EksilerKontrolleri bazen hayaletleri yakalamak için odaklamamızı engelleyebiliyor.
Korku macera oyunlarına bir soluk arayanlardansanız, gerçekten doğru
adrestesiniz. Bu uğurda birçok yapımı oynayan var. Korku filmlerinin fanatikleri
olduğu gibi korku oyunlarının da fanatikleri bulunuyor. Fakat son birkaç yılda,
bu tarz bazı değişikliklere uğradı. Örnek verecek olursak Silent Hill ve
Resident Evil oyunlarını duymayan kalmamıştır. Bu türün değişmeyen öğeleri de
var tabii. Genelde bir malikânede veya benzeri bir yerde olabiliyorsunuz, ya da
önünüzü göremeyecek kadar sisli bir yolda ilerliyorsunuz. Zaten tarzımız da
böyle. Uğrunda mücadele ettiğimiz konular da biraz tanıdık gelecektir. Mesela
siz ilerledikçe ortaya çıkan virüsler, korkunç deneyimler veya dini törenler
gibi…
Project Zero ya da diğer adıyla Fatal Frame’de; tüm bıçaklar, silahlar, bombalar
ve benzeri silahlarınız sadece kameranın lensinin arkasına yerleştirilmiş.
Kısaca özetlemek gerekirse, kamera mı desem yoksa fotoğraf makinesi gibi bir
cihazı kullanarak hayalet avlıyoruz. Aslında bu tarzı daha önce denemediyseniz
muhakkak bir deneyin derim, çünkü çoğu korku oyununun aksine, bu yönüyle farklı
bir havaya sahip bir yapımı oynamış olacaksınız.
Gülümseyin
Oyunumuza gelince bu kez kahramanımız özgür bir fotoğrafçı kız olan, Rei
Kurosawa adında bir genç. Serinin öncekilerini oynadıysanız o zaman Rei’nin
arkadaşlarını da tanıyacaksınız. Mesela arada bir onunla da ilerlediğimiz Miku
Hinasaki (Kendisini ilk oyundan hatırlıyoruz), Kei Amakura (Kendisi Rei’nin ölen
sevgilisi Yuu’nun bir arkadaşı) onu da ikinci oyundan tanıyoruz. Zaten her bir
karakterimizin kendilerine has güçlü yönlere ve zayıf yönlere sahipler. Fatal
Frame 3’e tabii ki basit bir kamerayla başlıyoruz. Gerçi oyunların mantığı da bu
(basit bir silahla başlayıp daha sonra gelişmiş olanları bulup devam etmek veya
elimizdeki silahı geliştirerek ilerlemek) değil mi? Oyunumuz sizi oturduğunuz
yere çivilemek yerine, ani çıkışlarla sizi zıplatmayı hedefleyen bir yapı
sunuyor. Bu da işe yaramıyor değil hani!
Başlarken
Konu özgür kızımız Rei’nin, asistanıyla birlikte lanetli bir eve fotoğraf turuna
çıkmasıyla başlıyor. Fakat burada işler istenildiği gibi gitmiyor ve bu günün
ardında Rei sürekli tekrarlayan kâbuslar görmeye başlıyor. Rüyasının sonunda
kötü bir hayaletin saldırısına uğruyor ve uyandığında sırtına kadar ilerleyen
bir dövme görüyor. Sakın ola ki bu kâbusların sizi oyaladığını falan düşünmeyin.
Mesela bu rüyaları kullanarak neler olduğuyla ilgili bir bilgi
edinebiliyorsunuz. Bizim (yani Rei’nin) görevimiz tabiî ki bu hurda evde bizimle
ilgili olan bu gizemleri açığa kavuşturmak. Aksi takdirde Rei, bu lanet ve
kâbusların içerisinde yok olacaktır.
İlerledikçe çok tuhaf hareketleri olan çeşitli hayaletlerle karşılaşıyorsunuz.
Bu sıralarda resminizi çekiyor ve hayaleti avlıyorsunuz. Resmi nasıl çekerseniz
o şekilde hayalete zarar verirsiniz. Eğer hayalet size yakın ve çerçevenin tam
ortasına alınmışsa bu ona büyük zarar verir. Yalnız şunu da unutmayın hayaletler
bazen kaybolup tekrar başka bir yerde ortaya çıkabiliyorlar. O yüzden sağlam
olsun diye sağa sola birkaç flaş daha patlatmanızda fayda var.