En köklü değişiklik Fifa 2003’te gerçekleştirilmiş
Fifa denilince aklıma ilk gelen kelime marka oluyor. Biraz daha düşündüğümde ise Fifa’nın gerçekten bir marka olduğuna iyice emin oluyorum. Bu sonuca varmamdaki en büyük etken bence Fifa’nın diğer Pc oyunlarından adı yani markası olduğundan çok rahat satılması ve yapılırken çok rahat yapılması. Rahat derken demek istediğim herhangi bir rakibin bulunmaması ve artık bu kelimenin bir marka olması ile öyle yada böyle satılması demek istiyorum. Daha öncesi sürümlere baktığımızda en köklü değişiklik Fifa 2003’te gerçekleştirilmiş. Her sene değişen grafik motorunu bir kenara bırakın oyun stili, oynanabilirlik gibi başlıca önemli hususlar bu yıl bir çok değişikliğe maruz kalmış. Peki bunlar iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi?
Oyunun neden 2 Cd çıktığını da çözebilmiş değilim
Öncelikle Fifa tutkunları ilk dumuru oyunun 2Cd olarak çıkmasında yaşadı. Daha önce hiçbir futbol oyunu 2Cd olmamıştı. Tabi ki bu direk akıllara oyunun gerçekten çok yol kat ettiğini getiriyor. Öncelikle şunu söylemeliyim ki tam sürüm ile demo arasında pek bir fark göremedim. Bundan ötürü oyunun neden 2Cd çıktığını da çözebilmiş değilim. Birazcık ayrıntılara girersek bu sene oyunda her zamanki gibi Türkiye liginin bulunmadığı tam 13 lig var. Komple değişim demiştim yazının başlarında. Bu değişimi direk açılış introsundan ve yeni mönülerden başlayabiliriz. Aslına bakarsanız ben pek kullanışlı bulmadım. Neyse. Takımlara eskisine nazaran daha çok özen gösterilmiş. Maçların öncesinde formalarını sizler seçebiliyorsunuz. Aynı özen stadyumlar için de gösterilmiş. Kapasiteleri ve yapım yıllarına kadar ayrıntıya girilmiş. En çok göze hoş görünen özellik ise maç devre arasında ve sonunda önemli pozisyonların tekrar gösterilmesi. Daha önceden eklenmesi gereken bir şeydi ama unutulmuştu. Bir diğer dikkatimi çeken husus ise ofsayt pozisyonları idi. Artık ofsayt olduğunda tekrar gösterilirken sahaya sanal bir çizgi çekiliyor ve durumu daha kolay görebilme fırsatımız oluyor. Aynı olay bir frikik esnasında topun kaleye uzaklığını da gösteriyor. Hatta aynı sistem maç başlarken takımların amblemlerini bile sahaya yansıtıyor. Hatta aynı sistem.
Bu sefer ise gerçekten kontra atağa kalkıp rakibi gafil avlamak mümkün
Değişikliklere aynen devam ediyoruz. Oyun içinde “W” tuşu ile koşmaya çalışmayın artık o tuş futbolcuları gazlamıyor. Ayarlara hiç ellenmemiş hali ile oyuna alışmak zor oluyor. Nede olsa yıllardır alışılmış bir sistem var ortada. Artık “W” tuşu ile ara pası tadında paslar atıyoruz. Tabi ki hız konusu size kalmış. Koşma ise “E” tuşuna yüklenmiş. Burada da bir yenilik var. Eskiden devamlı tekrar tekrar tuşa basmamız gerekirdi futbolcuları koşturmak için. Şimdi ise basılı tuttuğunuzda devamlı koşuyorlar. “Space” tuşu ile driplingler yapıyorsunuz yani çalım atmak vs. gibi. Yalnız çalım atmak eskisi gibi kolay değil. Çok iyi bir şekilde doğru zamanı ayarlamanız gerekiyor rakibinizi geçebilmeniz için. Eskiden şut çekme barını iyice doldurup öyle bırakırdık. Şimdi ise iyice basılı tuttuğunuzda futbolcu topu havaya dikiyor. Bu konuda oyun biraz simülasyona kaçmış. Ama daha iyi olmuş. Çünkü uzaktan şut çekmek ve o şutun girme ihtimali iyice artmış. Pas sisteminde de değişiklikler var. Direk “S” tuşuna basarak bar doldurmadan ayağa pas atılıyor artık. Bu da oyuna daha seri oynama avantajını kazandırmış. Eskiden kontra atağa kalkmak sadece lafta idi. Bu sefer ise gerçekten kontra atağa kalkıp rakibi gafil avlamak mümkün. Yapay zeka da bu sene daha iyi olmuş.
