Bu oyunun hikayesinin ne olacağını bilen veya anlayan biri var mı? Sanırım 2065 yılında bir ajanı yönettiğimiz ve 4 kişiye kadar co-op oynayabileceğimiz dışında hiçbir bilgimiz yok. Ha merak edenler oyunun hemen ardından Treyach ile yaptığım röportajı izleyebilirler ki orada da yapımcılar hikaye adına ser verip sır vermiyorlar. Peki, siz aslında oyunun çoklu oyuncu kısmını mı merak ediyorsunuz? O zaman doğrudan konuya giriyorum:
Oyunun E3 fuarında gösterilen hikaye modunun biraz daha uzun versiyonunu izledikten ve tekrardan hikayeye dair neler olup bittiğine anlam veremedikten sonra bizi 12 kişilik karanlık bir odaya aldılar ve oturduğumuz gibi doğrudan 6ya 6 oyunculu maç lobisine girdik. Toplamda 4 adet oyun modu oynadık ki bunlar, en klasik olarak Kill Confirmed – Hardpoint – Domination ve Capture the Flag modlarıydı. Team Deathmatch, Free For All, Search & Resque ve Search & Destroy gibi geleneksel modları da dahil ettiğinizde oyunun son sürümünde en azından 8 adet oyun modu bulunacağını garantileyebiliriz demek oluyor.
Oyuna ilk girdiğinizde “Specialist” yani sınıfınızı ve karakterinizi seçiyorsunuz. Her sınıfın kendine has iki adet aktif özelliği bulunuyor ve sınıfınız ile bu özelliği seçerek karakteri maç boyunca kalıcı olarak aktif etmiş oluyorsunuz. Oyunun son sürümünde 9 adet olacak olmasına rağmen bizim oynadığımız demoda her biri 2 adet özelliğe sahip 6 tane sınıf bulunuyordu. Bunlar ise Ruin, Seraph, Outrider, Reaper, Prophet ve Nomad adlı Speacliast’lerdi.
Ruin’in Destiny’den de alışılagelmiş olan Gravity Spikes adlı yere vurunca belirli bir çevredeki tüm düşmanları öldüren özelliğinin yanı sıra Overdrive adlı ona kısa süreliğine anormal hız kazandıran bir gücü de mevcut. Seraph’da ise yine Destiny’deki Golden Gun ile aynı özelliği taşıyan Anhiliator ile kill streak skorlarınızı iki katına çıkartan Combat Focus özelliği bulunuyor. Outrider, Sparrow adlı patlayan oklarını ve Vision Pulse isimli sonarını kullanırken Reaper Scythe adlı minigun’ı ve Psychosis adlı ilizyon oluşturan özelliğini aktif edebiliyor. Prophet, Tempest isimli şok silahı ile Glitch isimli zamanda birkaç saniye geri gitmesini sağlayan yenetiğini kullanıyor. Son olarak Nomad ise HIVE adlı tuzağını aktif edebiliyor veya Rejack ile bir kereye mahsus olmak üzere ölümden dönebilir.
Sınıfların dışında da bir çok silah, ataçman ve ekipman seçenekleri mevcut. Specialist’in aksine loadout seçiminizi her zaman olduğu gibi maç içerisinde de yapabiliyorsunuz. Her sınıftan oldukça çeşit silah ve ataçman görmek beni oldukça mutlu etti. Özellikle tüm silah eklentileri ve ekipmanlar bize verilen sürümde açık olsa da sınırlı süreden dolayı ancak bir kısmını deneme imkânım oldu. Denediğim ekipmanların ve eklentilerin de oyunda fark edilir sonuçlar doğurduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bunların yanı sıra her zamanki gibi 3 adet “killstreak” mevcut. Bu streak’ler her öldüğünüzde resetlense de Specialist özelliğiniz siz ölseniz bile gelişimini sürdürüyor. Aynı Titanfall’daki Titan çağırmanız gibi oyun içinde 3 dakika gibi bir sürede aktif olan bu slotlar siz puan aldıkça ve düşmanları öldürdükçe daha kısa sürede doluyorlar.
