Exoprimal inceleme: Evet... Benimle karşılaştığınız her yazıda eminim ki fark etmişsinizdir, ben bir oyun hakkında genellikle elimden geldiğince pozitif konuşmaya çalışırım fakat ilk defa bir oyun hakkında bu kadar negatif konuşacağım. Çünkü şuan inceleme yazısını okuyor olduğunuz oyun, tüm oyuncu kitlesinin bağıra bağıra söylediği “Artık LİVE SERVİCE OYUN YAPMAYIN” laflarını dinlemeyip, Live Service oyunlar içerisinde de en kötülerinden birsi olmayı başarıyor...
Dinozorlar tarafından işgal edilmiş bir dünya... Yani Capcom’dan Dino Crisis Remake beklerken temelinde dinozor olan Live Service bir oyun ile karşılaştık. İlk defa State of Play etkinliğinde gösterildiğinde yalan olmasın izlerken ilgimi çekmişti, oyunu çıktığı günden itibaren uzun saatler arkadaşım ile birlikte oynadıktan sonra pek iyi olmayan yorumlarımı sizler ile birlikte paylaşmaya başlıyorum. Öncelikle oyunun temelinden bahsedelim;
Exoprimal, hikaye anlatımına sahip Takım tabanlı bir Live Service aksiyon oyunu. Oyunun başında kendi başımıza oluşturduğumuz karakteri kullanarak, 5’e 5 Kurulan takımlar ile birlikte oyun içerisinde dinozorlar ile kapışarak maçı ilk bitiren takım olmaya çalışıyoruz. Temeli buna dayanıyor. Takım tabanlı bir aksiyon oyunu olan Exoprimal, içerisinde sadece Dino Survival adında bir mod bulunduruyor.
Bu oyun modunda, birbirini tamamlayan görevlerle birlikte oyunun derinliklerine doğru takımımızla yolculuk ediyoruz, bunun yanında aksiyon dolu anlar yaşıyoruz. Daha demin bahsettiğim görevler, maç içerisinde ilerledikçe zorluk seviyesinin artmasıyla birlikte karşımıza çıkan dinozorları öldürmek, alanları korumak ve önemli objeleri belirli yerlere ulaştırmak gibi çeşitli hedeflere dayanıyor. Oyun içerisinde Dino Survival modunda maçları oynadıkça, oyun içi ilerlememizi ve oyunun hikayesini ilerletiyoruz.
Hikaye demişken sağ olsun ki Capcom, Exoprimal’a leş gibi bir hikaye koymayı da unutmamış. Exoprimal'ın hem senaryosu hem de hikayesinin sunumu ne yazık ki hayal kırıklığı yaratıyor. Maçları oynadıkça, Exoprimal’ın hikayesi de bir öteki yandan ilerliyor.
Ancak her yeni ara sahneyi izlemek için, önce 8-9 tane maç oynamak zorunda kalıyorsunuz. E bu durum doğal olarak da oyuncunun hikayeden kopmasına sebep oluyor. Hikaye içeriğinin önemsizliği ve anlatımın düşük kalitesi, Capcom'un hikayeye verdiği önemi maalesef ki yansıtıyor. 60 Dolar üzerinden satılan bir oyunun düzgün bir hikayeye sahip olmasını doğal olarak istiyorum. Exoprimal bu noktada gördüğüm en kötü oyunlardan bir tanesi. Keşke direkt hiç hikaye eklemeselermiş.
Sizce bir Live Service oyunun olmazsa olmazı nedir? Tabii ki de Battle Pass. Oyunun 60 Dolar üzerinden satılmasının üzerine bir de oyunun içerisindeki tüm içeriğe erişebilmeniz için sizlerden Battle Pass almanızı istiyor... Yıl olmuş 2023, hala daha bu tarz şeyler görmeye devam ediyoruz. Capcom’un neden böyle bir oyun çıkarttığını hala daha anlamış değilim maalesef ki.
