1/2

eSpor camiasının tanınan ismi Kaan Kural ile röportaj yaptık

Ege Erkek 20.02.2017 - 14:24
NBA, League of Legends ve daha fazlası...
Hemen hemen tüm basketbol izleyenlerin ve League of Legends takipçilerinin yakından tanıdığı Kaan KURAL ile beraber bir röportaj yapma şansını yakaladık. Kendisine ilettiğimiz röportaj isteğini geri çevirmeyen duayen isim, NBA ve League of Legends dışında diğer oluşumlarla da oldukça ilgileniyor. Bu röportajımızda kendisiyle oyunlar hakkında konuşacağız. On sorudan oluşan röportajımızı geri çevirmeyen Kaan KURAL'a, buradan teşekkürlerimizi iletiyor ve içten bir şekilde sohbet etmeye başlıyoruz.

eSpor camiasının tanınan ismi Kaan Kural ile röportaj yaptık
MK: Öncelikle bizleri kırmayıp teklifimizi kabul ettiğiniz için oldukça mutluyuz ve okuyucularımızın da bundan mutluluk duyacağını düşünüyoruz. Basketbol ve League of Legends dışına çıkarsak hangi oyunlarla haşır neşirsiniz ve sizi en çok etkileyen oyun veya oyunlar hangisi, neden?

Kaan Kural: Ben genelde strateji oyunlarını seviyorum. Civilization ve Europe Universalis serilerini toplam 1000 saate yakın oynadım sanırım. Ayrıca eski bir FRP oyuncusu olduğum için CRPG tarzına da aşığım. Baldur's Gate, Icewind Dale, şimdilerde Pillars of Eternity en severek oynadığım oyunlar. Ayrıca kart oyunlarını da yıllardır çok severim. Zamanında LOTR TCG için harcadığım zaman ve eforu hayatımda çok az şey için harcadım. İyi bir poker oyuncusuyum aynı zamanda.

MK: NBA Live ve NBA 2K serilerini değerlendirecek olursanız bu iki seri hakkında ne düşünüyorsunuz? Grafiklerinden oyun dinamiklerine kadar en beğendiğiniz ve en beğenmediğiniz özellikleri neler?

Kaan Kural: NBA Live bir zamanlar bu tartışmada yer alabilirdi belki ama rekabette o denli geride kaldı ki artık yarıştan çekildi. En beğendiğim özellik elbette aksiyonu tamamen gözardı etmeden simulasyona bu denli yaklaşabilmesi. Misal futbol oyunlarının veremediği kadar bir gerçek maç oynanıyormuş hissi veriyor. Bunun grafiklerle ilgisi yok. Bu tamamen gerçek mekaniklerin oyuna dahil edilmesi ile alakalı. Slider ayarları ile oyunu kendinize göre modifiye edebilmek ise enfes. Sevmediğim yanı sanırım fiyatı.

MK: Bilgisayar kavramından çıkıp biraz daha gerilere gidelim. Commodore, Amiga veya Atari gibi çeşitli oyun makinelerini biliyorsunuz. Sizin de daha önce bilgisayar öncesi benimsediğiniz ve zevkle oynadığınız platformlar ve oyunları var mı? Varsa biraz bahseder misiniz, Atari'deki "Contra" oyunu gibi mesela.

Kaan Kural: Benim ilk konsolum 1984 yılında Intellevision'dı. İlk oyunum ise bir otomobil yarışıydı. Sonra Atari de aldım ve Beach Head'le ilk kez bağımlı olduğum bir oyun buldum. Ama gamer olmamı sağlayan oyunlar Amiga'dan Wings, Pirates ve Defender of the Crown'dur.

eSpor camiasının tanınan ismi Kaan Kural ile röportaj yaptık
MK: League of Legends kariyeriniz nasıl başladı? Böyle bir şey aklınızda var mıydı yoksa size biri veya birileri sizin bu işi çok iyi bir şekilde yapabileceğinize dair telkinlerde mi bulundu? Bulunduğunuz konumdan memnun olduğunuzu düşünerek sormak istediğim bir diğer soru ise bu işin devamlılığı var mı?