Titanfall’dan alınan bir diğer mekanik ise duvarlarda koşma ve parkur özelliği. Aslında bu mekanik Black Ops 3’de farklı bir biçimde yedirilmiş. Oyunda koşarken yuvarlak tuşuna basarsanız manvera yaptığınız ve ya koştuğunuz yön boyunca uzunca bir kayış gerçekleştiriyorsunuz. Aslında bildiğimiz “slide” özelliğinin her yöne doğru kullanılabilen versiyonu diyebiliriz. Bu sizi Advanced Warfare da olduğu gibi zıplatarak değil de yerde sürüklenerek hızlıca yön değiştirmenizi sağlıyor. Ha zıplamak demişken de çift zıplamanın yerini “thrust jump” özelliği alıyor. Böylece X tuşuna iki kere basarak, ikinci bastığınız süre zarfı kadar yukarı süzülüyorsunuz. Burada da jetpack mekaniği Destiny’ye benzer biçimde uygulanmış demek yanlış olmayacaktır.
Kullandığınız jetpack’in enerjisinin çok sınırlı olması size havada sadece kısa bir süre süzülmenize imkan veriyor ve çok fazla yükseğe zıplayamamanızı sağlıyor. Bu da Advanced Warfare’da olduğu gibi sürekli tavşan gibi bir oradan bir oraya kaçan oyuncular olmaması anlamına geliyor. Tabi duvarlardan koşarken de aynı enerjiyi aynı şekilde tüketiyorsunuz. Duvarlardan koşmak ise oyunda hızlı hareket etmekten çok haritanın etrafında kolayca dolanma imkanı veriyor. Böylece haritanın dışındaki duvarlardan turlayıp kolayca arka tarafına geçebiliyorsunuz. Tabi bu konuda dikkat edilmesi gereken durum ise haritanın çevresinde ve arasında boşluklar olduğu için zamanlayamadığınız bir duvar koşusu kolaylıkla ölümle sonuçlanabilir.
Bu kadar yeni hareket mekaniklerinden bahsettikten sonra gelelim işin oynanış kısmına. Açıkçası haritalar her ne kadar 3 katmanlı da olsa çatışmalar genel olarak zeminde geçiyor ve o eski Black Ops 2 havası her yerde hissediliyor. Vuruş hissiyatından atış hissine ve animasyonlara kadar özlediğiniz Black Ops 2 etkisi oyunun geneline hakim durumda. Oyunu oynarken Treyach’ın imzasını ve önceki oyunlarla olan benzerliğini açıkça hissediyorsunuz. Çatışmalar ise hala oldukça kaotik ve bir o kadar da eğlenceli. Tabi artık düşmanın reflekslerinden kaçmak için daha fazla harekete sahip olduğunuzu da unutmayın.
Açıkçası oyunun başına oturduğumuzda çok fazla beklentiye sahip değildik ve gösterilen fragmanlar nedense bizi pek heyecanlandırmamıştı. Ancak Treyach, Call of Duty serisinde uzun zamandır (Infinity Ward ekibi dağıldığından bu yana) tek favori geliştiricim olmuştur ve bu ekibin oyuna bakış açısı: Salt Eğlence! Ve gerçekten de Black Ops 3 henüz tam anlamıyla bir kimlik karmaşası yaşasa da son zamanların en eğlenceli ve rekabetçi Call of Duty oyunu olmuş diyebilirim. Serinin takip edenleri zaten kaçırmayacaklardır ancak eğer Call of Duty’ye uzun süredir ara verdiyseniz bu sürümünü geri dönmeniz için güzel bir sebep olabilir.
kullanırsanızda küfürederler. battlefield rules :F