ArtılarKolay alışılabilen kontroller ve oyuna çabuk alışma süresi.
EksilerKuru ve zamanının gerisinde kalan grafikler, yapay zeka problemleri.
Angels, DeadSouls ve Demons. İşte büüyn dava bu üç ırkın anlaşamaması. Sağı
solu belli olmayan, her an belaya ve tehlikeye açık bir dünya üzerinde
yaşıyoruz. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor ve sadece ölümcül
savaşlardan galip çıkanlar yaşıyor. Bazen bu savaşlar o kadar büyük oluyor ki,
bir köy ya da kasaba bile ortadan kalkabiliyor. Sen, sen ol, destek vermek
istediğin tarafın zor hayatına kendini hazırla, çünkü rahat bir günün olmayacak.
Komplike savaşlar
Fallen Lords: Condemnation genelde savaş temalı görevlere sahip, üçüncü şahıs
görünümlü bir aksiyon. Yukarıda da adından bahsettiğimiz üç ırktan birisini
seçiyor ve 10 senaryo boyunca mücadele ediyoruz. Her grubun kendine özgü ve
birbirinden farklı 10 senaryosu bulunuyor ancak hepsi aynı hikayenin parçaları.
Eğer Angellar’ı aldıysak ve o görevde soldan saldıran bir Demon ırkı varsa,
Demonlar’ı seçtiğimiz zaman o soldan saldıran yaratıklar bizim kontrolümüzde
oluyor. Görevler genelde koruma, saldırma ve birini bulma şeklinde. Daha
yaratıcı bir durum söz konusu değil ve sürekli bunları yapıp, bölüm sonlarında
da toplu savaştan alnımızın akıyla çıkıp bir sonraki senaryoya geçiyoruz, hepsi
bu kadar.
Baştaki bölümler, alıştırmadan ibaret. Rahat kontrol sistemi sayesinde, bu
konuda bir problemimiz olmayacak. Mouse ile kamera hareketini sağlayıp, scroll
ile zoom in ya da out yapabiliyoruz. Grafiksel olarak Fallen Lords fazla bir şey
vaat etmiyor. Karakter animasyonları oldukça problemli. Çok kuru gözüküyorlar ve
animasyonlarda gerçekçilik bulunmuyor. Aynı şey çevre detayları için de geçerli.
Modellemelerde pek bir canlılık yok ve bakıp da görselliğiyle takdir
edebileceğimiz herhangi bir öğe bulunmuyor. Irkların kendilerine özgü
kullanabilecekleri savaş hayvanları bulunuyor ve görev içlerinde kalabalık
ordumuzun komutasını alabiliyoruz ancak bu gibi düşünülmüş ayrıntılar, teknik
birçok hatadan dolayı sınıfta kalıyor. Yapay zeka, bu durumdaki en sağlam örnek
olacaktır.
Hem komuta ettiğimiz, hem de düşmanımız olan karakterler son derece problemli
hareket ediyorlar. Büyük savaşlarda şuursuzca kılıç savuruyorlar ya da önlerine
bir obje çıktığı zaman, onlara takılıp kalabiliyorlar. Onun yanından geçip devam
etmek yerine geri dönüp, tuhaf yerlerden dolaşma gibi ilginç ama bir o kadar da
yanlış yollar izleyebiliyorlar. Kendilerini koruma konusunda da son derece
yeteneksizler ve sürekli onları kollamak durumunda kalıyoruz. Çünkü, eğer
kollamazsak ve çoğu ölürse, bir sonra gerçekleşecek olan geniş çaplı savaşta
yalnız kalabiliyor ve kısa yoldan diğer dünyaya geçiş yapmak durumunda
kalabiliyoruz.
Olmaz, olamaz
Müziklerden ilk başlarda umutlanmış olsak da, daha sonra seslerin devreye
girmesiyle birlikte umutlarımızın boşa çıktığını fark etmiş olduk. Sesler
kendini tekrar eden ve değişmeyen aynı efektlerden meydana geliyorlar. Genel
olarak ele aldığımız zaman, Fallen Lords: Condemnation teknik arızalar nedeniyle
görüntü veremeyen bir televizyona benziyor. Yapay zeka ve birbirini tekrar eden
monoton senaryolar, bizi oyun süresini kısa tutmak zorunda bırakıyor. Bir
aksiyon olarak Fallen Lords, çevresini aydınlatabilecek yeterli derecede ışık
vermiyor, veremiyor.