Kaan Kural: Aslında hayli tesadüf oldu. MOBA direkt benim ilgi alanıma giren bir oyun gamı değil. Ancak elbette oyun dünyasını yakından izliyorum. LoL'ü de biliyordum. Ne zaman Dark Passage 2014 Dünya Şampiyonası'na gitmeya hak kazandı, ben de merak edip izlemeye karar verdim. 1-2 maç izleyeyim derken bir baktım izlemek müthiş keyifli. Oyunu hemen hemen hiç bilmesem de izlemekten müthiş keyif aldım. Tüm grup maçlarını izledim ve bu sırada twitter'dan da 1-2 yorumumu paylaştım. Bunu gören Riot Türkiye beni izlenimlerimi paylaşmam için LoLTV'de programa davet etti. Dışardan bir gözlemci, başka bir sporun yorumcusu gibi katıldım. Ardından da beni finale Kore'ye davet ettiler. 2015 sezonu için de yorumculuk yapıp yapamayacağımı sordular. Her ne kadar çok onore edilmiş hissetsem de hiç hakim olmadığım bir şeyi yapamayacağımı belirttim. Ancak 3 ay izin istedim. 3 ay boyunca ÖSS'ye çalışır gibi günde 6 saat oynadım, eski maçları izledim. 3 ay sonra 4 oldu. Nisan 2015'de tekrar konuştuk ve hazır olduğumu söyleyerek yorumculuğa başladım. Ben anlatmaktan da izlemekten de büyük keyif alıyorum. Uzun süre devam etmesini umuyorum ama yorumculuk profesyonel bir alan. Benim başka işlere yoğunlaşmam veya Riot'un bir noktada başka isimlerle çalışmak istemesi gayet olabilecek durumlar. Sonuçta 15 yıl NBA anlattım ama şu anda anlatmıyorum. Sevgi tarafı hep baki ama iş tarafını bilemeyiz.

MK: Anlatım yaparken oldukça içten bir şekilde anlatımlarda bulunuyorsunuz. Özellikle League of Legends Türkiye Şampiyonluk Ligi ve MSI gibi turnuvalarda dönen takım savaşlarından sonra olayları özetleme yeteneğiniz oldukça iyi. Bu işlere başlamadan önce kendi kendinize maç anlatır mıydınız? Anlattıysanız bu işe başlamak isteyenlere tavsiyeleriniz neler, kendilerini nasıl geliştirebilirler?

Kaan Kural: Ben LoL konusunda çaylak olsam da analiz yapma konusunda baya veteran sayılırım. Nereye bakmam, gördüklerimin hangi bölümlerini alıp, nasıl aktarmam gerektiğini yıllardır basketbol anlattığım için gayet iyi biliyorum. Hatta bilgi de değil doğal bir refleks gibi. Verebileceğim en önemli tavsiye olan biten ne ise onlarca faktör nedeniyle oluyordur. Bunlar arasında en önemli ve en dikkat çekici 2-3 tanesini belirleyip onlardan 1 veya 2'sinden bahsetmek. Her şeyi anlatamazsınız. Özünü ve dikkat çekici, eğlendirici olanını seçmek, bunu da çok hızlı yapmak ilk adım. Sonra kendini ifade yöntemlerini kendi kişiliğinle yoğurarak tarzını belirleyebilirsin. Ama önce çalıştığın malzeme en iyi malzeme olmalı. Onu da seçmek, bu seçimi sağlıklı ve hızlı yapabilmek için çalışmak gerek. Dediğim gibi ben tecrübeliydim. Yenilere kendi kendilerine yayın yapmalarını ve sonra dinlemelerini öneririm. En temel soru "Ben bunu duysam dikkatimi çeker miydi? Beni tatmin eder miydi?" olmalı.