Dynasty Warriors: Gundam 3

Gundam bu kez güldürmedi

Yaklaşık otuz film ve yüzden fazla oyunuyla, oyun dünyasını “spam”leyen Gundam evreninin Dynasty Warriors ile birleşmesi üçüncü kez gerçekleşiyor, ama kalbimiz dördüncüsünü kaldıramayacak gibi görünüyor. “Bu kadar oyunu piyasaya sürdükten sonra nasıl bir yenilik getirerek seriyi canlı tutabiliriz” sorusu, eminim Tecmo’nun ve Omega Force firmalarının kendilerine sorduğu ve cevap bulamadığı en önemli sorudur.

Biraz sert giriş yaptım belki, ama artık “yeter” dedirten Gundam, her ne kadar Japonlar tarafından oldukça fazla seviliyor olsa da, her yerden fırlayan ışıklar ve “ciuuv ciiuuvv” sesleri, bu oyunu iyi hale getirmiyor. Aslında Gundam, bir oyunun çok sevilse de iyi olmayabileceğinin en büyük kanıtlarından biri olarak dimdik ayakta duruyor.

Gundam son şakasını yaptı

Tamam, biraz sakinleştim… Oyunun hikayesiyle başlayalım o zaman. Gundam evreni, robotları yönetebilen insanların yaşadığı bir evren. Fakat çok büyük bir savaşın ortadan ikiye ayırdığı bu evreni kurtarmak ve işleri düzeltmek bilin bakalım kime düşüyor? Tebrikler, 10 puanlık uzmanlık sorusunu yanıtladınız az önce…

Hikayenin klişeliği ve manasızlığı bir kenara, anlatımı o kadar başarısız ki, sanki 80’lerin oyunlarını oynuyoruz. Nostalji yapmak isteyebilirsiniz, ama anlatımda ve sunumda bu kadar başarısız olursanız nostalji yapmış olmaz, aksine dalga konusu olursunuz sevgili Tecmo çalışanları.

Hemen birkaç tuş yardımıyla oyuna menülere geliyoruz. Ardından yine aynı tuşlar yardımıyla maceraya başlıyoruz. Gelin görün ki oyuna girdiğinizde de hayatınızda hiçbir şey değişmiyor. Neden mi? Nedeni çok basit. Çünkü yine aynı tuşlara basarak oyuna devam edip karşınıza gelen bir milyon düşmanı öldürmek zorunda kalıyorsunuz.

Ardından bir bölgeyi ele geçiriyorsunuz ve diğer bölgeye ilerliyorsunuz. Zaten eğer daha önce Gundam değil de Dynasty Warriors’ın herhangi bir oyunuyla haşır neşir olduysanız ne demek istediğimi kolaylıkla anlayacaksınız. Çünkü oynanış tamamen aynı ve hiçbir değişiklik yok.

Hack’n Slash denilen tür tam olarak bu oyunu da kapsıyor aslında, ama herhangi bir güzelliği olmayan ve yalnızca tuşlara abandığınız bir oyun olduğundan maalesef kendinden önceki Hack’n Slash’lere ayıp oluyor biraz.