türü kardeşim? Menajerlik bu takım seç oyna!” diyeceklerdir.
Fakat FIFA Manager’da durum böyle değil. İsterseniz klasik bir şekilde
istediğiniz takımı seçip ya da o takımın yanında bir de milli takım seçip
başlayabilirsiniz oyuna. Tabi daha simülasyon tarzı bir oyun istiyorsanız
kendinize bir kariyer oluşturma şansına sahipsiniz. Kariyer modunda takımı siz
seçmiyorsunuz, rasgele bir takımın başına geçip, o takımı zor şartlardan
kurtarmaya çalışıyorsunuz. Oyunun bence en güzel modu ise “Found New Club (yeni
takım kurma)” mod’u. Bu mod’da seçtiğiniz takımın logosunu, adını, şehrini siz
oluşturuyorsunuz. Daha sonra kurduğunuz takım ile istediğiniz ülkenin en alt
liginden oyuna başlayabiliyorsunuz.
Oyuna başladığımızda ilk olarak menünün tamamen değiştiğini farkettim. Başlarda
çok göz yorucu, sinir bozucu gibi görünsede biraz zaman geçince kullanışlı ve
güzel bir menü olduğunu anladım. Sol altta duran arama motorumuz ve haberler
için bir internet sitemiz var. Tabi bu internet sitemiz tamamen sanal. Arama
motorumuzla ise girdiğimiz kelimeye uyan takımlar ve futbolcuları bulabiliyoruz.
Ana sayfamızda menü üst tarafa konulmuş ve ordan kolayca istediğimiz özelliğe
ulaşabiliyoruz. Team (takım) , Club (kulüp), Marketing (pazarlama), Facilities
(tesisler) olarak 4 ana seçeneğimiz var. Takım menüsünde takımımızla ilgili
taktiksel ayarlamalar, genç takım, rezerv takım, antrenman seçenekleri, scouting
(araştırma) ve medyaya demeç verme seçeneklerimiz var. Kulüp menümüzde ise
kulübümüzle ilgili genel bilgiler var. Kulübün tarihi başarıları, yönetimi,
oyuncuları, maç takvimi vs. gibi seçenekler var. Pazarlama menüsünde ise takımın
sportif yönünü değilde daha ticari yönünü ele alıyoruz. Forma vs. satışları,
bilet fiyatları, reklam panoları gibi ayarlamaları istersek kendimiz
yönetiyoruz, istersek de bu iş için yardımcı antrenörümüzü
görevlendirebiliyoruz. Tesisler ise tahmin edebileceğiniz gibi kulübünüzün
binalarını, stadyumunu ayarlayabileceğiniz bölüm. Ayrıca bu bölümde bulunan
“genç takım kampları” benim bu oyunda en sevdiğim özellik. Bu özellik ile
dünyanın dört bir yanında kulübünüz adına kamplar kurabilir ve yani dünya
starları yetiştirebilirsiniz. Örneğin Rio de Janeiro, Brezilya’ya kurulacak bir
kamp, belki de yeni Ronaldinho’yu kapınıza kadar getirecektir.