Karakter kullanımı nasıl mı diye soruyorsunuz, bu noktada da normal olarak şaşırmıyoruz tabii ki de kötü. Bu kadar karmaşanın olduğu bir oyunda kaçınma mekaniği ya da herhangi bir bloklama mekaniği bile yok. Sadece bazı karakterlerde özel olarak kullanılabilen kaçınma özelliği var ve bunu sadece sınırlı süre içerisinde kullanabiliyorsunuz. Yani sayın Capcom bu kadar karmaşanın felaketin olduğu bir oyunda süreli bir şekilde kaçınma mekaniği mi olur? Ne kadar saçma yani hiç mi düşünmediniz yaparken bu böyle olmaz diye?
Diğer taraftan vuruş hissi yok denilebilecek kadar az, silahı sadece ateşliyorsunuz (ya da diğer karakterlerin özel silahlarıyla savaşıyorsunuz) sanki karşıdaki mob bir süngerden hatta boşluktan ibaret gibi hissettiriyor. Harita çeşitliliği de tahmin edebileceğiniz üzere oldukça az, bazen üst üste aynı haritaları anlamayalım diye ters yönlerden başlatarak bile bizlere oynattığı oluyor oyunun ve böyle bir şeyin olması maalesef ki Exoprimal’ın kendisini oldukça fazla bir şekilde tekrara düşürüyor. Sonuç olarak Exoprimal, karakter kullanımı ve oynanış mekanikleri açısından oyun dünyasının güncel standartlarını karşılamaktan uzak ve oyunculara keyif veremeyecek bir yapıya sahip.
Oyunun yaptığı tek iyi yaptığı tek iyi bir şey var o da oyunun içerisinde bulunan kullanılabilir karakterlerin oynanış çeşitliliği. Exoprimal’ın içerisinde toplam 10 adet oynanılabilir karakter var. 4 tanesi Assault kısmında, 3 tanesi Tank kısmında ve diğer 3 tanesi de Support kısmında. Bu 10 karakterin hepsi, gerçekten kendine has ve özel hissettiriyor. Örneğin ben oyun içerisinde Murasame ve Barrage adlı iki karakterle oynamayı çok seviyorum. Murasame bildiğiniz Exosuit giymiş bir samuray ve katanasıyla birlikte dinozorların içinden geçiyor.
Barrage ise kafasından tıpkı Ghost Rider gibi alev çıkan, silahı bomba atan bir karakter. Geriye kalan 8 karakterin de bu tarz kendine özel eşsiz özellikleri mevcut. Her karakterin bu denli çeşitlilik içeriyor olması oyun içerisindeki keyfi bir hayli arttırıyor. Öteki yandan maalesef ki karakterlerin çeşitliliğinin fazla olması maalesef ki oyunun kötülüğünü kurtarmıyor.
Her ne kadar düşünürsem düşüneyim, oyunu açıp tekrardan oynayayım maalesef ki Exoprimal’ın övülecek başka hiçbir yanını bulamıyorum. Hele oyunun 850 liradan satılması işleri çok daha komik yapıyor. En azından AAA oyun fiyatından çıkarmayıp düz AA fiyatından çıkarsalardı. Vallahi anlamıyorum Capcom gibi bir firmanın bu oyunun düzgün satış rakamlarına ulaşabileceğini düşünmesi falan saçma geliyor.
Oynanışı kendini tekrar ettiğinden dolayı, birbirine benzer haritalar ve sadece 1 oynanabilir mod barındırdığından ötürü, oyunun yüzüne birkaç saatten sonra bakasınız bile gelmiyor. Capcom, İyi ki bu oyunu Xbox Gamepass’e koymuş, bir süre sonra da eminim ki PS Plus oyun kütüphanesine eklenecektir. Eğer Gamepass tarafına oyun çıkış gününde gelmeseydi Capcom, çok büyük bir şekilde patlardı.
Eğer illa merak ediyorsanız Xbox Gamepass üzerinden oyunu yükleyip deneyebilirsiniz fakat bu yazıyı okuduktan sonra denemeyeceğinize eminim. Artık firmalar şu Live Service oyun furyasına son vermeli. Yapacaklarsa da F2P bir şekilde yapmamalılar. Konuyu toparlamak gerekirse Exoprimal, Capcom’un uzun yıllardan sonra yaptığı en kötü oyun diyebiliriz.